İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

BOP’un esas amacı Kürdistan’ı Ermenistan ile birleştirmek!..

Ökkeş Ağaoğlu / okkesagaoglu
Bugün Irak’ı ve Türkiye’yi bölmeye çalışanlar dünya haritasının hep Batı’sında yer almaktadır. Avrupa, “Türk hükümeti demokrasiden uzaklaşıyor” derken, aslında sevinmekteler. Türkiye’nin bölünmesiyle Atatürk’ten rövanşı almaya çalışıyorlar. (Ama onu asla yapamayacaklar.) Yani karşımızda tam bir Türk düşmanlığı vardır. Bu düşmanlık Ortadoğu (genellikle Suriye - Irak ve Türkiye) üzerinden hareketle Anadolu’nun Doğusu’nu Türkiye’den ayırmak. Yukarıya çıkarak da Ermenistan sınırına dayanıp sözde kürdistanı yaratıp esas amaçlarının Erivan’ın kapısına dayanıp elini güçlendirmektir. Peki Ortadoğu dağılmışken orada jandarmalığı kim yapacak?.. Eeeee işte esas sorun da burada… Bu sorunun cevabı aynen şudur: İsrail. (Komplo teorilerinin sınır yok. HYETERT)

***
Örneğin IŞİD terör örgütünün televizyonlara yansıyan “IŞİD Türkiye’yi kandırdı” başlıklarını pekalâ verebiliriz. Bu mümkündür.
Sürekli “Emperyalistler Türkiye üzerinden büyük oyun oynuyor” diyerek kendi kendimize uyanıklık yapar dururuz. Bazı etkili ve yetkili organlar ise, BOP’un çöktüğünü… Emperyalist düşüncenin bu topraklarda yeşeremeyeceğini… Bunun kanıtı olarak da Ortadoğu’nun bugünkü durumunun buna pek de müsait olmadığını söyler dururlar…
Asıl tehlike, bugünkü durumdur. Bunu göremeyen yetkili ve etkililer günün gelişmesine göre yorum yapamayacak kadar da düşünemiyorlar.
Onlar, sadece karşısındaki ülkenin verdiği sözlerden yola çıkarak değerlendirmelere yönelebiliyorlar.
Örneğin IŞİD terör örgütünün televizyonlara yansıyan “IŞİD Türkiye’yi kandırdı” başlıklarını pekalâ verebiliriz. Bu mümkündür.
Ama mümkün olmayan önemli bir durum vardır.
O da şudur:
– “BOP, her ne olursa olsun, her zaman Amerikalı çıkarcı ülkenin masasında durmaktadır. Bunu göremeyen bugünkü muhalefet yetkilileri, bunu bir türlü dillendiremiyorlar.”
Peki neden?..
Neden dillendiremiyorlar?…
Şunun için:
Bundan birkaç ay önce Kılıçdaroğlu ile Amerikan’ın Türkiye elçisi başbaşa görüşmedi mi?..
Görüştü.
O zaman bize şu soruyu sorabilirsiniz:
– “Eğer Kılıçdaroğlu Amerika’ya ‘Senin gücün Türkiye’yi bölmeye yetmeyecek’ derse, o Amerikan elçisi Kılıçdaroğlu ile görüşmeyi yapar mı?..”
Hemen söyleyeyim:
Yapar.
Hem de öyle bir yapar ki…
Üstelik, Amerikan elçisi, ülkesini temsil eden büyük bir heyetle Kılıçdaroğlu’nun kapısına dayanır.
Neden mi?..
Çünkü Amerika, çıkarcı bir ülkedir. Bu hareketten de asla gocunmazlar.
Tıpkı Mısır’da olduğu gibi. Sisi’nin cumhurbaşkanlığı için Obama ne demişti: “Mısır devlet başkanıyla çalışmaya hazırız.”
Bizimkiler ne demişti: “…Sisi’nin yetkilerini asla kabul etmiyoruz.”
Yani bunu aylardan beri sürekli söyleyip durdular.
Neden?..
Türk politikasının Mısır’da sökmediğini anımsatırcasına Sisi’nin yaptığı siyaseti yüzünden.
