Dr.med. Sarkis Adam
Hristiyan dünyasında, diriliş yortusu, yeniden doğuşun derin gizemini ve ölümsüzlük kavramını simgeler. Çağımızda, maddiyatçılığın ve tüketimin akımına kapılan bizler çoğu kez, bu ulvi anlamı kavramadan ve içimize özümsenmeden eğlenerek yiyerek ve içerek bu mübarek günü kutlamaktayız, bazen de Hıristiyanlığın öğretilerini ve ilkelerini unutmaktayız. Bu kutsal günde, kiliselerimiz ayinlerle, ilahilerle ve vaazlarla gürleyerek zenginleşecek ve şenlenecek orada insanlara ”Ruhun Ölümsüzlüğü” müjdelenecek ve ”Dirilişin Gizemi ve İlahi Gerçeği” iletilecek.
Ancak eğer, ”İsa Mesih’in Dirilme” müjdesinin kavramı ve gizemi, İsa Mesih’in ilke ve öğretileri, insanların ruhuna, iç dünyasına işlemez ve yaşam tarzına geçmez ise, o kutsal gün sadece coşku ve eğlence, neşelenme vesilesi veya mutlu bir görüntü olarak kalır.
Dirilme Yortusu veya Paskalya Bayramının gizemi ”Yaşamın, Kutsal Nuru, Işığı ve yaşamın gerçek kendisidir”: Bizlere ”Özgürlük”,”Huzur”, ”Barış”, ”İnsan Sevgisi”, ”Hoşgörü” telkin eder ve aynı zamanda bizleri kökümüze bağlar.
Bu kutsal günün anlamı, bizlere, yaşamın mezarlıkta son bulmadığını müjdeler İsa Mesih ölülerden dirilerek, insanı ölüm dehşetinden ve korkusundan kurtarmıştır, kişiyi fedakârlığa, kendini adamaya, insanlığa hizmet etmeye, insan sevgisine, kendi özüne bağlanmaya yöneltmiş ve bize ruhun ölümsüzlüğünü, hayatın ebediliğini müjdelemiştir.
Ölümsüzlük kavramın gerçek anlamı, bedenin bu geçici dünyamızda fiziksel yaşamın ifadesi değildir, ölümsüzlük, ruhun bedenle bütünleşen ve onun içinde yapılaşan varlığın, diğer bir deyişle kişinin, insanlığa ve ait olduğu topluluğa bıraktığı izlerin ve tüm hizmetlerin değerini simgeler.
Ulu hazretin mucizevî dirilişin anlamını ve gizemini yalnızca dini bayramlarda değil, günlük yaşamımızda da anlayarak ve doğru kavrayarak yaşamaya, bayramları kendi öz ve gerçek anlamlarına uygun ve ruhani duygularımızı içimize sindirerek kutlamaya çalışalım.
Geleneklerimize göre Paskalya Bayramının ziyafet sofralarının en göz alıcı süsü kırmızıya boyanmış ve kilisede okunmuş yumurtadır:
Ünlü din filozofu ruhani Datev’li Kirikor’a göre, yumurta dünyamızı simgeler, kabuğu toprağı, dış kabuğu altındaki zarı hava’yı, yumurtanın akı, dünyamızdaki suyu (denizler, göller, akarsular) ,yumurtanın sarısı yeryüzünü ve ateşi, boyanmış yumurtanın kırmızısı ise Rab İsa’nın döktüğü kan’ı simgeler:
Yumurta kadim kültürlerde dünyanın yeniden canlanmasını da simgelerdi ve bu adet daha sonraları Hristiyanlar tarafından benimsenmiştir. Hristiyanlık öncesi dönemlere kadar uzanan bir geçmişi olan ve pagan bir gelenek olan yumurta boyamak, Hristiyanlığın kabulünden sonra Paskalya bayramı ile özdeşleşmiştir:
İlkbahar başlangıcında (21 Mart ) eski Mısır ve İran’da insanlar birbirlerine, tabiatın canlanmasını simgeleyen boyalı yumurtalar hediye ederlermiş, daha sonraları bu adet Hristiyanlıkla bütünleşip İsa Mesih’in hayata geri döndüğü, dirildiği gün olan Paskalya bayramı veya Dirilişi Bayramı ile özdeşleşmiştir:
Halk arasında söylenen, her hangi yakınlarının ölümü nedeniyle matemde olan ailelerin veya ailenin üyelerinin, Paskalya bayramında yumurta boyamazlar ve Paskalya’nın coşkusuna katılmazlar görüşü tamamen yanlıştır. Bu görüş ölene gösterilen saygının sonucu değil, yanlış bilgi sahibi olmanın sonucudur, zira burada yumurta dirilmenin, yeniden doğmanın, yenilenmenin, hayatın ebediliğin simgesidir, bu bağlamda matemde olan aile ve ailenin üyeleri de, rahmetli olan yakınlarının ruhunun ölümsüzlüğün işareti olarak yumurta boyayabilirler ve Paskalya bayramına katılabilirler:
Geçmişte, Paskalya bayramlarında Paskalya ağacı süslemek adettendi, ağaç insan şeklindeki bebeklerle özenerek ve elle bezenerek rengârenk boyanmış yumurtalar ile süslenirdi: Bu ağaç geçmişi, günü ve geleceği simgelerdi:
Ermeniler Paskalya bayramında çeşitli geleneksel bayram yemekleri hazırlarlar ve yumurta oyunu oynarlardı: Ermeni köylerinde Paskalya sabahı insanlar kendi aralarında para toplayarak kuzu veya koyun satın alıp keserler herkese dağıtırlardı, bayram günü kuzu veya koyun, bayramın geleneksel başyemeği olarak sofraya gelirdi.
