Ermeni soykırımında katledilen veya yurtlarından edilen Ermenilere ait evler yıkılıp, yerlerine oteller dikiliyor. Tarihsizleştirme uygulamaları ile halen devam eden soykırıma karşı çıkan ve kendisi de bir Ermeni evinde yaşayan Yazar İbrahim Halil Aycan, halkların kültürel mirasına sahip çıkmaya çağırdı. Tarih sayfalarına dünyanın en büyük soykırımlarından biri olarak geçen Ermeni soykırımında, 100′üncü yıldönümüne girilirken, kültürel soykırım Ermenilerden arta kalan yapılar üzerinde halen devam ediyor. Antep’te, Ermenilerin soykırım döneminde terk ettiği, Bey Mahallesi’nde bulunan evler yıkılıp, yerine oteller yapılıyor.
Antep’in en eski mahallesi olan ve zamanında Ermenilerin yaşandığı mahalle, artık neredeyse ticari bir pazar haline gelmiş durumda. Ermeni evleri ya cafe ya bar yada yıkılıp, yerlerine otel yapılıyor. 26 yıldır bu mahallede Ermenilere ait bir evde yaşayan Yazar İbrahim Halil Aycan, bu mimari yerleri alan kişilerin bunları ticari bir mantıkla satın aldığını söyledi.
‘Her dozer darbesi yüreğe saplanan bir bıçak darbesi gibidir’
Yüzyıllarını birlikte geçirmiş halkların miras bıraktığı yaşam alanlarının dozer ve kepçelerle yerle bir edilmesinin çok üzücü olduğunu ifade eden Aycan, “Her kepçe darbesi yüreğe saplanan bir bıçak darbesi gibidir” dedi. Kendisinin de mülteci bir kimlik ile yaşadığını ifade eden Aycan, “Ben bu Ermeni evinde 26 yıldır yaşıyorum. Ben de memleketimden isteyerek ayrılmadım, koparıldım. Dolayısıyla o kimliği taşıdığım için o acıyı hissedebiliyorum. Ben bu mahalleye ilk geldiğimde burada insanlar en azından buraları koruyarak yaşıyorlardı. Sonrasında belediye birden bu alana el attı. Milyonlarca para harcadılar. Bütün taşlar, bütün sokaklar yenilendi. Bütün evler ışıklandırıldı. Mahalleye kamera sistemi kurdular. Bir şekilde burası yine insansızlaştırıldı. Yine insanlar çekip, gitti. Güya turistik amaçla kullanılacakmış. Bu mahalle Antep’in en eski mahallesidir. Buraya gelen herkes ‘Antep Mahallesi’ diyorlar. Oysa bu bir Ermeni mahallesidir” diye konuştu.
‘Canlı mimariyi suratsız betonarmeler ile insansızlaştırıyorlar’
1900′lerin başında Antep nüfusunun yarısının Ermenilerden oluştuğuna değinen Aycan, Antep’in bir Ermeni kenti gibi görülebileceğini vurguladı. Bu topraklar üzerinde yaşayan insanların kültürlerinin en azından saygı gereği yad edilmesi gerektiğini ifade eden Aycan, insansızlaştırma çalışmaları sonucu onlara ait evlerin cafe, bar, eğlence yeri, hatta esrar ile uyuşturucu kullananların adresi haline getirildiğine işaret etti.
Hiç çekinmeden, çok hoyratça bu kültürel mirasa yaklaşıldığının altını çizen Aycan, “Çok hoyratça davranıyorlar. Ermeni mimarisine ait yerler yıkılıp, yerine betonarme binalar dikilecek. Bu uygulama bu mahallenin ruhuna uygun değildir. Bu canlı mimari yerine suratsız betonarme yapacaklar. Bu tarihsizleştirme ve insansızlaştırmaya karşı Ermenilerin 100 yıldır terk ettiği yaşam yerlerine oturuyorsunuz, bari sahip çıkın. Dokusunda kalması için taleplerde bulunun. Bu onların görevidir. Antep’te ilk tiyatro yapan, ilk gazeteyi çıkaran Ermenilerdir. Yine sosyal ve kültürel hayat ile ticaret onların elindeydi. Kültürlerinin yok olmasına karşı çıkmalıyız” diye konuştu. (Kaynak: DİHA)
http://jiyan.org/2014/04/28/ermeni-evleri-yok-edilerek-ermeniler-tarihsizlestiriliyor/
Yorumlar kapatıldı.