Zeynep Tozduman
Süryani halkı için çok önemli olan, yeni patrikleri Mor İğnatius II Afrem Kerim’in kutsama (Resamet ) törenine bizzat katılarak bu tarihe tanıklık ve bir dipnot düşmek için yollara düştüm. Suriye’de yaşanan savaş nedeniyle önce Beyrut’a, oradan da Suriye Devlet başkanı Esat Sedat’ın sıkı güvenlik önlemleri ve koruması altında, dünyanın dört bir yanından gelen Süryani dostlarla Şam’a yolculuğa çıktım. Uzun yolculuklar hep ayrılıkları getirir aklıma… Ekonomik, Siyasi, Psikolojik, Sosyolojik, askerlik, nedeniyle memleketinden ayrı yaşamak zorunda kalan insanlar… Kadim bir coğrafyanın, kadim halklarının 1915 soykırımı ( Seyfo ) nedeniyle, nar taneleri gibi dünyanın dört bir yanına dağılması ve anayurtlarından (Turabdin) ayrı kalması o kadar acı ki… Onlar memleketine, vatan toprağına hasret biz onlardaki insan kokusuna hasret. Kadim halkların dillerini bilmemekten ötürü Beyrut ve Suriye gezisinde büyük sevinçler yaşadığım kadar ilk kez bu kadar büyük üzünçlerde yaşadım.
Dünyadaki tüm Süryanilerin dini lideri seçilen Süryani Ortodoks Kilisesi Patriği Mor Ignatius II Afrem’in Resameti, 29 Mayıs 2014 günü patrikhane merkezi Şam’da muhteşem bir törenle yapıldı. Son 3 yıldır Suriye’de süren savaşın, tüm yakıcılığına rağmen katılım oldukça yüksekti. Dostluk, barış, sevgi, insanlık kokan bu tarihsel tören nasıl kaleme dökülür bilmiyorum. Yaşamak, hissetmek gerek! Bu toprakların yüzyıllardır görmediği bir güzelliğe tanık olmak beni oldukça duygulandırdı.
Katılımcılar arasında Suriye Müftüsü ve dört bakanı, Nusayri ( Arap alevileri) lideri, Rum Ortodoks Kilisesi, Ermeni Ortodoks Kilisesi, Vatikan Kilisesi, Marunî Süryani Kilisesi, Asurî Kilisesi, Mısır Koptik Kilisesi, Hindistan Kilisesi, Etopya Kilisesi, İngiltere Protestan Kilisesi, Keldani Kilisesi, Süryani Katolik Kilisesi ruhani temsilcileri ve 61 metropolit vardı. Resamet sırasında en çok ilgimi çeken, Patrik Mor Ignatıus II Afrem’in ve kutsamaya katılan bütün metropolitlerin daha önce patriklik yapanların kullandığı başlığın, madalya ve asasının mirasını sahiplenerek, 1932’de ölen Patrik İlyas Şakir’in asasını özellikle tek tek tutarak Süryani Kilisesine bağlılık ve sadakatlerini yerine getirmek için yemin etmesidir.
Ayinin sonlarına doğru ise Suriye müftüsü, Dünya Süryani lideri Patrik Afrem Kerim ve diğer Kilise ( Ermeni, Rum, Keldani, Marunî Süryani, Kıpti, Asurî v.s. ) temsilcileriyle el ele tutuşarak birliği, beraberliği çağrıştırması katılımcıları zaman zaman hüzne boğmuştur. Savaş koşullarında yaşayan Suriye’de, barışa olan özlem patrikhanede, kutsama sırasında bile öylesine egemendi ki… Anadolu denilen topraklarda yıllardır yitirdiğimiz, alışkın olmadığımız bu birlik ve beraberlik görüntüleri beni çok ama çok duygulandırdı. İnsanlar hep böyle dost olsa, hayat bayram olurdu. Suriye ve Avrupa televizyonlarından naklen verilen bu Resamet’te gördüğüm o ki, Suriye’de ve dünyada artık insanlar savaş istemiyor. Yüzyıllardır kanla sulanan bu toprakların kadim halkları, ayinlerinde bile artık barış için dua ediyorlar. Patrik Afrem Kerim ile yaklaşık 1,5 saat süren ses kayıt cihazıyla yaptığım röportajımda, gönüllü çevirmenliğimizi sevgiyle, sabırla, hoşgörüyle yapan benden dostluğunu esirgemeyen, değerli Hollanda Metropoliti Augin Aydın’a buradan bir kez daha teşekkürlerimi bir borç bilirim. Röportaja geçmeden evvel Patrik Afrem’in kısa öz geçmişini ansiklopedik bilgilere dayanarak sizlerle paylaşmak istiyorum.
Patrik Afrem Kerim, 1915 Soykırımında (Seyfo ) Mardin/ Nusaybin’den Kamışlı’ya göç eden yüz binlerce Süryani aileden sadece biridir.
‘’3 Mayıs 1965 Suriye/ Kamışlı’da ailenin en küçük çocuğu olarak dünyaya gelmiş olup, çok küçük yaşlarda babasını kaybetmiştir. Dine olan eğilimi onu 1977 yılında Lübnan’da Mor Afrem Teoloji Okulu’nda eğitime başlamasına, 1982 yılında, O’nun Halep, Suriye Başpiskoposluğuna yükselmesine neden olmuştur. 1984-1988 seneleri arasında Halep Metropolitliği hizmetine girmesi ve bu hizmeti almasıyla 1985 yılında rahiplik yemini etti. Kıpti Teoloji Okulu’ndan yükseköğretim derecesinde mezun oldu. 1988-89 yıllarında Merhum Patrik Zakka I Iwas’ın sekreteryası görevini yürüttü. Mor Afrem Teoloji okulunda öğretmenlik yaptı. 1991’de İrlanda’da eğitim aldı ve doktorasını “Erken Hıristiyanlıkta Haç Sembolizmi” üzerine yaptı. 1996 yılında Patrik tarafından Doğu Amerika Birleşik Devletleri Metropoliti olarak takdis edildi. New Jersey’deki Mor Markos Katedrali’nde göreve başladı.
