İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Seyfo soykırımı belgesel olacak

Murat Kuseyri – Stockholm
İsveç’teki Asuri örgütleri 1915 yılında Asuri-Süryani-Keldani Halkına karşı gerçekleştirilen soykırımı konu alan  belgesel bir film hazırlama kararı aldı. Hedefleri filmi bu yıl içinde tamamlamak ve önümüzdeki yıl soykırımının 100. yıldönümü dolayısıyla dünyanın değişik ülkelerindeki televizyon kanallarında yayınlatarak dünya kamuoyunun dikkatini Asurilere yönelik soykırımına çekmek. Asuri örgütleri, on yıllar boyu dünya kamuoyunun dikkatini Seyfo’ya çekmek için çalışmalarına rağmen bu konuyu ele alan profesyonelce yapılmış bir belgesel olmamasının eksiklik olduğunu belirtiyorlar.

İsveç Asuri Federasyonu Başkanı Afram Jakoub, “Soykırımını konu alan bir çok makale, kitap ve sitelerimiz var ama ne yazık ki soykırımını insanlara gösterecek belgesel bir film yok. Örneğin İsveç Devlet Televizyonu’nda gösterilecek böylesi bir belgesel bugüne kadar soykırımını duyurmak için yürüttüğümüz çabaların tamamından daha etkili olacaktır” diyor.
Almanya’da yaşayan Yönetmen Aziz Said ile Belçika’da yaşayan Yönetmen Riad Asmar’ın yapımcılığını üstlendiği Seyfo belgeselinin ilk çekimlerine yaz aylarında başlanacak. Yarım milyon Euro’ya mal olacağı tahmin edilen belgeselin finansmanı Asuri örgütleri ve özel şahıslar tarafından karşılanacak.
İsveç Asuri Federasyonu bir bankada hesap açarak Asuriler ve insan hakları savunucularına filmin finansmanına katkıda bulunmaları çağrısında bulundu.
ERMENİ VE ASURİLER SOYKIRIMINI BİRLİKTE PROTESTO EDECEK
İsveç Ermeni Federasyonu ile İsveç Asuri Federasyonu soykırımın 99. yıldönümü nedeniyle 1915 yılında yapılan soykırımını protesto etmek için ortak eylem yapmayı kararlaştırdı. Türk Hükümetinin soykırımını kabul etmesi talebiyle yapılacak gösteride İsveç Hükümeti’nden de parlamentonun aldığı soykırımı kararını yürürlüğe koyması talep edilecek.
24 Nisan Perşembe günü Stockholm’un Sergel Meydanı’nda saat 11.00’de çadır kuracak ve resim sergisi açacak olan örgütler soykırımını anlatan bildiri ve broşürler dağıtacaklar. Saat 16.00’da başlayacak gösteride parlamentoda bulunan siyasi parti temsilcileriyle, soykırım üzerine yaptıkları araştırmalarla tanınan uzmanlar konuşmalar yapacaklar.
ANF, soykırımın 99. yıldönümü dolayısıyla bazı Asuri-Süryani-Keldani aydınlarına Türk devletinden beklentilerinin neler olduğu sorusunu yöneltti.
TÜRK DEVLETİNİN SOYKIRIM KONUSUNDA STRATEJİK PLANLAR HAZIRLAMASI ÇOK VAHİM
Fehmi Bargello (Yazar): Elimizden zorla aldıkları mülklerimizi geri versinler. 1910’da Musullu Asurilerin Midyat’ta inşa ettikleri medreseye de Seyfo’dan sonra devlet el koydu. Midyat’taki manastırı da askeri kışla yaptı. Bizim orada mezarlarımız var. Bu mülkler bizim ve geri verilmesini istiyoruz. Türk devletinin soykırım konusunda stratejik planlar hazırlaması çok vahim. Devlet 99 yıldır soykırımını inkar ediyor, ama yalanla, örtbas etmekle bu işin içinden çıkamaz. Ama sonunda soykırımı kabul etmek zorunda kalacak.
Aziz Said ( Yönetmen): Türkiye 1915 yılında yapılan soykırımını kabul etmediği sürece demokratikleşemez. Türkiye’nin karşısında artık suskun bir halk değil, gerçeklerin ve haklarının bilincinde olan bir Süryani Halkı var. Soykırımını kabul edene kadar bu konuyu gündemde tutacağız.
TÜRKİYE FAİLİ MEÇHUL 97 SÜRYANİ CİNAYETİNİN BİRİNİ BİLE AYDINLATAMIYOR
