Medyada Nefret Söylemi ve Ayrımcı Dil Mayıs-Ağustos 2014 Raporunda içerik sayısı bakımından hakkında en çok nefret söylemi üretilen ilk üç grup; Yahudiler, Ermeniler ve Hıristiyanlar, önceki dönemlerde birbirine yakın sayılara sahip olurken, bu dönem Yahudiler ve Ermeniler hakkında nefret söylemi üretilen içerik sayısı hemen arkalarından gelen grubun (Hıristiyanların) iki ila beş katı kadar fazla oldu. Hakkında en çok nefret söylemi üretilen grupların değişmemiş olmasıysa dikkat çekici. Bununla birlikte, gündemin nefret söylemi üzerindeki etkisi açısından bu dönem, çarpıcı bir örnek oluşturmakta.
Tekil örneklerde nefret söylemine maruz kalan gruplar dönemsel olaylara ve ondan da çok verilentesadüfi örneklere bağlı olarak ele alınırken, farklı yayınlar tarafından sıklıkla ele alınan gruplarayönelik sistematik bir nefret söyleminden, bilinçli bir düşmanca tavırdan bahsetmek mümkün.
Hakkında uzun bir döneme yayılan çok sayıda yazıyla nefret söylemi üretilen grupların değişim göstermiyor olması, söz konusu grupların nefret söylemi karşısındaki kırılganlığına dair önemli bir bilgi sunmanın yanında, kemikleşmiş ve vazgeçilmeyen bir düşmanlaştırma çabasını da ortaya koymaktadır. Bu grupların, bu coğrafyada birlikte yaşayan halkları, inanışları, etnik kökenleri kapsaması ise nefret söyleminin olası tehlikelerini ve nefret suçuna zemin hazırlama özelliğini daha da arttırmaktadır. Milat ve Yeni davutogluAkit gazetelerinde İsrail’in Gazze’ye saldırıları eleştirilirken Türkiye’de yaşayan Yahudilerin bu saldırıları maddi ve manevi olarak desteklediği iddiaları buna çok somut bir örnektir.[…]
Altı çizilmesi gereken bir diğer nokta ise, nefret söyleminin genellikle tek bir içerikte, birden fazla gruba yöneldiği oldu. Bu dönemde de hedef alınan gruplara göre dağılım yapıldığında, incelenen 246 içerikte 338 nefret söylemi görüldü. Bununla
birlikte, bunlardan 90’ının sadece Yahudileri, 34’ünün de sadece Ermenileri hedeflediği düşünülürse nefret söylemi içeren toplam 124 yazının, yani nefret söylemi içeriklerinin %50.40’ının sadece bu iki grubu hedef aldığı ortaya çıkmaktadır. Bunda en büyük etkenin, yukarıda da
Grafik3belirttiğimiz gibi, incelenen dönemde İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları ve Recep Tayyip Erdoğan’ın 23 Nisan’daki taziye açıklamasının özellikle muhafazakâr basında karşılaştığı tepki olduğu söylenebilir.
Nefret söylemi açısından birbiriyle ilişkilendirilen gruplara baktığımızdaysa Ermeniler’in 26 içerikte 14 farklı grupla anıldığını görmekteyiz. Hıristiyanları ele alan 25 yazıdan 14’ündeyse Yahudiler de nefret söylemine maruz kalmıştır. Mayıs – Ağustos 2014 döneminde de nefret söylemi içerdiği tespit edilen yazıların çoğunun ulusal basında yer aldığı ancak aradaki farkın azalma eğilimini koruduğu görüldü. Analiz kapsamında değerlendirilen 246 içerikten 137’si (%55.69) 21 farklı ulusal yayında yer aldı. Kalan 104 yazı (%42.27) ise, 63 farklı yerel gazetede yer aldı. Kıbrıs gazetelerinde yayımlanan sekiz içerik ise yine nefret söylemi kapsamında değerlendirildi.
Daha önceki dönemlerde de görüldüğü gibi, yerel yayınlar önceki döneme grafik6göre tek bir artış gösterse de yine çeşitliliğini korudu.[…] Bu dönemde de nefret söyleminin çok önemli bir sayısal farkla köşe yazılarında üretildiği gözlemlendi. İncelenen içeriklerin 187’sini köşe yazıları, 53’ünü haberler oluşturdu. Basın Arşivi, tarih sayfası gibi sayfalarda yer alan yazılar ise “Diğer” başlığı altında değerlendirildi ve bu kategoride bulunan dokuz içerikte nefret söylemi tespit edildi. Türkiye basınında hakkında nefret söylemi üretilen, düşmanlaştırılan, ötekileştirilen gruplar bu dönemde sıralamada önceki dönemden farklı yerlerde bulunsalar da, ilk sırada bulunan gruplar değişiklik göstermedi.
Yılın ikinci dört aylık döneminde, en çok Yahudiler hakkında, 130 içerikte, nefret söylemine rastlandı. İkinci sırada 60 içerikle Ermeniler gelirken, Hıristiyanlar 30 içerikle üçüncü sırada yer aldı. Onların ardından 21 içerikle Rumlar, 18 içerikle Kürtler ve 10 içerikle Suriyeli mülteciler nefret söylemine maruz kalan gruplar arasında bulundu. İncelenen içeriklerdeki nefret söyleminin hedef gruplara göre dağılımına baktığımızda yandaki tabloyla karşılaşmaktayız.
[…]Nefret söylemine en fazla rastlanan ulusal gazeteler arasında ilk sırada yine Yeni Akit (39 yayın) bulunmaktadır. Yeni Akit’i, 23 yayınla Milli Gazete izlemekte; Milat gazetesi 13; Ortadoğu gazetesi 12 yayınla onları takip ederken ardından gelen yayınlar 10 içerikle Yeni Çağ; 6 içerikle Sabah; beşer içerikle Sözcü ve Yeni Mesaj; üçer içerikle Anayurt, Türkiye ve Yeni Şafak; ikişer içerikle Yurt ve Yeni Asya olmuştur. Akşam, Aydınlık, Güneş, Habertürk, Milli İrade, Önce Vatan, Sol gazetelerinde de birer içerikle nefret söylemi üretilmiştir. Önceki dönemde tek içerikle listeye giren Sabah gazetesinde bu dönem altı yazıda nefret söylemi üretildiği görülmektedir. Bu içeriklerin beşi, tek bir yazar tarafından kaleme alınan köşe yazılarından oluşmaktadır. Diğer gazetelere baktığımızda da hemen hemen aynı isimlerle karşılaştığımız düşünüldüğünde kimi köşe yazarları açısından nefret söyleminin bir tür “üslûp” olarak kullanıldığı sonucuna varmak yanlış olmayacaktır. Bu da bizi, söz konusu köşe yazılarında bilgi-görüş aktarımını sağlayan bir yapıdan ziyade belli bir görüş doğrultusunda bir tür “propaganda” amacı güdüldüğü düşüncesine götürmektedir. Bu nokta, köşe yazarlığının gazeteciliğin bir parçası olup olmadığı, taşıdığı işlevler gibi tartışmalar açısından bir veri olarak değerlendirilebilecek niteliktedir. Gazete listesine dönecek olursak, değinilmesi gereken bir diğer konu da bir veya daha fazla içerikle, Sözcü, Akşam, Habertürk gibi bilinen ulusal yayınların da bu dönem listede yer aldığı olacaktır.[…] Medyada Nefret Söylemi Mayıs-Ağustos-2014-raporu
Yorumlar kapatıldı.