İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Ermeni mimar Balyan

Tayfun Er
İstanbul’da Osmanlı döneminden bugüne kalan görkemli yapıların pek çoğunda dört kuşak mimar ve müteahhit olarak hizmet veren Balyan Ailesi’nin izi vardır. Ailenin bilinen en eski inşaatçı atası 1803’de ölen ve mezar taşında “Keresteci” yazan Bali Usta, Kayseri’den gelip İstanbul’a yerleşmiş ve hassa mimarı (padişahın emrindeki mimar) olmuş. Onun yerini alan oğlu Kirkor Amira’nın (1764-1831) unvanı “Ebniye-i Hassa-i Şahane Kalfası”dır. O ölünce de yerine en tanınmış eseri olan Dolmabahçe Sarayı’nın mimarı olarak bilinen Garabet Amira Balyan (1800- 1866) geçer. Garabet Bey’in on çocuğu olur, bunların dördü (Nigoğos, Sarkis, Agop ve Simon) hassa mimarı olur. Ortaköy Camii’nin mimarı olan oğlu Nigoğos Balyan (1826-1858) Babadan kalma tecrübe ve usullerin üstüne bir de Paris Sainte-Barbe Koleji’nde mimarlık eğitimi görmüştü. Ailenin en yetenekli üyelerinden birisi kabul edilen Nigoğos Bey’in de yedi çocuğu oldu, oğlu Levon Balyan da babasının izinden Paris’te mimarlık okudu ve hassa mimarı oldu.

AYDINLIK VE FERAH
Sultan Abdülmecid’in emriyle yapılan ve 1853’te açılan Ortaköy Camii’nin yerinde daha önce Patrona Halil ayaklanmasında yıkılmış olan bir mescit vardı. Mimari üslup olarak Ortaköy Cami, neo-barok olarak kabul edilir. Barok; sözlük anlamıyla belirli, özgün bir biçimi olmayan, karışık, uyumsuz demektir. Barok, klasizme tepki olarak ortaya çıktı. Barok’u Roma Kilisesi ortaya attı, amacı dinin gücünü tekrar arttırmaktı. Bunun için de gösterişli, çok fazla süslemeli yapılar ortaya çıktı. Camideki Balyan Ailesi’ne dair en önemli izlerden birisi, büyük pencerelerdir. Bu sayede cami aydınlık ve ferah bir hava taşır. Nigoğos Balyan 32 gibi çok genç yaşta veremden öldü. Geriye Ortaköy Cami dışında Ihalmur ve Mecidiye Kasrı, Dolmabahçe Saat Kulesi ve Dolmabahçe Sarayı Muayede Salonu gibi yapılar bıraktı.
http://www.takvim.com.tr/Siyaset/2014/06/07/ermeni-mimar-balyan

Yorumlar kapatıldı.