İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Ermeni soykırımının inkarına son!

24 Nisan 1915 Ermeni Soykırımı, Ankara’da da lanetlendi. 24 Nisan 1915 Ermeni soykırımı, Ankara Yüksel Caddesi’nde bulunan İnsan Hakları Anıtı’nda lanetlendi.Ankara Düşünceye Özgürlük Girişimi, İnsan Hakları Derneği, ÇHD Ankara Şubesi, Ankara HDK, DUR-DE, ÖSP, AKA-DER, 78’liler Girişimi’nin örgütlediği etkinliğe Alınteri okurları da katılarak destek oldular. Etkinlik ilk olarak Ankara’da yaşayan ve soykırıma uğrayan Ermenilerin isimleri ve meslekleri okunarak anıldı.

Daha sonrası hazırlanan basın metni Ermenice ve Türkçe okundu. Basın metninde şunlar vurgulandı:

Birinci Dünya Savaşı’nın hemen öncesinde, İstanbul Ermeni Patrikanesi’nin verilerine göre Osmanlı İmparatorluğu’nda yaklaklaşık 2 milyon Ermeni yaşıyordu. Kent, kasaba, mahalle, köy olarak batıdan doğuya, kuzeyden güneye, Küçük Asya’nın her yerinde tam 2 bin 925 Ermeni yerleşimi bulunuyordu. Buralarda yaşayan Ermeni cemaatlerinin 1.996 okulu, 173 bin erkek ve kız öğrencisi, 2.538 kilise ve manastırı vardı.
1915’te Ankara nüfusunun 1/3’ü Hıristiyan ve Yahudilerden oluşuyordu. Çankaya, Kavaklıdere, Papazın Bağı, Yenişehir, Seyranbağları, Çinçin Bağları, Keçiören, Yenikent, Zir Vadisi, İsmet Paşa, Sakalar, Hisarönü önemli yerleşim yerleriydi. Ulus’ta ‘Roma Hamamı’ denen harabeler Ermenilerin boğazlanarak kesildiği ‘kasaphane’lerdendi. Onlarca okulları, ibadet haneleri vardı.
1915’te başlayan soykırım ve sonrasında, hatta Cumhuriyet dönemindeki politikacılar sonucunda bu yerleşim yerlerinden geriye hiçbiri kalmadı. Kalanlar artık Ermeni yerleşimi değildi. 60 bin civarında olduğu tahmin edilen Ermeni nüfusu, en yoğun olarak İstanbul olmak üzere, büyük çoğunlukla üç şehre dağılmış olarak yaşıyor. Devlet Ermenileri imha etmekle kalmadı. İzlerini de sildi. Bugün Ermenilerin yoğun olarak yaşadığı yerlerde onlardan iz bulamazsınız. Kiliseler doğa koşullarının tahribine bırakılmakla kalmadı, topa tutularak, dinamitlerle yıkıldı. Anadolu’daki okulların hiçbirisi yok artık. 1915’te bütün Anadolu ve Mezopotamya coğrafyasında olduğu gibi Ankara’da da tarihsel topraklarından sürüldüler, kazındılar, soykırıma uğradılar.
Bugün Çankaya Köşkü’nün bulunduğu yer 1915’te ‘Kasapyan Ailesi’nin ‘Bağevi’ idi. Kasapyan ailesinin bir başka ‘Bağevi’ de bugün Keçiören’de ‘Koç Müzesi’ olarak kullanılmaktadır. Özetle; devletin başıyla sermayenin başı el konulmuş Ermeni mülkü üzerine oturmaktadır.
Ermeni Soykırımı 99 yıldır inkar ediliyor. İnkarın, insanlığa karşı işlenmiş bu akla hayale sığmaz suçun gizlenmesinde bu büyük hırsızlığın da payı var. Devlet ve Türk sermayesinin temelinde soykırımın büyük yağması yatıyor.
Bu nedenle soykırım suçunu işlemiş ‘Malta Sürgünleri’nin bir çoğunun ismi ‘ulusal kahraman’ olarak bütün Türkiyede olduğu gibi Ankara’da okullara, bulvarlara, cadde ve sokaklara verilmiş bulunmaktadır.
Bu nedenle Hrant Dink, Ermeni halkına uygulanan soykırımı, onun sonuçlarını arayıp bulduğu, Ermeni yetimlerinin ve Ermeni mallarının akıbetini sorguladığı, bu hakikatleri anlattığı için katledildi.
Er Sevag Şahin Balıkçı bir 24 Nisan günü askerlik yaptığı kışlada kafasına nişan alınarak ateş edilip katledildi ve yapılan ‘yargılama’ sonucunda ‘kaza’ denilerek cezasızlıkla sonuçlandırıldı.
Bugün inkardan ve cezasızlıktan cesaretle, El-Kaideci çetelere lojistik desteğin ötesinde sınırlar açılıp 1915’te soykırıma uğrayan Musadağ’lıların çocukları ve torunlarının yurdu Kessab’ta soykırım ikinci defa sınır ötesine taşınıyor.
Soykırım bugün de sürüyor.
Bu inkar nedeniyle bugün hala Ermenilerin mülkü kendilerine ait görülmemekte, ‘Emval-i Metruke’ olarak görülmektedir. Sevan Nişanyan, tapulu arazisi üzerine inşa ettiği, tamamen doğal malzemeyle yapılmış bir mimari harika olan 60 metrakarelik köy evinin ‘kaçak yapı’ olduğu iddiasıyla hapishanede. Cumhurbaşkanlığı Köşkü, Sevan’ın yattığı Torbalı Cezaevi 1. Derece SİT alanlarına yapılan lüks villalar, kentlerin tarihi silüetini bozan gökdelenler plazalar Türkiye’nin yarısı kaçak yapı iken!..
Bugün 24 Nisan 2014, Ermeni Soykırımının 100. yılına 1 var. Bugün Anadolu ve Mezopotamya’da savaşsız, sömürüsüz, eşit ve özgür bir yaşam mücadelesi veren emekçi halklarımızın ve onların örgütlü yapılarının hatta insanım diyen her kesin omuzlarında tarihsel bir sorumluluk var.
Biz Türkiye’de yaşayan insanlar olarak bu gün buradan bütün yüreğimizle buradan haykırıyoruz;
Ermeni Soykırımının inkarına son!
Basın metninin okunmasının ardından İsmail Beşikçi, Sait Çetinoğlu, Sibel Özbudun, Temel Demirer ve Mahmut Konuk’un da aralarında bulunduğu aydın ve sanatçılar 1915 Ermeni Soykırımını anan ve anlatan konuşmalar yaparak soykırımı lanetlediler. Konuşmaların ardından yapılan film gösterimiyle 1915 Ermeni soykırımında katliama uğrayan Ermenileri anma ve soykırımı lanetleme etkinliği sona erdirildi.
Etkinlik sırasında Hrant Dink’in de aralarında bulunduğu soykırım mağdurlarının resimleri taşındı.
Alınteri / Ankara

http://alinteri.org/ermeni-soykiriminin-inkarina-son.html

Yorumlar kapatıldı.