Klasik Süryanice ve Turoyo ana dilinin yanı sıra iyi derecede İngilizce, Arapça ve Fransızca da bilmektedir’’.
Patrik ile yaklaşık 1,5 saat olan görüşmede kendisine yönelttiğim sorularım;
• 22 Nisan Türkiye- Suriye sınırında kaçırılan metropolitlerin ( Pavlus Yazıcı ve İbrahim Hanna) akıbetleri konusunda Patrik II Afrem’in bildiği kamuoyunun bilmediği bir şey var mı?
• Kaçırılan metropolitlerin sağ olduklarına inanıyor mu?
• Süryani soykırımı (Seyfo) hakkında ne düşünüyor?
• Başta Süryani halkı olmak üzere Orta doğu halklarına barışa nasıl bir katkı koyabilir?
• Patrik ilan edildiğinde neler hissettiğini, yıllardır Amerika’da Metropolitlik yapan genç ve dinamik biri olarak Suriye’de Patriklik yapmak sizi korkutmuyor mu? Şam’da mı, Lübnan’da mı ikamet edeceği? Konusunda sorular yönelttim.
Aldığım cevaplar beni dolayısıyla memnun etti. Ortak dostlarımız Seyfo Center’in başkanı Sabri Atman ve Yönetmen Nuri Kino’dan aldığım bilgiler doğrultusunda değerli patriğin sözleri ise beni hiç şaşırtmadı. Patrik Mor Ignatius II Afrem, kaçırılan metropolitlerin öldüğü konusunda bir belge ve resim bu güne kadar kamuoyuna servis edilmediği için sağ olduklarına inanıyor. Ayrıca kaçırılan metropolitlerin Seyfo konusunda pazarlık edilebilme olasılığını da bize işaret ediyor. Kaçırma olayında Mit’in parmağı olabileceği gibi, Çeçen- El Kaide – El Nusra gibi İslami örgütlere Türkiye’nin her türlü desteği verdiğini, medya ve iletişim araçları sayesinde kamuoyunun öğrendiğini dile getirdi. 2015’de yüzüncü yılına girecek olan Seyfo için patrikhane olarak hazırlıklar yapacaklarını 24 Nisan’ın Kiliselerinde ”şehitler günü” ilan edilmesi konusunda çalışma yapmayı düşündüklerini de sözlerine ekledi.
Azınlıklar ve Soykırım ile ilgili araştırmacı bir yazar ve journalist olarak, İlk kez bir Dünya Süryani ruhani lideriyle Soykırım ( Seyfo) konusunu konuşmak beni oldukça keyiflendirdiğini itiraf etmeliyim. Unutulan ve görmemezlikten gelinen bir soykırımı ( Seyfo) kim bilir? belki de 123. Patrik sayesinde hem dünya, hem ülkemiz böylece tanımış olur.
Başta Suriye, Türkiye ve tüm Orta doğuda onurlu ve kalıcı bir barışın sağlanması için halkların birbirinden nefret ve küfürle değil, hoşgörü ve sevgi kültürünü mutlaka hayata geçirmek gerektiğini ve kiliselerinde barış ve sevgi için ayinler yapıldığını/ yapılacağını da sözlerine ekledi.
Patrikliği ilan edildiğinde öncelikle kendisini çok zayıf bulduğunu ama aynı zamanda tanrının gücünü içinde hissettiğini ve tanrının iradesini temsil edebileceğini, bunun tanrıdan gelen bir çağrı olduğunu ruhani bir çoban olarak bu halka en iyi hizmeti vermenin tarihi bir sorumluluk olacağı duygusuyla görevi kabul ettiğini ve patriklik görevini Şam’da yapacağını beyan etti. Sohbetinden ve insan sıcağı davranışlarından anladığım kadar, Süryani halkı için Patriğin seçimi isabetli bir karar olmasının yanı sıra, Kiliseleri birleştirme ve barış yanlısı tutumuyla belki de Orta doğuda dengelerin barışa, halkların kardeşliğine ve özgürlüğe yol almasının anahtarı da olabilir.
Yaşatılan onca acıya rağmen hala barış, özgürlük ve sevgi adına adımlar atan Süryani halkı inanıyorum ki, bu topraklarda barışın yegâne adresidir. Bu topraklara bir gün barış gelecekse Süryani’lerle gelecek. Gözü yaşlı, kanla sulanan yaralı coğrafyanın öksüz ve yetim bırakılmış Süryani halkının evlatlarının yüreklerine, bizler yüreklerimizi yatırdığımız kadar insanız.
Bu kadar kadim ve hoşgörülü, sevgi dolu bir halkın, ancak bu kadar naif ve alçak gönüllü bir patriği olur. Dünyadaki tüm Süryanilerin dini lideri olarak Süryani Ortodoks Kilisesi Mor Ignatıus II Afrem’in patriklik görevini başarıyla yürüteceğine inanıyorum.
Patrik Mor Ignatıus II Afrem’in patrikliği başta Süryani halkına ve tüm Orta doğu halklarına hayırlara vesile olması dileğiyle…
ZEYNEP TOZDUMAN / zeynoege35@gmail.com
Yorumlar kapatıldı.