Bayram günü, önce kiliseye bayram duasına gidilir, kilise dönüşü hep birlikle ailece bayram sofrası etrafında toplanılır, yenilir, içilir, eğlenilir ve kırmızıya boyanmış yumurtalarla yumurta oyunu oynanır.
Paskalya bayramının da Ermeni evinde çeşitli geleneksel bayram yemekleri pişirilir ve genellikle de ana yemek kuzu veya koyun yemeği olurdu, ayrıca yumurta ve yoğurtla yoğrulmuş ve içi kişniş veya soğan ve fasulye ile doldurulmuş hamur işi yemekler, ermeni köylüsünün bayram sofrasından eksik olmazdı, günün vazgeçilmezi geleneksel ünlü Paskalya çöreğidir, bayram sofrasında ek olarak balık, sebze, yeşillik, kuru üzüm veya kuru kayısı ve kaysı suyuyla pişirilmiş pirinç pilavı Paskalya bayramda Ermeni’nin bayram sofrasını süslerdi.
Paskalya sabahı kilise çanlarıyla birlikte halk, bayramlık giysilerini giymiş şekilde kilisede toplanır, Pazar ayinine katılır ve beraberce dua edilirdi: Ayin bitiminde herkes birbirine ”İsa Ölülerden Dirildi” diyerek selam verir,”İsa’nın Dirilişi Kutsaldır” yanıtıyla selam alırdı, çocuklar ise kırmızı renkte boyanmış yumurtalarla oyunlar düzenlerdi.
Paskalya bayramında, halk öğle yemeğinden sonra bayram ziyaretlerine çıkar birbirlerinin bayramını kutlarlardı, bayramda ziyaret edene, muhakkak karşı ziyarette bulunulurdu, ziyarete karşılık verilmeyince, gelecekte bayramda, o kişi, asla ziyaret edilmezdi, bayram ziyaretleri 2-3 gün sürerdi:
Paskalya bayramında, evlerin papazlar tarafından hayır duası için ziyaret edilmeleri (dun orhnenk) ermeni yaşamında bir gelenektir. Papaz, tabiatın insanlığa bahşettiği nimetleri simgeleyen ”ekmek”, ”tuz” ve ”su” ya insanlık adına şükran sunar ve ev halkı için hayır dualar okur.
Ermeni yaşamın önemli geleneklerinden biri de bayram ertesi ve bilhassa Paskalya bayramı ertesi Pazartesi günü ”Ölüleri Anma ve Ruhlarına Dua Okuma” (Merelotz) ve mezarlıkları ziyaret günüdür.
Barış ve Hoşgörü içinde sağlıklı, mutlu, huzurlu ve esenlikler dolu yaşam temennisiyle nice hayırlı bayramlar hepimizin olsun, bu vesileyle, tüm Harutyun, Arto, Artin, Artür, Harut, Ardem, Ardaş, Zadik adını taşıyanların isim günlerini kutlarım.
İsa Mesih Ölülerden Dirildi, İsa’nın Dirilişi kutsaldır.
Mutlu ve Hayırlı Bayramlar
Dr.med. Sarkis Adam
Yorumlar kapatıldı.