Peki Sisi’nin ülkesinde yaptığı doğru muydu?..
İster doğru olsun, ister olmasın. Bizi ilgilendirmez. Biz, ülkemizin menfaatleri doğrultusunda politikamızı güçlendirmeliyiz. Tıpkı
Amerika’nın yaptığı gibi.
Ama gelin görün ki, AKP zihniyeti bunu böyle bilmez.
Ve Sisi’den bir gol yeriz hep.
BOP’UN ASIL AMACI PKK CANİLERİNİ KULLANARAK ORTADOĞU’YU BÖLMEK VE TÜRKİYE’Yİ KÖPRÜ YAPIP ERMENİSTAN İLE BULUŞTURMAK!..
Amerika, Türk Ordusu’na hep baskı yaptı.
Ne yönden yaptı biliyor musunuz?..
PKK’ya karşı operasyon yapma diye…
Yani ülke sınırları içinde operasyon yapabilirsin ama bu hareketi Kandil dağında yapamazsın.
İşte Amerikan politikası budur.
Türkiye üzerinde oynadığı oyun da BOP’dur.
Bugün PKK, “Kürdistan” diyerek Güneydoğu Anadolu’da yolları kapatıyor… Köylerin yollarını iptal ediyor… Hükümet seviniyor. Öcalan canisi Türk halkına sürekli iyiniyet sözleriyle mesajlar
gönderiyor…. Hükümet yine seviniyor. Kürdistan’ın kurulmasıyla milletlerarası mütarekeleri hareketlendirerek yasal zemin oluşturulması için yapılan bütün demeçler Amerika (ve onun ayarındaki Batı Avrupalı ülkeler) tarafından memnuniyetle karşılanıyor… Hükümet tekrar seviniyor.
Peki üzülen kim?..
Güneydoğu Anadolu halkımız.
Köy yolları kapanan…
PKK canilerinin verdiği dayıvari demeçleriyle şehirlerinde ve köylerinde huzurlu şekilde yaşayamayan Anadolu halkımız…
Anadolu üzerinde dönen oyunlar, kırıcı ve kışkırtıcılık yaratılarak bölge halkını bezdirmek… Usandırmak… Ve bulundukları yeri ya terk etmek, ya da kalıp her şeyi kabullenmelerini sağlamak…
Bunu Türk topraklarında adeta başarırcasına Türk Ordusu’nun da uyumasıyla neredeyse gerçekleştirecekler.
Henüz bu iş bitmemişken, BOP’un esas merkezi olan Ortadoğu’nun bölünmesi gerekiyor. Onun için Suriye’den başlamak istenir. Ama tutmayınca bu kez de IŞİD’i kendilerine amaç edinerek Irak’ı bugünkü haline getirmek istediler. Ve getirdiler de…
Amaç, Irak’ı üçe bölmek…
Fakat İran’dan beklenmeyen bir çıkışı hiç hesap edemediler. İran, “Irak’ın yanındayız” diyerek bazı çıkışların bundan böyle hesaplanarak yapılmasına yönlendirilmiş oldu. İşin içinde petrol, dünya enerjisi ve İslam ülkelerinin yıpratılması yatmaktadır. Daha doğrusu bellerini doğrultamadan hayat boyu köle misali yaşamaları amaçlanmaktadır. Ama nedense Türk yetkililer, bu tehlikenin kendisi için daha vahim olacağı şüphesini kabullenmez. Hatta kabullenemezler. Hatalar zincirine düşerek BOP eşbaşkanlığı mührüyle hayali bir kahramanlık peşindediler.
İşte tam da burada Anadolu üzerinde oynanan oyunların farkında olan Cumhuriyet sever, Laik düşünceyi özümseyen Demokrasi aşığı Türkler, Güneydoğu’nun ve ondan sonra gelecek tehlikenin farkındadır. Emperyalizme karşı mücadele eden Mehmetçik, Atatürk sayesinde bağımsızlığını kazanmıştı. Düne kadar da sürekli “emperyalizmin oyuncağı olmayın” diyen… Arap alemine yeri geldiğinde “Batı’ya karşı mücadelede birlikte olmalıyız” mesajı veren Atatürk’ün o muhteşem çıkışı, nedense bugün ne Araplar tarafından kabul görmüş… Ne de bizimkiler tarafından.
