İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Hançepek Son Ermenisini Kaybetti

Zeynep Tozduman / zeynoege35@gmail.com
1915 soykırımının Diyarbakır  ( Dikragenert )’da son canlı  tanığı, anayurdunda bir ömrü tamamlayan Bayzar teyze  (Bayzar Alata )  bu gün hayatını kaybetti. Diyarbakır’ın son Ermeni’si Bayzar teyze, şimdi yıldızlara uğurlanıyor. 87 yaşındaki Bayzar teyze, 1915 soykırımının mağdurlarından sadece biridir. 0,1915 soykırımının  Ermeni- Süryani- Pontus Rum ve Ezidilere yaşattığı  acılı bir hayatın   yolcusuydu aynı zamanda.  Doğduğu, ata topraklarının  kayıtlarında adı bile yoktu. Soyu kırılan bir halkın kimliksiz neferiydi.Geleceği ve kimliği elinden alınan Bayzar teyze, bu yüzden çok sevdiği ölümüne dek yoldaşlık ettiği 84 yaşındaki eşi Sarkis (Sıtkı Eken ) ile 60 yıl sonra  ancak nikah kıyabilmişti. Bu, bu ülkenin ayıbıdır.

Türkiye’nin; Türk ve Sünni olmayan halklara ve inançlara verdiği değerin de bir ölçüsüdür yaşatılan acılar. Soykırım yaptığımız yetmedi (!) isimleriniz değiştirildi, diliniz, dininiz değiştirildi, kiliseleriniz,manastırlarınız, şapelleriniz  işgal edildi, insanca yaşam hakkınız elinizden alındı, ülkedeki her olayda hep potansiyel suçlu gösterildiniz  yine de ana yurdunuzda yaşamak için direndiniz. Bir kez daha selam olsun anayurdunda yaşamak için direnenlere.

Hançepek’in namı diğer Gavur mahallesinin tek Ermeni kadınını  uğurluyoruz ya! Yüreğimin çığlığı yankılanıyor şimdi Amed’de.
87 yıllık ömrünü Süryani Kadim Meryem Ana Kilise’sinin taş duvarlarında tamamlayan bu güzel insanı ölüme yolculamak, içimi tarifsiz  bir hüzne boğdu. Sanki onun şahsında bir ülke öldü.  Amed düştü… Bağır, bağır bağırmak istiyorum sessiz koyaklara.
Ah! Lice’nin asil ve mazlum kızı. Ölümünle neleri öldürdün bir bilsen…
Neden hep siz ölüme yolculuk ettiniz ana yurdunuzda?. Neden kan emiciler durmaksızın  hep sizi öldürdüler?  Oysaki  sizlerde, ölenin biz olduğunu niçin bilemediler? Söyleyecek o kadar çok şey var ki…Öfke ve isyan dolu yüreğim direniyor yaşatılan bunca acılar karşısında. İnsan insana nasıl kıyar? Nasıl vicdanla, cüzdan yer değiştirir.
Bu dünya kimseye kalmaz beyler ! Kimse öte tarafa  bir şey götüremezken bu nefret, bu kin niye ?. Kardeş, kardeş, dostça yaşamak varken bu acılar denizinde yüzmek niye? Siz yok edileli  beri, badem ağaçlarında yüzyıldır çiçekler açmıyor, kuşlar ötmüyor, Fırat ve Dicle yüzyıllardır kan akıyor kan.
Kanla kurulan Cumhuriyette Sünni Türk dışında kalan bütün halklar ve inançlar payına düşen acıyı ne yazık ki hala yaşıyor. Biliyorum Bayzar bacom, her acıda son kalanlarınız bir kez daha vuruluyor. Her vuruş, bizim yok oluşumuzdur oysa. Mezopotamya her renkten çiçeğe duracak bir gün duracak elbet. Yeter ki, hep birlikte  direnmeye devam edelim.
Gidenlerin ahı mı tuttu nedir?
Bak ! Ata toprağın hala kanla sulanıyor. Diyarbakır/ Lice kan içinde direniyor şimdi. Biliyor musunuz? siz gideli beri Işığını kaybetti bu ülke. Işıksız ve ateşsiz kaldık. Şimdi ise  haritanın yaralı ve yanık yerinden güneşin çocuklarını vuruyorlar .
Ah ! Güneşin ve Işığın çocukları Egenin sularıyla bir kez olsun emzirebilsem acılarınızı. Susardı içimdeki dilsiz çığlıklar. Amed’de senin şahsında bir halkı yolculuyoruz . Amed ve ben şimdi yıldızlara yolculuyoruz seni. Yüreğimin töreninde  halkının bayraklarıyla, bayrağına rengini veren  güllerle uğurluyor şimdi seni.
Güle güle Bayzar bacom,
Güle güle Diyarbakır’ın  güleç yüzlüsü,
Güle güle Işığın kızı,
Güle güle Sıtkı amcanın yoldaşı,
Güle güle Diyarbakır ( Dıkranagert) ‘ın hüzün yüzlüsü,
Güle güle Diyarbakır sevdalısı,
Güle güle acıların tanığı,
Güle güle Amed halkının sevgilisi,
Güle güle yaralı coğrafyanın son Ermeni’si.
Güle güle …
Hayatını Sur’ a adadığın kiliseler , bu taş duvarlar, sensiz öksüz kalacak şimdi.
Oldu mu şimdi ya ! Bizi sensiz ve kimsesiz bırakmak.
Ah ! ölüm adın kalleş olsun.
Bil ki, gözlerimizin buğusunda yeniden yeniden yeşerecek sin. Seni hiç ama hiç unutmayacağız Bayzar baco.
Başta ermeni halkının ve ve tüm ezilen halkların başı sağ olsun. Işıklar yoldaşın olsun Bayzar baco.
ZEYNEP TOZDUMAN

Yorumlar kapatıldı.