“Cumhuriyet” /Kemalist yönetiminin bu güne kadar toprak reformu baskısı altında kalmamasının nedeni de Batı Ermenistan’ın Müslüman güçlerce sömürgeleştirilerek topraklarının paylaşılmasıdır. İkincisi, Bugün Batı Ermenistan’da Kürtler büyük bir güç devşirerek iktidar olmuşlardır. Kürtler, iki güç arasında bölünmekle birlikte iktidar (yerel de olsa) PKK-BDP güçlerinin elindedir ve Kürtlerin yarısını bu güç kontrol etmektedir. Diğer yarısı da iktidardaki AKP’nin kontrolündedir. “Sorunun” çözümünü zorlaştıran etmenlerin başında da bu iktidar yapısı gelmektedir. Bugün merkezi iktidar (AKP) ile yerel iktidar (PKK-BDP) arasında sürdürülmeye çalışılan “barış” görüşmeleri süreci bir anlamda yüz yıl önceki suç ortaklığından doğan sorunların ve “uygar” dünya karşısındaki sıkışmanın atlatılmasıyla 1915 Soykırımın 100. Yılında “Ermeni Sorununun” kazasız belasız geçiştirilmesi teklifi olarak anlamakta sakınca yoktur. Bu geçiştirilmenin startı Öcalan’ın 2013 Newroz’undaki konuşmasında verilmiş, başta Bese Hozat olmak üzere PKK yöneticilerinin lobi (Ermeni lobisi- Rum lobisi-Yahudi lobisi) söylemleri ile bu söylemlerin aynı paralelde Öcalan tarafından da pekiştirilmesi suç ortaklığının günümüzdeki izdüşümü olarak da okumakta da mahzur yoktur.
Bu azami düzeye yükseltilen hegemonya Soykırım cinayetlerinin bitiminden beri sürmektedir, çünkü bu hegemonyayı, yani Soykırımın sonuçlarını hafifletecek hiçbir şey yapılmamıştır.
Yorumlar kapatıldı.