İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Ermeni Açılımı, Liderin Cesareti

Ahmet Ay / Milat
 İşte şimdi parçalandık! Önce Kürtlere, Şimdi de Ermenilere yenildik! Ya da; Cemaate saldır, Ermeni’ye sarıl diyecekler. Bence her iki sloganı da dillerine dolayacaklar çıkar. Hatta bu iki fasid kelamı hem ulusolcular, aşırı milliyetçiler hem de paralel yapının iflah olmamış elemanları söyleyecek.Hatta bazıları da ne söyleyeceklerini bilmez bir duruma düşer. CHP’liler Sayın başbakanın açıklamasından hemen sonra “geç olmadı mı” demiş. Buna Hilal Kaplan “Taziye için niye geç kalındı?” diye sorduğuna göre, CHP 2013’te falan kurulmuş olmalı” diye cevabı yapıştırmış sosyal medyada.

Bahçeli ise, “Birtakım çevreler hepimiz Ermeniyiz demektedir. Sayın Başbakan da hepimiz Ermeniyiz demiştir. Bu bir talihsizliktir derhal Cumhurbaşkanlığı adaylığından çekilmelidir” diyor.
Başbakanlıktan Ermeni meselesine ilişkin manifesto niteliğindeki taziye açıklaması Ermenice de dâhil 9 dilde yayınlandı.  Bu ahlaki bir duruş, vicdani bir ses, erdemli bir ifadedir.
‘Birinci Dünya Savaşı esnasında yaşanan hadiseler, hepimizin ortak acısıdır. Bu acılı tarihe adil hafıza perspektifinden bakılması, insani ve ilmi bir sorumluluktur. Her din ve milletten milyonlarca insanın hayatını kaybettiği I. Dünya Savaşı esnasında, tehcir gibi gayr-ı insani sonuçlar doğuran hadiselerin yaşanmış olması, Türkler ile Ermeniler arasında duygudaşlık kurulmasına ve karşılıklı insani tutum ve davranışlar sergilenmesine engel olmamalıdır… Kadim ve eşsiz bir coğrafyanın benzer gelenek ve göreneklere sahip halklarının, geçmişlerini olgunlukla konuşabileceklerine, kayıplarını kendilerine yakışır yöntemlerle ve birlikte anacaklarına dair umut ve inançla, 20. yüzyılın başındaki koşullarda hayatlarını kaybeden Ermenilerin huzur içinde yatmalarını diliyor, torunlarına taziyelerimizi iletiyoruz…’
Yeryüzünde hiçbir milletin geçmişi ak u pak değildir. Türk, Arap, Ermeni, Kürt, İngiliz, Alman vs bütün halkların, bütün milletlerin geçmişinde olmaması gereken yaşanmışlıklar elbette vardır.
Açıklamada hadisenin bilincinde olma var, farkındalık var, güçlü bir liderlik iradesi var.
Ama,
Siyaset bilimciler, her derde deva olmaya çalışan araştırmacı analist ve stratejistlerin yapamadıklarını hele hele üniversitelerin yapması gerekeni yine onlardan beş adım önde olan Tayyip Erdoğan yaptı hem de devlet tezi/Milli tezi yerle bir ederek.
Sayın başbakan bunu yaparken kullanımdaki tek sözü “ihanet”ten ibaret olanlar derhal “ihanettir” dediler. Bazılarının ise sözü daha fazlaydı;
“Ermenilere taziye vatana ihanettir.” Evet, tamı tamına 4 (yazıyla dört) kelimeyi yan yana getirebilecek ve üstelik bundan anlaşılır bir cümle çıkarabilecek kadar donanımlı olanlarımız da sözlerini söylediler.
Etyen Mahçupyan “Bu taziye bir Ermeni olarak bana güven verdi ve tıpkı Dersim özründe olduğu gibi bu mesaj da bir mihenk taşıdır” derken ne kadar vicdanıyla buluşuyor ise “ihanettir” diyenler de o kadar vicdanlarından uzaklaşıyorlar.
Siz “ihanet, teslimiyet” basitliğini dillendirirken bakın Gezi ve 17 Aralık Paralel Darbe süreçlerinde temel referansınız olan dünya basını ne diyor:
France 24 televizyonu, başbakan Erdoğan’ın yaptığı açıklama için “Yeteri kadar nadir rastlanılacak ve altı çizilmesi gereken bir bildiri” diyor,
Alman medyasında “önemli bir adım” diyor,
Alman yayın kuruluşu olan Deutsche Welle, Başbakan Erdoğan’ın mesajı için “Türkiye elini uzattı” diyor,
Süddeutsche Zeitung Gazetesinin “Erdoğan ilk kez Ermenilere taziyelerini sundu” ve Tagesspiegel gazetesi bunun da “sıra dışı bir adım” olduğunu söylüyor. Biliyorum, “bunlar bizi bölmek istiyorlar” diyeceksiniz değil mi?
Diyarbekirliler bu zavallılığa düşenler için “acımağım geli”diyorlar. Ne mi demek?
“Acıyorum bunlara” demek.
Türkiye büyük ülke, büyük ülke küçük tartışmalara boğulmaz. Burada başbakan Erdoğan’ın hakkını teslim etmek lazım. Büyük lider olmak böyle bir şey.
Daha önce de yazmıştım,
Yeniden inşa sürecindeyiz, bu tarihi yürüyüşümüzü kimse durduramaz. Bizler bu yürüyüşte dindarlıkla, Alevilikle, Kürtlükle ilgili çok önemli üç parantezi kapatmayı başardık. Şimdi de Ermenilerle ilgili parantezi kapatıyoruz. Bu güçlü bir liderde bulunması şart olan cesaretle alakalıdır. Çünkü lider ahlak, öngörü, metanet, azim vb gibi özelliklerin yanında büyük bir cesarete de sahip olmalıdır.
Türkiye Selçuklu öncesinin, Selçuklunun, Osmanlının darmadağın edilen hafızasını topluyor. 2004’te önce Yalçın Akdoğan’dan, bilahare şimdi İçişleri bakanı olan Efkan Âlâ’dan dinlediğim “yeni bir millet tasavvuru, yeni bir medeniyet” düşüncesi ete kemiğe bürünüyor.
Bu, kutlu bir yolculuk, bu yolculuğumuzu sabote etmek isteyenler var. Paralel darbe de bu sabotajların en kabîh olanı idi. Bu ülke bunları da atlatacak inşaallah, evelallah.
@ahmetay_

http://www.milatgazetesi.com/ermeni-acilimi-liderin-ceareti/55053#.U1q69_l_vmt 

Yorumlar kapatıldı.