İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Cemaat Vakıfları Seçimi ve öneriler

2013 Ocak ayında Vakıflar Yönetmeliğinin cemaat vakıflarının seçimi ile ilgili maddeleri -çıkan sorunlar nedeniyle ve cemaatin de talebi üzerine- iptal edilmişti. Ancak aradan uzun bir süre geçtiği halde yeni yönetmelik yayımlanmadı…Başbakan yardımcısı ve hükumet sözcüsü Sayın Bülent Arınç’ın bu konuda gereken emirleri vererek yönetmeliğin bir an önce yayımlamasını sağlamasını bekliyoruz.

***
2013 Ocak ayında Vakıflar Yönetmeliğinin cemaat vakıflarının seçimi ile ilgili maddeleri -çıkan sorunlar nedeniyle ve cemaatin de talebi üzerine- iptal edilmişti. Ancak aradan uzun bir süre geçtiği halde yeni yönetmelik yayımlanmadı.
Arka arkaya yapılan seçimler, çözüm süreci ve Türkiye’nin etrafındaki yangın çemberi yüzünden hükumeti çok meşgul olduklarını kabul ediyoruz ama diğer taraftan da cemaat vakıflarındaki ciddi sıkıntıyı dikkate almak gerekir. Neredeyse iki yıldan beri cemaat vakıfları seçim yapamıyor.
Dört yıllık süresi dolan birçok vakıf seçimi beklemekte ve seçim yapılmadan önemli kararlar almamaya çalışmaktadır. Bu nedenlerle yeni yönetmeliğin yılbaşından önce yayımlanması son derece önemlidir.
Bu durumda ilgili makamlara iptal edilen cemaat vakıfları seçimi ile ilgili Vakıflar yönetmeliği hükümlerinin yerine aşağıdaki değişikliklerin yapılmasının uygun olacağını düşünüyoruz. Yaşanan olaylardan sonra bizim önerdiğimiz bazı hükümlerin de değişmesi doğru olacaktır.
Bu değişikliklerin cemaat vakıfları ve cemaat için de çok yararlı olacağını, bazı grupların bütün vakıflara el koymasının engelleyeceği gibi, uygun bir seçim kurulunun pek çok sorunu çözeceğini ve uzun süre vakıfların aynı kişilerce yönetilmesinden kaynaklanan sorunlar çıkmasını önleyeceğini düşünüyoruz.
Başbakan yardımcısı ve hükumet sözcüsü Sayın Bülent Arınç’ın bu konuda gereken emirleri vererek yönetmeliğin bir an önce yayımlamasını sağlamasını bekliyoruz.
Önerilerim ve gerekçeleri:
Ortak Vakıflar:
– Bütün cemaatin yararlandığı Hastane, yetimhane, ruhban okulu, lise sahibi cemaat vakıfları ile (Patriklik Kilisesi) Cemaatin Ana mabedi ortak cemaat vakıflarıdır. 
Gerekçe: İlde bulunan bütün cemaat mensuplarının yararlandığı cemaat vakıfları cemaattin ortak vakıflardır.
Seçim Çevresi:
a) Ortak vakıfların seçi çevresi bulundukları ildir. Eğer ilde seçmen sayısı yönetim kurulu üye sayısı olan 7’nin 20 katından az ise cemaat mensuplarının en çok olduğu il vakfın bulunduğu il ile ortak seçim çevresi olur.
b) Cemaat vakıflarında ortak vakıflar dışında kalan mahalli vakıflarda seçim çevresi cemaat vakfının ve vakıf hayratının bulunduğu ilçe ya da ilçelerdir. İlçede cemaat mensubu sayısı yönetim kurulu sayısı olan yedinin on katının altında ise, yönetim kurulunun ya da herhangi bir cemaat mensubunun müracaatı ile yakınındaki en çok cemaati olan ilçe ile birlikte seçim çevresi iki ilçe olur. İki ilçede seçmen sayısı yine 70’in altında ise yine, yönetim kurulunun ya da herhangi bir cemaat mensubunun başvurusu üzerine seçim çevresi il olur. İlde de yeterli cemaat mensubu yoksa en yakın ve en çok cemaat mensubunun bulunduğu il ile birlikte iki il seçim çevresi olur. Seçim çevresi il olsa da mahalli vakıfların seçimi ortak vakıflarla birleştirilemez.
Gerekçe: Seçim çevresinin bütün cemaatlere uygun olması gerekir. İstanbul temel alınarak yapılacak değerlendirmeler, örneğin Mardin, Midyat ya da Hatay esas alınınca yanlış sonuçlara götürecektir. Bu nedenle ister milletvekili seçim bölgesine ister coğrafi ayırıma göre yapılan bölge seçim çevresi olması yanlış bir çözüm olur.
Seçilme:
– Türkiye’de yaşayan ve aynı cemaate mensup olduğunu ilgili cemaatin dini kurumlarca belgelenen ve 18 yaşını dolduran her cemaat mensubu aynı cemaatin sahip olduğu her vakıfta yönetim kuruluna seçilme hakkına sahiptir.
