İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Uluslararası Ceza Mahkemesi Koalisyonu 17 Temmuz Uluslararası Adalet Günü nedeniyle bir açıklama yayınladı.

UCM’nin kurucu anlaşması olan Roma Statüsü’nün on birinci yıldönümünde yayınlanan açıklamada Türkiye’yi Roma Statüsü’ne taraf olmaya çağırdı. “Türkiye’yi korkularıyla yüzleşmeye, UCM’yi daha derinlemesine ele almaya ve evrensel adalet ve barışın yerleşmesiyle soykırım, insanlığa karşı suçlar, savaş suçları ve saldırı suçu faillerinin cezasız kalmalarının önlenmesi için Roma Statüsüyle kurulan sisteme dâhil olmaya davet ediyoruz.” UCM Koalisyonu “Türkiye’nin dünyada cezasızlığın sona erdirilmesi için kurulan sisteme taraf olarak Orta Doğu’ya da mesaj verebileceğini” söyledi.

 “UCM, Türkiye için bir tehdit değil, önemli bir fırsat. Roma Statüsü’ne taraf olan bir Türkiye, bugün için Statü’yü onaylamamış ve Mahkeme’nin yetkisini tanımamış ülkelere özellikle de pek çok insanlık suçu işlenen Orta Doğu coğrafyasındaki ülkelere de bir mesaj vermiş olacaktır: ‘Bu tarih itibariyle soykırım yapmayacağım, insanlığa karşı suçlar, savaş suçları ve saldırı suçu işlemeyeceğim’ mesajı.”
Türkiye ve Roma Statüsü
Açıklamada Türkiye’nin 139 devletin imzaladığı, 122 devletin taraf olduğu Roma Statüsü ile kurulan Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM)  dışında kalan birkaç devletten biri olmaya devam ettiği belirtildi.
Avrupa Birliği üyesi ve adayları arasında Türkiye dışında Statüye taraf olmayan başka ülke yok. Avrupa Konseyi’ne üye 46 ülkeden Türkiye ve Azerbaycan dışındakilerin tümü Statü’yü imzaladı, bunlardan da Ermenistan, Moldova, Monako, Rusya ve Ukrayna dışındakiler onaylayarak taraf oldu.
Taraf olmama gerekçeleri
Türkiye, resmi olarak 2002 yılında mevzuatında yeterli düzenleme olmadığını, iç mevzuatta yapılacak gerekli düzenlemelerden sonra Statü’ye taraf olacağını açıkladı.
UCM Koalisyonu “Türk Ceza Kanunu’nda soykırım suçu ile insanlığa karşı suçların tanımlanmasından sonra artık aynı kuvvette bu gerekçeye dayanmanın mümkün olmadığını” söyledi.
“Temel olarak, Türkiye’de devam eden Kürt Sorunundan kaynaklı silahlı çatışma ortamı ve bu ortamdan kaynaklanabilecek olası suçlar, Türkiye’nin Statü’ye taraf olmamasında önemli rol oynamaktaydı. Ne var ki, 2013 yılı başından itibaren sürdürülen Barış ve Çözüm Süreci ile çatışmasızlık ortamı sağlanmış, 16 Temmuz 2014 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6551 sayılı Çözüm Süreci Çerçeve Kanunu ile de kalıcı çatışmasızlığın yasal alt yapısının oluşturulmasında önemli bir adım attı.
“Türkiye’nin Statü’ye taraf olmama gerekçelerinden biri de, Kıbrıs meselesiyle bağlantılı olarak savaş suçları ve saldırı suçu konusunda düğümlenmektedir. Buradaki en önemli nokta ise 1974 Kıbrıs Çıkartması’ndan sonra, halen adadaki askeri varlığını devam ettiren Türkiye’nin tutumudur. Türkiye’nin Kıbrıs’ta saldırı suçu işlediği gerekçesi ile yakın gelecekte UCM’ye bir başvuru olacağı da duyuruldu.”
UCM’ye yargılama yetkisi geliyor
Saldırı suçundan ötürü UCM’nin yargılama yetkisi Uganda Kampala Konferansında alınan karar gereği 2017 yılı sonrasına bırakıldı.
UCM Koalisyonu Türkiye’nin 2017’ye dek Kıbrıs sorununu çözüm Statü’ye taraf olmasının kendi lehine olacağını aksi halde kendini savunma şansını kaybedebileceğini söyledi.
Suriye ve Irak
Açıklamada Irak ve Suriye’de işlenen insanlığa karşı suçlara ve bunların soruşturulması için de Türkiye başta olmak üzere bölge ülkelerinin UCM’ye taraf olması gerektiği de yer aldı.
“Bu durum BM Güvenlik Konseyi’nin duruma seyirci kalmasını gerektirmez. Güvenlik Konseyi bir an önce karar alarak Suriye ve Irak’ta işlenen suçlar ile ilgili olarak UCM Başsavcısını görevlendirmeli.”
UCM Yürütme Kurulu: Baran Tursun Vakfı, Diyarbakır Barosu, İnsan Hakları Derneği, İnsan Hakları Gündemi Derneği, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi
UCMK Sözcüsü: Öztürk Türkdoğan (İnsan Hakları Derneği Genel Başkanı)
Koalisyon Üyeleri:
Ankara Barosu; Baran Tursun Vakfı; Başkent Kadın Platformu Derneği; Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği; Demokrat Yargı Derneği; Diyarbakır Barosu; Helsinki Yurttaşlar Derneği; İnsan Hakları Araştırmaları Derneği; İnsan Hakları Derneği; İnsan Hakları Gündemi Derneği; İnsan Hakları ve Mazlumlar için Dayanışma Derneği; İzmir Kadın Dayanışma Derneği; Kaos Gey ve Lezbiyen Kültürel Araştırmalar ve Dayanışma Derneği; Mahsus Mahal Derneği; Mersin Barosu; Pembe Hayat LGBTT Dayanışma Derneği; Sarmaşık Yoksullukla Mücadele ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği; Şırnak Barosu; Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı; Toplumsal Olayları Araştırma ve Yüzleşme Derneği; Türkiye İnsan Hakları Vakfı; Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi; Van Barosu; Van Kadın Derneği. (BK)
http://www.bianet.org/bianet/toplum/157254-turkiye-roma-statusuyle-orta-dogu-ya-mesaj-verebilir?bia_source=rss

Yorumlar kapatıldı.