AABK Genel Başkanı Turgut Öker, “Bu anlaşma ile bundan sonra Hristiyan Alman’ın ne hakkı varsa tıpkı haklar bizim için de var. Aleviler bayramlarında tatil hakkından faydalanabilecekler. Bayramlarımızda Aleviliği özgürce yaşayabileceğiz. Kamusal bölgede Aleviliğin resmi kabulü gerçekleşmiş oldu. Cezaevindeki Aleviler inançlarını özgürce yaşayabilecekler. Kreş ve mektep açabileceğimiz bu şeklinde üniversitelerde Alevilik kürsüleri açılabilecek. Alman resmi devlet kanallarında bir sandalyemiz olacak. Eyalet Hükümeti dini topluluklarla resmi bir toplantı yaptığında ve ya resmi törenlerde Aleviler de temsil edilecek. Bunlar Almanya’da Aleviliğin dini inanç şekilde kabulü anlamına geliyor.
***
Almanya’da Aleviler, dini cemaat olarak, Hıristiyan ve Museviler ile eşit haklara sahip oldular. Bremen Eyaleti’nde Alevilere önemli haklar verildi…
Almanya’da Aleviler, dini cemaat olarak, Hıristiyan ve Museviler ile eşit haklara sahip oldular. Bremen Eyaleti’nde Alevilere önemli haklar verildi.
Almanya’da Aleviler, Bremen Eyalet Hükümeti devlet sözleşmesi imzaladı. Sözleşme ile Aleviler Bremen Eyaleti’nde dini cemaat şekilde Hıristiyanlar ve Museviler ile tıpkı yasal pozisyona geldiler. Eyalette yaşayan 10 bin Alevi dini bayramları Aşure, Kurban, Nevruz ve Hıdrellez’de tatilin yanı paradigma pek fazla aşırı hak elde etti. Bremen belediye binasındaki imza törenine Bremen Belediye Başkanı Jens Böhrnsen (SPD), Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) Genel Başkanı Turgut Öker, Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF) Genel Başkanı Hüseyin Mat, AABF İnanç Kurulu Başkanı Cafer Kaplan ile fazla aşırı sayıda davetli katıldı. Almanya’daki Aleviler daha evvela de Hamburg Eyaleti ile devlet sözleşmesi, Aşağı Saksonya Eyaleti ile ön sözleşme imzalamışlardı.
“ALEVİLİK DERSLERİ İLK İŞARETTİ
AABK Genel Başkanı Turgut Öker, Bremen Eyaleti ile devlet sözleşmesi imzalanmasının mühim bir kazanım olduğunu dile getirdi. Turgut Öker şunları söyledi:
“Bu haklar yalnızca bize hususi sunulan haklar değil. Almanya’nın toplumsal yaşamına, yasal yapısına sistem verici ve ona destek sunan tüm kurumlara bu haklar verilmekte. Biz bu alandaki faaliyetlerimizin ilk ürününü 12 yıldır okullarda Alevilik dersi vermekle aldık. Okullarda Alevilik dersi verme hakkı zaten, Almanya’da bir Hristiyan Alman’ın ne hakkı varsa bizim de o hakkı alacağımızın ilk işaretiydi. Siz bir inanç kurumu şekilde devletin sizden beklediği yükümlülükleri yerine getirdiğiniz an inanç özgürlüğü kapsamında devletin koruması altına giriyor ve her çeşitli hakka sahip oluyorsunuz. 12 yıldır Alevilik dersi verdiğimiz eyaletlerde, yalnızca eğitimle kısıtlı değil, yaşamın her sahasında haklar verilmesi zorunluluktu.”
PEK ÇOK HAK ELDE EDİLDİ
Turgut Öker devlet sözleşmesinin Alevilere ne bu şeklinde haklar sağladığını ise şöyle sıraladı:
“Bu anlaşma ile bundan sonra Hristiyan Alman’ın ne hakkı varsa tıpkı haklar bizim için de var. Aleviler bayramlarında tatil hakkından faydalanabilecekler. Bayramlarımızda Aleviliği özgürce yaşayabileceğiz. Kamusal bölgede Aleviliğin resmi kabulü gerçekleşmiş oldu. Cezaevindeki Aleviler inançlarını özgürce yaşayabilecekler. Kreş ve mektep açabileceğimiz bu şeklinde üniversitelerde Alevilik kürsüleri açılabilecek. Alman resmi devlet kanallarında bir sandalyemiz olacak. Eyalet Hükümeti dini topluluklarla resmi bir toplantı yaptığında ve ya resmi törenlerde Aleviler de temsil edilecek. Bunlar Almanya’da Aleviliğin dini inanç şekilde kabulü anlamına geliyor.
“ALEVİLİK ÖZGÜN BİR İNANÇ KABUL EDİLİYOR
Öker, Almanya’nın Aleviliği bir din mi, mezhep mi olmadan mistik bir inanç şekilde mı kabul ettiği yönündeki soruyu, “Almanya’da siz devletle lakin kendinize özgü bir inanç şekilde muhatap olabilirsiniz. Bir tarikat, mezhep ve ya küçük bir topluluk şekilde bu haklardan faydalanma şansına sahip değilsiniz. Aleviliğin kendine özgü bir inanç şekilde tanınmasından dolayı biz burada bu haklara sahibiz” diye cevap verdi.
Yorumlar kapatıldı.