İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Bir tarih hazinesi yok oluyor!

Adil Harmancî
Van (Rûdaw) – Hoşap Kalesi, Çavuştepe Höyüğü ve bölgenin en büyük Açık Hava Müzesi’yle tanınan Van’ın Gürpınar ilçesi aynı zamanda Çil Aş’larıyla da (40 değirmen) ünlüdür. Ancak üzerinde 3 yıldır su kesilen tarihi değirmenler şimdi yok olmayla karşı karşıya. Tarihi kaynaklara göre, Ermeniler tarafından Gürpınar’ın Değirmendüzü Mahallesi´ne yapılan 40 değirmen (Çil Aş) birkaç metre aralıklarla yan yana duruyor. 2010 yılına kadar 15 tanesi faal olan değirmenler son 3 yılda üretim yapamaz duruma geldi. Bazı değirmenler evlere dönüştürülürken, geri kalanlar ise yıkılmaya terk edilmiş durumda.

Rûdaw’a konuşan mahalle sakinlerinden Şakir Yılmaz (66), yıllarca değirmenlerde çalıştığını belirterek “Değirmenlerin nasıl kurulduğunu, işleyiş şeklini, şimdi neden üretim dışı kaldıklarını en iyi bilenlerden biriyim” dedi.

Değirmenlerin Ermenilere ait olduğunu belirten Yılmaz, şunları söyledi:
“Bu değirmenler Ermeniler tarafından yapılmış. O dönem Ermeniler’in buraları terk etmesinden sonra köylüler bu değirmenleri sahiplenmişler. O günden beri geliyor bu durum. İsimleri bile Ermeni isimleri idi. Ermeni olaylarından sonra günümüze kadar devam eden Çil Aş iki yıl öncesine kadar da vardı ve çalışıyordular. Ancak son iki yıldır kalanlar da kapandı, harabeye döndü.”

Değirmenlerin kapanmasının en büyük nedeninin 90´lı yıllarda köylerin boşaltılması olduğunu anlatan Yılmaz, şu bilgileri verdi:
“Diğer bir neden ise, ailelerin giderek hazır ekmeğe yönelmeleri ve değirmenlerin çalışmasını sağlayan suyun kesilmesi oldu. Bir dönem köy boşaltmalarından sonra insanlar burayı bırakıp gitti, hepsi yıkıldı bu yapıların. Hem sonra insanlar artık ekmek pişirmemeye başladı. Fırın ekmeği tüketimi artınca gelinen nokta bu oldu. Bir de değirmenler su ile çalışıyordu. Bu su Van´a verilince burada su sıkıntısı olmaya başladı.”

 Yaşlı köylüler için büyük bir nostaljiyi de içinde barındıran değirmenlerden bir tanesinin de restore edileceğini söyleyen Yılmaz, “Burada tarihi Çil Aş’lar yok olurken, bir tanesi bir hocamız tarafından restore edilmeye başlandı. Baba yadigârı bir geleneği yaşatmak için birini restore etmeye başladı ve yakın zamanda bu buğday öğütmeye başlayacak. İzmir´den taş getirtti. Bu eser yıkılmasın diye böyle bir girişimde bulundu” dedi.
40 tane olmasına rağmen değirmenlerin eskiden talebe cevap vermediğini de belirten Yılmaz, o günleri şöyle anlattı:
“Abartısız söylüyorum 40 tane değirmen olmasına rağmen buğday öğütmek için insanlara 1 ay, 1.5 ay sıra gelmezdi. Burada aynı zamanda ekmek pişiriliyordu. Özel bir ortam vardı. Her köyden her ev römorklar dolusu buğday getiriyordu öğütmek için. Bizim şu anda mahallemiz 60–70 hanedir. Şu anda belki iki hane ekmek pişirmiyor. Fırın ekmeği alıyor artık insanlar. Mesela benim hanımım ekmek pişirdiği zaman hemen hasta oluyor. Bundan dolayı ekmek pişirme olayından vazgeçti insanlar.”
Mustafa Gül isimli köylü de, Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından suyu kesildiği için değirmenlerin tamamen devre dışı kaldığını bu nedenle DSİ’yi mahkemeye bile verdiklerini ancak henüz bir sonuç alamadıklarını söyledi.

Yorumlar kapatıldı.