İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Ermeni Kültür Haftaları Ve Çevirmenler Bayramı Nedeniyle

 Ermeni Alfabesi Mucidi Aziz Mesrop Mashdotz, Katolikos Aziz Sahag Bartev ve Aziz Çevirmenler Anısına. Ermeni dünyasının, özel anlama sahip günlerinden biri de, asırlardır, minnet ve şükran duyguları ile kutlanan ”Aziz Çevirmenler Günü”dür(TARKMANCATZ DON): Bu bayram, senenin Ekim-Kasım ayları arasında ”Ermeni Kültür Günleri” adı altında kutlanır. 

Ermeniler, bu bayramda, Ermeni alfabesinin mucidi ve ilk başöğretmeni Aziz Mesrop Maşdoz’u(Rahip=Gözetmen) ve ona tam destek veren zamanın Katolikosu Aziz Baş patrik Sahag Bartev`i, Aziz Mesrop`un öğrencileri ve çalışma arkadaşları rahipleri ”Aziz Çevirmenler” (Tarkmancatz) genel başlığı altında toplayarak, bizlere bıraktıkları inkâr edilmez manevi miras ve değerler nedeniyle minnet, şükranla ve rahmetle anarlar. Bu anma günü, Ermeni kilisesini, Ermeni Kültürünü, Ermeni Ulusunu kendine özgü bir bağla birbirine bağlar.
Ermeni kilisesi bu günü, Haziran ve Ekim ayları olmak üzere senede iki defa, özel tören ve ayinlerle kutlar ve halkı ile birlikte dini ve milli vecibesini, andını yeniler. Bu sene, bu tarihler 10 Haziran ve 11 Ekim 2014 tarihlerine rastlamaktadır.

Ermeni dünyası Aziz çevirmen rahipler olarak başta Mesrop Maşdotz, Katolikos Aziz Sahag Bartev, Mesrop Maşdotz’un biyografisini yazan Rahip Goryün, Yeğişe, Movses Khorenatzi (Movses Kertogh) , Filozof Tavit Anhağt(Yenilmez),Kirkor Naregatzi(Naregli Kirkor),Nerses Şhnorhali, Nerses Lambronetzi’yi ”Aziz Çevirmenler” ve buna ek olarak ”Ve Diğer Aziz Çevirmenler”başlığı altında ise,  5.y.y da yaşayan İlahiyatçı ünlü ve Düşünür Yeznig Gogpatzi, 5.y.y tarihçilerinden Pavsdos Puzant,  Khazar Parbetzi( Parbalı Ğhazar), 7.y.y da yaşayan ünlü Gökbilimci ve Matematikçi bilim adamı, Anania Shiragatzi’yi ( Şiraglı Ananya), 8.y.y da yaşayan Katolikos İlahiyat Bilimcisi Hovnan Otzduntzi( Otzdun lu Hovnan) , daha sonraki dönemlerde yaşayan ünlü eğitimci ve ilahiyatçı Kirkor Datevatzi( Datevli Kirkor) ve gibi diğer birçok ermeni aydınları şükran ve minnetle anar.
301 yılında Ermeniler, Hıristiyanlığı resmen devlet dini olarak kabul ettiklerinde, kendilerine ait özgü alfabeleri ve yazı dilleri yoktu, Asur’ca veya Yunanca yazıp okuyabiliyordu, bu nedenle yeni kabul edilen Hıristiyanlık Dinini yorumlamada ve algılamada çok sorunlar yaşanıyordu, çözülemeyen zorluklar ve güçlüklerle karşı karşıya geliniyordu, diğer taraftan ise, ülke, doğuda İranlıların, batıda Romalıların(Bizans) ağır baskı, bölünme tehdidi ve işgal edilme tehlikesinde altında siyasi sorunlar yaşanıyordu, bağımsızlık elden gitmiş, halk ibadetini kendi dilinde yapamıyor, dini anlama ve algılamada zorlanıyordu, bu bağlamda halkın yaşamında Hıristiyanlığın kökleşmesi, özümsenmesi ve hızla yayılması yalnız bir dini amaç değil, aynı zamanda birlik ve beraberliğin sağlanması, Ermeni milletinin var oluşunu yaşatmak, korumak ve idame ettirebilmek ilkesine dayanıyordu.

 Hıristiyanlık dinine sarılarak ve içtenleştirerek yok olma ve dağılma tehlikesini önlemek amaçlanmıştı: İşte bu bağlamda Rahip Mesrop Maşdotz, bu siyasi çıkmazdan etkilenerek, halkın birlik ve beraberliğin sağlanmasının, ermeni halkının var oluşunu yaşatabilmenin tek yolunun, ermeni halkının Hıristiyanlığı özümsemesinden, iyi algılamasından ve anlamasından geçtiğine kanaat getirir ve bunun için de, Ermenilere özgü, Ermenice Alfabeyi yaratıp, en kısa zamanda İncilin(kutsal Kitap) Ermeniceye çevrilmesi gerektiğine inanır.

Gerçekten de 404 yılında Ermeni alfabesinin hizmete girişinden hemen sonra, Ermeni halkının birlik ve beraberliği bir ölçüde sağlandığı gibi Eğitim, Kültür, Edebiyat, Sosyal, Din, Bilim alanlarında hızla olumlu gelişmeler başladı ve Kutsal Kitap, İncil ”ÇEVİRİLERİN KRALİÇESİ”(Takuhi Tarkmanutyantz) adı ile Ermeniceye çevrildi: İşte bu devre Ermeni tarihinde ”Altın Devre” (Vosgetaryan Şırcan) olarak bilinir.

Ermeniler, tarih boyunca büyük felaketler, acılar, trajediler, kırımlar yaşamış çok büyük kayıplar vermiştir, ancak iman ocağına ve inanç yuvasına, bilim ve kültür anıtına sahip çıkarak ve aynı zamanda onlara sığınarak, onlardan aldığı güç, kudret, dayanırlılık ve cesaretle asırlardır var oluşunu korumuş, bugünlere erişmiştir.
Ermeni’nin iman ocağı”Ermeni Kilisesi”, ilim- irfan ocağı ise”Ermeni Okulu” dur. Ermeni insanı için birbirinden ayrılmaz bu ikili ”Can yoldaşı”,”Sığınağı”,”Yaşam Kaynağı”dır. Bu iki unsur ermeni varlığını ve kimliğini korumakta etkili olmuş,  ermeni insanını Ermenice okur-yazar yapmış, onun ufkunu ve iç dünyasını kendi ana dili ve alfabesiyle aydınlatmıştır:
İşte bu bağlamda, Ermeni dünyasında, haziran ve Ekim ayları olmak üzere senede iki kere (2014 senesi için, 10.6.2014 ve 11.10.2014) kutlanan ”Aziz Çevirmenleri Anma Günü ve Ermeni Kültür Haftaları” daha derin bir anlam kazanmakta, yarınlarımızı aydınlatmaktadır.
Toplumların yaşamında, bayram ve anma günleri anlamlarını yitirmeye başlarsa, o toplumun birlik ve beraberliği çözülmeye ve var oluşu erimeye başlar:
Dr.med. Sarkis Adam
Almanya.
__._,_.___
Attachment(s) from Sarkis Adam | View attachments on the web
7 of 7 Photo(s)
Photo_arm_first_teacher.gif
hqdefault.jpg
aybuben-aghotq.jpg
Page-17-ab-fon-fist.jpg
24462_b.jpg
mesrop-mashtots-e1378218393444.jpg
AM0202L.jpg
________________________________________

Posted by: Sarkis Adam <sarkis_adam@yahoo.de>

Yorumlar kapatıldı.