Timuçin Mercanoğlu
Ermeni tehcirine ilişkin soykırım propagandalarına Türkiye’nin çözümü. Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Sıtkı Bilgin’e göre, Türkiye bu süreci ABD-Rusya müttefikliğiyle rahat atlatacak. Son dönemde Türkiye-Rusya ilişkilerinin daha iyi bir seviyeye geldiği ve ABD’nin Ortadoğu ve Avrasya stratejilerinde Türkiye’nin önemli olduğuna dikkat çeken Prof. Bilgin, “Ermenilerin hayali ve hamasi projeleri için ABD’nin ve Rusya’nın Türkiye’yi göz ardı etmeyeceği düşünülebilir” dedi.
***
Ermeni tehcirine ilişkin soykırım propagandalarının zirve yapacağı önümüzdeki günlerde Türkiye’nin, resmi devlet teziyle çelişen soykırım iddialarına karşı nasıl bir hamle yapabileceğini Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Sıtkı Bilgin yorumladı.
Prof. Bilgin’e göre, Türkiye bu süreci ABD-Rusya müttefikliğiyle rahat atlatacak. Son dönemde Türkiye-Rusya ilişkilerinin daha iyi bir seviyeye geldiği ve ABD’nin Ortadoğu ve Avrasya stratejilerinde Türkiye’nin önemli olduğuna dikkat çeken Prof. Bilgin, “Ermenilerin hayali ve hamasi projeleri için ABD’nin ve Rusya’nın Türkiye’yi göz ardı etmeyeceği düşünülebilir” dedi. Ermeni tehcirine ilişkin ‘soykırım’ iddialarının 100. yılı Türkiye için zor geçecek. Ermeni diasporalarının bulundukları ülkelerde sözde ‘soykırımı’ kabul ettirmek için tüm imkânlarını zorlayacakları tahmin ediliyor. Ermenistan’ın devlet olarak “100. Yıl Etkinlik Komitesi” adıyla oluşturduğu komisyon birçok ülkede etkinlikler düzenleyecek. Etkinlerle ulaşılmak istenen amaç ise tehcir olayını ‘soykırım’ olarak kabul ettirmek. Ermeni diasporası, en güçlü olduğu Fransa ve ABD başta olmak üzere Yunanistan, İngiltere, İsviçre, Brezilya, Rusya gibi daha birçok ülkede sergi, konser ve konferanslarla kitlelere ulaşmayı hedefliyor. Sözde soykırımın yıldönümü saydıkları 24 Nisan’a yaklaştıkça etkinliklerin daha da artacağı bekleniyor.
Türkiye’nin Ciddi Hazırlığı Yok
Prof. Bilgin, “Tehcirin 100. yılına yönelik Ermenistan’ın ve diasporaların bir takım çalışmalarına karşılık Türkiye’nin ciddi bir hazırlık içinde olmadığını görüyoruz. Türk Tarih Kurumu birkaç yıllık çalışması sonucu ‘Tarihte Türkler ve Ermeniler’ adıyla 10. Ciltlik bir külliyat hazırlandı. Belki de en ciddi çalışmanın bu olduğunu söyleyebiliriz. Külliyatta akademisyenler tarafından konuyla ilgili makaleler yer alıyor. Bu külliyat Türkçenin dışında başka dillere de çevrilmediği sürece, lobi ve diplomatik girişimlerle desteklenmedikçe bu tür çalışmalar sonuç vermeyecektir” dedi.
Abd Ve Rusya Müttefikliği
ABD ve Rusya’nın Ermenistan ve diasporalar üzerindeki etkisi ile Türkiye ile olan stratejik ortaklıklarına dikkat çeken Prof. Bilgin, “Türkiye-Rusya ilişkileri son dönemde oldukça iyi bir seviyede. Bu bağlamda Rusya’nın Ermenistan üzerindeki etkisi düşünüldüğünde Rusya, Türkiye’nin zorda kalmasını istemeyecektir. ABD faktörünü de unutmamak gerekir. Türkiye, ABD açısından Avrasya ve Ortadoğu’da kilit bir ülke. Ermenilerin hayali ve hamasi projeleri için ABD’nin ve Rusya’nın Türkiye’yi göz ardı etmeyeceği düşünülebilir” ifadelerini kullandı.
Kalıcı Çözüm Bulunmalı
Ermeni meselesine kalıcı çözüm bulunması gerektiğini ifade eden Prof. Bilgin, “Ancak bunlar kalıcı çözümler değil. Bu meseleye kalıcı bir çözüm bulmak lazım. Bu da kısa, orta ve uzun vadeli projelerle mümkündür. Soykırım yapılmadığı arşivlerdeki belgelerde mevcuttur. Osmanlı, Rus, İngiliz arşivlerindeki belgeler mukayeseli olarak incelenip birçok dilde yayımlanmalıdır. Ayrıca Türkiye sadece ABD ve Avrupa’daki lobisini değil Müslüman ülkelerdeki lobileri de harekete geçirmelidir” diye konuştu.
Gerçekliği Olmayan İddia Tanınmaz
2015’e büyük hazırlık yapan Ermeni diasporası ve Ermenistan’ın gündeme getireceği soykırım iddialarının beklenilenden daha az kabul görebileceğini belirten Prof. Bilgin, “Ermeni diasporaları tehcirin 100. yılı dolayısıyla ellerinden gelen imkanları kullanıp tehcirin soykırım tanınmasını istiyorlar. 2015’te Ermeni diasporasının ulaşmak istediği hedef, 3 T olarak bilinen tanıma, tazminat, toprak projesinin ilk aşaması olan sözde soykırımın tanınması olacaktır. Özellikle 24 Nisan’a yakın var güçleriyle çalışacaklardır. Ancak çok da fazla başarılı olacaklarını sanmıyorum. Çünkü tarihsel bir gerçekliği olmayan bir şey nasıl tanınacak” yorumunda bulundu.
10-01-2015
http://m.milligazete.com.tr/haber_detay.php?id=348476
Yorumlar kapatıldı.