İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Ermeni Soykırımı ve Çerkesler

Canberk Apiş
İki tarafta, kendi baktığı yönde haklıdır. Fakat tartışma bu ya; iki haklı varken, bir sonuç çıkaramaz. Bir sonuç çıkaramayınca iki taraf da birbirlerini kırdıklarıyla, üzdükleriyle kalır. Oysa bu tartışmaların dışında kalan bir taraf çok memnundur bu durumdan, niye olmasın ki zaten; kendi kirli işleri bir süre daha ertelenmiştir… Eğer bugün ben, bir Çerkes olarak Ermenilerden özür dileyeceksem, Ermenilere soykırım yaptığımı kabul ettiğim için özür dilemeyeceğim; bugün hala bu tartışmalarda Ermenilere küfür eden Çerkeslerin adına özür dileyeceğim. Diliyorum-da.. Sık sık, açık-saçık diliyorum. Utanıyorum bu durumdan, yerin dibine giriyorum bir süre çıkamıyorum oradan çünkü. Hemen hemen aynı kaderi, farklı tarihlerde, farklı biçimlerle yaşamış olmamıza rağmen, tarihsel şartlar bu kadar yakınken empati yapamayan, iktidarın söylediğine inanıp Ermenilere düşman gözüyle bakan Çerkesler adına özür diliyorum. Nefret suçu işleyen, bizim kültürümüze uymayan, Çerkeslik adına Ermenilere nefret savaşı açan Çerkeslerden ötürü özür diliyorum.

***
Bu konu ara ara açılır, tartışılır ve hiçbir sonuç elde edilmez. Bu konu ne kadar uzarsa, ne kadar gürültü koparırsa, eli halkların kanına bulaşmış katiller o kadar rahat nefes alırlar. Çünkü ortada tarihin tüm ağırlığıyla duran gerçek, etrafında kopan gürültüden ötürü fark edilmez olur. Bu tartışma basit bir tartışma değildir, özel bir tartışmadır. İtina ile üretilmiştir bu tartışma! Çünkü hem inkar edilemeyecek kadar gerçek, hem de kabul edilemeyecek kadar yanlış yönleri vardır bu konunun. Bu konunun doğurduğu 2 müdahil taraf, kendi gerçeklerini seslendirir. İki tarafta, kendi baktığı yönde haklıdır. Fakat tartışma bu ya; iki haklı varken, bir sonuç çıkaramaz. Bir sonuç çıkaramayınca iki taraf da birbirlerini kırdıklarıyla, üzdükleriyle kalır. Oysa bu tartışmaların dışında kalan bir taraf çok memnundur bu durumdan, niye olmasın ki zaten; kendi kirli işleri bir süre daha ertelenmiştir…
Eğer bugün ben, bir Çerkes olarak Ermenilerden özür dileyeceksem, Ermenilere soykırım yaptığımı kabul ettiğim için özür dilemeyeceğim; bugün hala bu tartışmalarda Ermenilere küfür eden Çerkeslerin adına özür dileyeceğim. Diliyorum-da.. Sık sık, açık-saçık diliyorum. Utanıyorum bu durumdan, yerin dibine giriyorum bir süre çıkamıyorum oradan çünkü. Hemen hemen aynı kaderi, farklı tarihlerde, farklı biçimlerle yaşamış olmamıza rağmen, tarihsel şartlar bu kadar yakınken empati yapamayan, iktidarın söylediğine inanıp Ermenilere düşman gözüyle bakan Çerkesler adına özür diliyorum. Nefret suçu işleyen, bizim kültürümüze uymayan, Çerkeslik adına Ermenilere nefret savaşı açan Çerkeslerden ötürü özür diliyorum.
Diğer taraftan, inkar edilemeyecek kadar gerçek olan bir konu: Ermeni soykırımı sırasında tetikçilik yapmış Çerkeslerin varlığıdır. Oysa bu tetikçi varlık Çerkeslerle sınırlı değildir, Kürtlerle sınırlı değildir, Araplarla, Lazlarla, Gürcülerle de sınırlı değildir. Bu varlık; o dönemin iktidarına maddi-manevi bağlarla bağlı olan Ermenileri de kapsamaz mı? Devlet iktidarının kadrolarında görev almış, maddi-manevi çıkarı için kendi halkına tetikçilik yapmış hiç mi Ermeni olmamıştır? Bugün Kürdistan’da, Kürtlere karşı savaşan Kürtler kadar, Çeçenistan’da Çeçenlere karşı savaşan Çeçenler kadar, Çerkesya’da Çerkeslere karşı savaşan Çerkesler kadar ağır bir gerçektir; 1915’te Ermenilere karşı tetikçilik yapan Ermenilerin varlığı. Fakat bu; “Ermeniler Ermenileri vurdu” anlamına gelemez. Eğer bugün biz; Osmanlı kadrolarında görev almış Çerkes varlığına şartlanarak, onlara dayanarak soykırımı tüm Çerkes halkına mal etmeye kalkarsak, gerçek sorumluları perdelemiş olmaktan başka hiçbir şey yapmamış oluruz. O kötü günlerde namlusunu Ermenilere çevirip ateş açan her tetikçi Devleti temsil etmektedir. Hiçbiri kendi halkını temsil etmemektedir. Sorumluyu tetikçilerin kimliğinde aramaya kalkmak; bu olayı kristalize etmekten, bugün tekrar nefreti körükleyip devletin istediği gibi yedeklemeler yaratmaktan başka hiçbir işe yaramıyor.
Acılarımız üstünde oyun oynanmasına izin vermeyelim. Acılarımızın etrafında koparılan gürültüye alet olmayalım; gerçek tüm ağırlığıyla orada durmaktadır ve er ya da geç ortaya çıkacaktır. Bugün bu gürültülerin esas sebebi, o gerçeği görünmez kılmaktan başka hiçbir şey için değildir.

Yorumlar kapatıldı.