ABD’deki Lehigh Üniversitesi öğretim üyelerinden Ermeni kökenli Prof. Dr. Arman Grigoryan,Washington Post için ilginç bir makale kaleme aldı… Ermeniler, siyasetlerinin Ermenistan’a zarar vermemesini ve Türkiye’nin soykırımı tanımasını istiyorsa eğer” diyen Grigoryan bu amaçla sıraladığı üç nokta özetle şöyle:
“- Türk devletine eleştiriler ve husumeti adeta Türklere yönelik husumet ve nefret olarak görmeye son vermeliyiz.
– Eğer istediğimiz tanıma ise o zaman toprak taleplerinden vazgeçmeliyiz.
-Eğer diaspora, sadece 1915’te ölen Ermeniler değil, bugün yaşayan Ermenilerin iyiliğini de umursuyorsa o zaman Türkiye’ye karşı agresif bir tutum alması için Ermenistan’a baskı yapmayı sonlandırmalı.” (Ermenistan devlet başkanları toprak talebi olmadığını söylediler. HYETERT)
***
24 Nisan öncesi tartışmalar yoğunlaşırken ABD’deki Lehigh Üniversitesi öğretim üyelerinden Ermeni kökenli Prof.Dr. Arman Grigoryan,Washington Post için ilginç bir makale kaleme aldı.
WASHİNGTON(ANKA) – 24 Nisan öncesi tartışmalar yoğunlaşırken ABD’deki Lehigh Üniversitesi öğretim üyelerinden Ermeni kökenli Prof.Dr. Arman Grigoryan, Washington Post için ilginç bir makale kaleme aldı. Ermenistan Dışişleri Bakanlığı eski görevlisi Grigoryan, Ermenistan’a zarar vermemek için Ermenilerden Türkiye’ye yönelik tutumlarını gözden geçirmelerini istedi.
Arman Grigoryan, Washington Post Gazetesince yer verilen “Ermenistan, Türkiye’ye olan nefreti geride bırakabılır mi?” başlığını taşıyan makalesinde Ermenilerin “tarihlerinin en büyük felaketini” anacağı ve dünya hükümetlerini, “soykırım”ı tanımaya ısrarla çağıracağı 24 Nisan’ın “farklı bir değerlendirme için de iyi bir fırsat” oluşturduğunu belirtirken “Ermenilerin anma politikasının tartışmalı yönlerinin de olduğunu ancak bunların ender olarak açık biçimde tartışıldığının” altını çiziyor.
-TOPRAK TALEPLERİNDEN “VAZGEÇMELEYİZ”-
Bunun ardından “Böyle bir tartışma için çoktan zaman geldi özellikle eğer Ermeniler, siyasetlerinin Ermenistan’a zarar vermemesini ve Türkiye’nin soykırımı tanımasını istiyorsa eğer” diyen Grigoryan bu amaçla sıraladığı üç nokta özetle şöyle:
“-Eğer sadece dünyanın geri kalanı değil, Türkiye’nin de Ermeni soykırımını tanımasını samimi olarak istiyorsak o zaman Türklere yönelik tutumlarımızı temelden gözden geçirerek Türk devletine eleştiriler ve husumeti adeta Türklere yönelik husumet ve nefret olarak görmeye son vermeliyiz.
-Türkiye’den tam ne istediğimiz konusunda karar vermeliyiz. Yani soykırımın tanınması mıdır, toprak iadesi midir? Türk devletinin, toprak taleplerinin karşısında soykırımı tanıma konusundaki yaklaşımını yumuşatmayacağı açık olarak görülmeli. Eğer istediğimiz tanıma ise o zaman bu taleplerden vazgeçmeliyiz.
-Eğer diaspora, sadece 1915’te ölen Ermeniler değil, bugün yaşayan Ermenilerin iyiliğini de umursuyorsa o zaman Türkiye’ye karşı agresif bir tutum alması için Ermenistan’a baskı yapmayı sonlandırmalı.”
Arman Grigoryan, Ermenistan’ın Türkiye ile ilişkileri normalleşmek üzere adım attığında diasporadaki bazı örgütlerin Erivan’a karşı yürüttükleri kampanyayı “hırçınlaştırdığını”anlattığı makalesinde “Ermenlerin yürüttüğü kampanyanın geleneksel söylemi, talepleri ve ideolojisinin Türkiye’nin tutumunda bir değişikliğin olmasına engelleri artırdığını” savunuyor.
“Aslında Türkiye, ‘Ermeni meselesi’ konusundaki tutumunda önemli değişikler meydana geldi” diyen Gregoryan, bu çerçevede çeşitli örnekler verirken Türk devletinin Ermenilere “taziye” dileklerini sunmasına vurgu yaptıktan sonra “Ermeniler, bu eğilimin derinleşmesini cesaretlendirebilir ve cesaretlendirmeli” derken mevcut tutumda ısrar edilmesinin Türkiye’nin “soykırımı” tanımasını geciktireceğini savunuyor. (ANKA)
(CN/ÖZK)
Yorumlar kapatıldı.