Türkiye’de etnik kimliğin veya kimlik siyasetinin olumsuz bir tınısı var. Bu oldukça doğal çünkü cumhuriyet ‘Alman usulü’, yani tüm çeşitlilikler tek bir kimliğe indirgenerek kurulmuş…Balkan ve 1. Cihan Harbi ile Osmanlıcılık tasfiye olurken Türkçülük, İttihatçılık içinde öne çıkıyor. O esnada çok kültürlülük, dindarlık ve etnisiteler bilakis ölümcül bir zaaf olarak görülmeye başlanıyor. O kadar ki İttihatçılar Ege ve İç Anadolu’da Rum, coğrafyanın tamamında ise Ermeni tasfiyesine girişecek kadar paniğe kapılmış haldeler. Cumhuriyetin kuruluşunda tercih edilen tek kimliklilik ve homojen yapının böyle bir hikayesi var. Mustafa Kemal güçlenene kadar asıl projesini ustalıkla gizliyor… Geldiğimiz eşikte Yeni Türkiye’nin hangi zihniyet üzerinde inşa edileceği çok önemli. Türkiye’yi dönüştüren dindarlar ve Kürtler ataerkil kimliği demokratlıkla ne denli mezcedecek? Sünniler cumhuriyet döneminde din değil bu kez Türklük üzerinden konsolide olan Millet-i Hakime imtiyazını terk edebilecekler mi? Tüketim ve zenginleşme hakkını kullanırken, demokratlığı yozlaşmadan dindar kimlikle zenginleştirmeyi başaracaklar mı? Bu arada Beyaz Türkler ne zaman iyileşip, ne zaman zengin birikimleri ile bu yeni kimliğe katkı sunacaklar? Yazının Devamı: http://www.yenisafak.com.tr/yazarlar/MarkarEsayan/dindarlara-kurtlere-ve-beyaz-turklere-kritik-sorular/55645
Dindarlara, Kürtlere ve Beyaz Türklere kritik sorular…
Markar Esayan
Yorumlar kapatıldı.