Markar Esayan
Tabii Ermenilerin tercihlerinin 2007’deki bu araştırmadan sonra sabit kaldığını iddia edecek bilgiye sahip değiliz. Bu tarihten sonra reform koalisyonu gittikçe dağıldı ve kafa karıştırıcı birçok olay yaşandı. Gezi bu olayların başında geliyor ve hem hükümetin hataları, hem de seçkin aydınların Erdoğan’a savaş açmaları mutlaka etkili oldu. Lakin buradan Ermenilerin reform karşıtı ittifakta yer aldığı sonucunu çıkarmak ciddi bir haksızlık olur. Kamuoyunda öne çıkan birkaç kişinin tavırları -şahsım dahil- bir toplumu anlamak için yeterli değildir. Bununla birlikte Ermenilerin bir bölümü açısından reform sürecinin geçmişte yaşananlar gibi geçici olduğuna ve bu ülkede hiçbir şeyin değişmeyeceğine dair bir saplantı, eğer varsa, hiç de faydalı olmaz. Hele tarihi ters yüz edip, 1915 ve sonrasındaki tüm o acılı hikâyeden dindarları (Dolayısıyla AK Parti’yi) sorumlu tutup, asıl müsebbiplerin (bugünkü İttihatçıların) projesi olmak, dönemin tarihi imkânlarının boşa harcanmasına yol açar. Dün söylemiştim; bu Ermenilerin diktiği bir elbise değil, Ermenilere ait değil. Hasılı, temkinli olmak ile müdahil olmak arasında bir denge tutturmak fevkalade mümkündür. Muhalif olmak ve demokrat olmakla da öyle…
Yazının Devamı: http://www.yenisafak.com.tr/yazarlar/MarkarEsayan/ermeniler-ve-sorumluluk/56053
Yorumlar kapatıldı.