Gerekçe: Mahalli yönetim seçimlerinde olduğu gibi yerel ve yerinden yönetim esas alınırsa seçmenin seçeceği aynı seçim bölgesinde olmasa bile yararlı olacağını düşündüğü cemaat mensuplarını seçebilmesi gerekir.
Seçim Sistemi
– Cemaat vakıfları seçiminde nispi seçim sistemi uygulanır.
Gerekçe: Vakıf yönetimlerinin seçiminde basit çoğunluk gibi adil olmayan, toplumun eğilimlerini yansıtmayan bir seçim sistemi yerine çok daha adil olan, halkın eğilimlerini yansıtan nispi seçim sitemine geçilmelidir. Bu seçim sistemi yönetim de muhalif grup üyeleri de olacağından aynı zamanda vakıflarımızda zayıf da olsa bir oto kontrol sağlayacaktır. Mevcut basit çoğunluk sistemine göre örneğin seçime iki grup katılmış ve biri 501 biri 499 oy almışsa, bütün yönetim kurulu üyelerini 501 oy alan grup kazanır, 499 oy boşa gider. Nispi sistemde ise 501 oy alan 4, 499 oy alan 3 yönetim kurulu üyeliği kazanır.
Seçim Kurulu
– Ortak ya da mahalli cemaat vakfı Seçimde eğer seçime üç gün kala seçime katılacak tek grup varsa ve bağımsız aday yoksa seçim kurulu oluşmaz ve seçim yapılmaz. Seçim gününden sonra eski yönetim bir tutanakla durumu ilgili mercilere ileterek adayların tek olduğunu bu yüzden de seçilmiş kabul edileceklerini bildirir. Eğer yönetim görevini yapmazsa durum ilgilere aday grup tarafından bildirilerek gereğinin yapılması istenir.
Eğer seçimde birden fazla aday grup ya da bağımsız adaylar varsa seçim kurulu oluşturulur ve seçim yapılır. Aday guruplarca belirlenecek eşit sayıda ve en az altı üyeden oluşacak bir seçim kurulu oluşturulur. Aday grup sayısı fazla ise her aday gruba eşit sayıda en az bir üye ile katılır. Her grup ayrıca bir yedek üye belirler.  Bağımsızlar için de bir üye heyete katılır. Üyelerin çoğunluk oyuyla üyeler dışından ve cemaat mensupları arasından seçeceği bir kişi kurula başkanlık eder.
Gerekçe: Seçimlerin yasalara, geleneklere uygun yapılmasını sağlayacak bir merkezi ve tarafsız bir seçim kurulu oluşturmak mevcut koşullarda mümkün değildir. Eş patrik seçimi için seçilen kurulun, seçen heyetin iradesine karşı çıkarak seçimi engellediğini biliyoruz. Mevcut koşullarda seçilecek kimseler de bazı güçlü grupların adamı olacaktır. Diğer taraftan bu seçim kurulları bir süre sonra cemaat üzerinde Damokles kılıcı gibi sallanırsa şaşılmaz. O halde böyle ortak bir kurulun oluşturulması yerine, devletin belediye seçimlerinde uyguladığı ilçe seçim kuruluna benzer bir sistem kurulmasının çok daha adil olacağını düşünüyoruz.
Üç dönem kuralı:
– Cemaat vakıfları yönetiminde görev alanlar en çok üç dönem bu görevi yapabilirler. Üç dönem üst üste yönetimde görev alan kişiler aynı cemaat vakfında dördüncü dönem görev alamazlar. Ancak bir seçim döneminden sonra yeniden aynı vakıf yönetimine seçilebilirler.
Gerekçe: Çeşitli nedenlerle uzun süre aynı kişilerin görevde kalması, pek çok sorun yaratabilmektedir. Bu nedenle bazı güçlü grupların yıllarca aynı yerde kalmasını önlemek ve yenilenmelere, gençlere fırsat tanımak adına bu kuralın faydalı olacağını düşünüyorum.
Cemaatin tüzel kişiliğini tanımadığı için, cemaatin kendi vakıfları üzerinde bir denetimi, merkezi bir gözetim ve koordinasyonu olmadığı gibi, merkezi bir bütçe yapması mümkün olamamaktadır. Daha acısı toplumun çoğunluğunun ve yöneticilerimizin bir bölümünün bu konuda fikrinin olmamasıdır. AK İlerleme Raporlarında ve Venedik Komisyonu kararlarında görüleceği gibi cemaatin tüzel kişiliğinin olması gerekmektedir. Bir hukuk devleti olan ülkemizin artık paranoyaları yenip, Müslüman olmayan cemaatlerin tüzel kişiliğini tanıması ve geleneklerine göre örgütlenmesine izin verilmesi, çağdaş insan ve azınlık haklarına uygun olacaktır. Azınlık Cemaatlerin tüzel kişiliğinin tanınması laiklik ve anayasa ile de çelişmez, çünkü dayanağı kurucu anlaşma olan Lozan Anlaşmasıdır. 
Murat Bebiroğlu / murat.bebir@gmail.com

 

2014 Ekim

Yorumlar kapatıldı.