Oysa İran, “Irak’la beraberim” derken Atatürk’ün tarihi mesajını hatırlamak istemez. Hatta Ankara’ya geldiklerinde de Anıtkabir’e gitmeyi hakaret kabul ederler. Oysa durum hiç de öyle değildir. Yani Atatürk’ün emperyalizme karşı bugünü tahmin ederek 100 yıl içinde verdiği “Ortadoğu’da birlik” mesajı… Arap şeyhleri tarafından doğru okunmaz.
Neden?..
Onlar da krallıklarını kaybetmek istemezler de ondan.
İşte bugünkü Irak’ın ve Suriye’nin durumu, Atatürk’ün emperyalizme karşı Ortadoğu’ya gönderdiği çok önemli uyarıyı görmemelerinden kaynaklanmaktadır.
Açılım ise tam bir hikayedir.
Açılımın esas amacı, cumhurbaşkanlığı seçiminde Kürt oylarını almak…
Kürtleri savunuyoruz bahanesiyle Anadolu’da yolları kesen PKK leş kargalarına “Türkiye’nin onuruyla oynamalarına” müsaade etmek… Ve Türk milliyetçiliğini ayaklar altına alıp, yok etmek.
Bugün Irak’ı ve Türkiye’yi bölmeye çalışanlar dünya haritasının hep Batı’sında yer almaktadır. Avrupa, “Türk hükümeti demokrasiden uzaklaşıyor” derken, aslında sevinmekteler. Türkiye’nin bölünmesiyle Atatürk’ten rövanşı almaya çalışıyorlar. (Ama onu asla yapamayacaklar.)
Yani karşımızda tam bir Türk düşmanlığı vardır.
Bu düşmanlık Ortadoğu (genellikle Suriye - Irak ve Türkiye) üzerinden hareketle Anadolu’nun Doğusu’nu Türkiye’den ayırmak. Yukarıya çıkarak da Ermenistan sınırına dayanıp sözde kürdistanı yaratıp esas amaçlarının Erivan’ın kapısına dayanıp elini güçlendirmektir.
Peki Ortadoğu dağılmışken orada jandarmalığı kim yapacak?..
Eeeee işte esas sorun da burada…
Bu sorunun cevabı aynen şudur: İsrail.
İsrail, Golan tepeleri, Filistin ile Lübnan üçeninden kurtulup parçalanmış Irak topraklarına yerleşmek ve Erivan ile kuvvetli bağlar kurup dünya enerjisinin üstüne oturmak… Arap aleminin petrol fiyakasını bozmak… Uzakdoğu’nun enerji ihtiyaçlarında istediği gibi yönetimlere uzanmak…
Ammaaaaaaa….
Musul’daki gelişmeler ve hesap edilmeyen baskınlar hem Türkiye’nin rehineler düzeyinde gelişmelerden dolayı hesapları altüst etti… Hem de Amerika’nın bel bağladığı PKK gelişmeleri paralelinde Irak’ın bölünmesine yönelik hareketler yıkıldı…
Şimdi bu aşamada Amerika, Batı Avrupalılar ve İsrail üçlüsü tam bir şeytan üçgeni gibi İslam aleminin başına çökmüştür. AKP ise bu şeytan üçgenine özenip, Müslüman kardeş ve dost ülkelerle arasını bozmuştur. Hem de politikanın A’sını dahi yapamayan bir konuma düşmüştür. Oysa hakiki bir devlet yapısı, ne teröristlerle yanyana gelir… Ne de onlarla görüşür. Hakiki bir devlet, ordusuyla güçlü olur. Bizimkiler ordumuzu pasifleştirdikçe, kendilerinin de söz haklarının olmayacağını
bir türlü kavrayamazlar. Ama bütün bu dönen dolaplar bir gün bitecek. Türkiye ve Türk halkı kendine gelecektir.
www.haberhurriyeti.com / ÖKKEŞ AĞAOĞLU
http://haberhurriyeti.com/bopun-esas-amaci-kurdistani-ermenistan-ile-birlestirmek-57905.html

Yorumlar kapatıldı.