Gabriel Usi (Doktor): Geçen sene Deyrul Zafaran’da bir devlet memuru ile konuştum. Bana Süryanilerin neden ülkeye geri dönmediklerini sordu. Kendisine ‘Bunu senin dudakların söylüyor ama kalbin değil, onun için dönmüyoruz’ diye cevapladıktan sonra şunları söyledim:” Son 33 yıl içinde 97 Süryani esrarangiz bir biçimde katledildi ve hiç birinin faili bulunamadı. Türkiye istihbaratı dünyanın en iyi çalışan istihbaratlarından biri. Bir kuş gelse bile nereden gelip gittiğini biliyor ama faili meçhul 97 Süryani cinayetinin birini bile aydınlatamıyor. Burada en küçük bir işimiz çıktığında dünyanın zorluklarını çıkarıyorsunuz. Bütün mallarımızı hazine malları ettiniz. Ama niye dönmüyorsunuz diyorsunuz. Biz artık  okuma-yazma bilmeyen eski Süryaniler değiliz. 40 yıldır Avrupa’da yaşıyoruz. İsveç’te 35-40 yıldır yaşıyoruz. Orada bakanımız, milletvekillerimiz, super ligde fotbol takımlarımız var. Radyo, tv, dergilerimiz var. Sizinle 500 yıl birlikte yaşadık. Bir bekçi ve çöpçü bile olmamıza izin vermediniz. Hala iç hizmet yönetmenliğinde gayri Müslümlerin orduya giremeyeceği yazılı. Önce bu soruların cevabını verin ve kendinizi düzeltin.”
İNKARCI ANLAYIŞ SÜRÜYOR, TÜRKİYE’DEN BEKLENTİMİZ YOK
Gabriel Kurt (İşadamı): Türkiye’nin geçmişiyle yüzleşmesi ve soykırımını kabul etmesini ve yapılanları telafi etmesi gerekir. Üzerinden 99 yıl geçmesine rağmen Türk devletinin soykırımını kabul edeceğinin belirtisi yok. Bunun nedeni faşizmdir, azınlıklara ve başka halklara tepkidir. Türk Halkının diğer halklardan daha üstün olduğu düşüncesi var oldukça bunu kabul etmeleri zor. Türkiye’nin bu sorunu soykırımın 100. yıldönümünde Ankara’da çözmesini isteriz. Ama hala Osmanlı zihniyetiyle davranan Türkiye’nin bunu yapması pek mümkün görünmüyor. İnkarcı anlayışını sürdürüyor. Türkiye’den beklentimiz yok ama bizim sorumluluğumuz çok. Tüm dünyada, yaşadığımız ülkelerde konuyu Türkiye gerçekleri kabul edene kadar gündemde tutmalıyız. Türkiye soykırımı kabul etmedikçe yaramız kanamaya devam edecek. Bu geriye, topraklarımıza dönmemizin önünde de bir engel. Şimdi Türk devleti bunlar geçmişte kaldı, olanları tarihçilere bırakalım diyor. Bu çok gülünç. Cellat kurbana hala hakaret ediyor ve yaptıklarını itiraf etmiyorsa, bu sayfa nasıl kapanacak, dostluk nasıl sağlanacak? Bugünkü Türkler geçmişte katliamı gerçekleştirenlerin torunlarıdır. Onlardan manevi destek bekliyoruz. Bazı Kürt aşiretleri de soykırımına katıldı. “Özür dileriz kampanyası”nda bir çok Kürt aydınının imzası olduğunu görmek bizi sevindirdi. Ayrıca Kürt örgütleri de bunu kabul ettiler. Bu tutum dostluğumuzu geliştiriyor. Aynı şeyi Türklerden de bekliyoruz.
KIŞKIRTMA BARIŞ VE KARDEŞLİĞE HİZMET ETMEZ
Yusuf Dikmen (Yazar): Türk devleti artık gerçekleri kabullenmeli. Biz suçu bugün yaşayanların üzerine yıkmıyoruz. İsveç’te Türk gençlerini bize karşı kışkırtıyorlar. Bunun arkasında kimlerin olduğunu çok iyi biliyoruz. Bu durum barış ve kardeşliğe hizmet etmez. Biz binlerce yıl Anadolu topraklarında birlikte yaşadık. Biz o halkları kardeş olarak gördük. Komşuluk yaptık. Seyfo’da neler olduğunu babam bana defalarca anlattı. Seyfo bizim ortak davamızdır. Her Asuri-Süryani’nin evinde yakınları soykırımında katledilen birileri vardır. Türkiye’de aydınların son zamanlarda bu konuda yaptıkları umut verici.

Gönderen: Simon Atto / simon.atto@hotmail.com

Yorumlar kapatıldı.