İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Ermeni katliamına karşı çıkan İslam âlimleri

Yaşadığımız topraklarda son yüz yıllık yakın tarihte gerçekleşmiş en korkunç hadiselerden biri olan 1915 Ermeni Katliamı’nın bu yıl 99. yıldönümü. Her 24 Nisan’da olduğu gibi, bu yıl da o korkunç facia yeniden belleklere kazınıyor, katliamın kurbanları acıyla yâd ediliyor. Osmanlı bakiyesi topraklarda İslam’ın tüm izlerini silip Türk ırkçılığına dayalı yeni bir rejim kurmaya çalışan İttihat- Terakki kadrolarının gerçekleştirdiği ve bir kısım Müslüman halkı da buna alet ettiği olaylarda bilinmeyen, daha doğrusu hiç gösterilmeyen bir gerçek var: O da, laik- seküler İttihat- Terakki kadrolarının Ermeni halkına yönelik yürürlüğe koyduğu katliam ve tehcir harekâtına en güçlü bir şekilde karşı çıkanların ve verdikleri fetvâlarla bu katliamı engellemeye çalışanların, İslam âlimleri olması.

Bu yazımızda,1915 olayları esnasında Kürdistan ulemâsının takındığı tutumla ilgili çarpıcı bilgiler aktarmak istiyoruz.
Yeni kurulan rejime karşı gerçekleştirilen hem ilk büyük İslamî kıyamın hem de ilk büyük Kürt direnişinin rehberi olan Şeyh Said Efendi (rh. a.), ilk başkaldırısını sanıldığı gibi 1925 yılında laik ve “dinsiz” bir rejimin kurulmasından dolayı değil, ondan 10 yıl önce, 1915 yılında Ermeni katliamı nedeniyle ortaya koymuştur. Şeyh Said’in ilk başkaldırısı 1925’te değil, 1915’te Ermeni katliamı dolayısıyladır.
I. Dünya Savaşı (1914-18)esnasında yaşanan Ermeni katliamına Şeyh Said ve Kürdistan’ın diğer önde gelen İslam âlimleri şiddetle karşı çıkmış, bunun bir katliam ve zûlüm olduğunu beyan ederek “Haram” olduğuna dair fetvâ vermişlerdir. Ermeni halkına yönelik politikalarının önünde Şeyh Said’i engelolarak gören İttihatçılar, katliamdan hemen önce Şeyh Said Efendi’yi Erzurum- Hınıs’tan Diyarbekir- Piran’a sürmüşlerdir. Şeyh Said’in 1915 başında Piran’a sürgün edilmesinin sebebi budur; Ermeni katliamına ve hatta tehcirine şiddetle karşı çıkmasıdır.
1915 yılındaki Ermeni katliamına karşı çıkan ve bizzat fetvâ yayınlayarak Ermeni halkına yönelik katliam ve zulümlerin önüne geçmeye çalışan Kürt İslam âlimleri şunlardır:
• Şeyh Said Efendi
• Şeyh Said’in kardeşi Şeyh Tahir Efendi
• Şeyh Said’in kardeşi Şeyh Mehdî Efendi
• Şeyh Said’in amcası Şeyh Hasan Efendi
• MelikanlıŞeyh Abdullah Efendi
(NOT: 1915 Ermeni Katliamı’na karşı çıkan bu âlimlerin tamamı, 1925 Kürdistan İslamî Kıyamı’nın öncü isimleridirler.)
Şeyh Hasan Efendi “Palu müftüsü”dür. Karşı fetvâ veriyor. Şeyh Said Efendi, Ermeni halkına karşı yapılan saldırılara şiddetle karşı çıkıyor; bunun bir katliam olduğunu, sabi sübyan, çoluk çocuk katlinin dine de vicdana da uymadığını,devletin kanatları altındaki bazı din adamlarının “Ermeni halkının canının ve malının helâl olduğuna dair verdikleri fetvâların” asılsız olduğunu, bu tür fetvâların İslam akidesi ile bağdaşmadığını, İslam Şeriatı’na göre dini ve ırkı ne olursa olsun herkesin can, mal, ırz ve namus emniyetinin güvence altında olması gerektiğini yüksek sesle dile getiriyor; devletin kanatları altındaki din ulemâsının İslam Şeriatı’na aykırı fetvâ verdiklerini söylüyor, Allâh için değil devlet için fetvâ verdiklerini ilân ediyor.
Şeyh Said Efendi, İttihatçı projeler karşısında bir “tehlike” hâline geliyor. Daha ortada ne Türkiye Cumhuriyeti var ne de Kemalizm. Şeyh Said’i anlatan eserlerde isyanı hep “Kemalizm’e karşı başkaldırı” olarak ifade ediyor ama Şeyh Said’in itirazları ve başkaldırısı Kemalizm’den çok önceleri başlıyor.
Şeyh Said daha I. Dünya Savaşı yıllarında halka şunları anlatıyor: “İttihatçılar, bu Enver Paşalar, Talat Paşalar, bunlar hepsi ırkçı insanlardır. Zalim adamlardır. Bunlar Ermeniler’i de öldürecekler, Kürtler’i de öldürecekler. Önce Ermeniler’i ortadan kaldıracaklar, onların işini bitirdikten sonra da bu kez Kürtler’i yok edecekler. Bunların zihninde var bunlar. Konuşmalarında var, projelerinde var, pratiklerinde var.”
Bunun üzerine Şeyh Said Efendi’yi Piran’a sürgün ediyorlar. 1915 başında; kışın ortasında. Şeyh Said’i bölgeden uzaklaştırdıktan sonra da katliamlar başlıyor.
Şeyh Said’in kardeşi Şeyh Tahir’in torunu olan Hak, Adalet ve Hürriyet için Kürdistan İslamî İnisiyatifi(Azadî İnisiyatifi) kurucu üyesi Av. Muhammed Dara Akar’ın verdiği bilgiye göre, Şeyh Said’in Ermeni katliamına karşı çıkan fetvâsı şu anda Ermeni Patrikhanesi’nin elindedir. Ermeni Patrikhanesi’nde muhafaza edilen bu fetvâ, Şeyh Said’in orijinal fetvâsıdır.
Fetvâyı birkaç kez kendilerinden isteyen ve çok uğraştığı hâlde verilmeyenAv. Muhammed Dara Akar, 2012 yılında Ufkumuz sitesine verdiği bir mülakatta şöyle diyordu:“Bunu kendileriyle sözlü olarak konuştum. İnkâr etmiyorlar, kabul ediyorlar. Ermeni Patrikhanesi yetkilileri bana dediler ki, ‘Biz biliyoruz, kabul ediyoruz. Şeyh Said ve ailesi bu katliama karşı çıkmıştır’. Şu anda Aram Ateşyan var, Ermeni patriğidir. 7-8 sene önce ben gittim yanına konuştum, bana dedi ki, ‘Evet ben biliyorum, kabul ediyorum. Belgesi var bizde. Şeyh Said Efendi bu mezalime kesin olarak karşı çıkmıştır’.Dedim, ‘İyi ama bunu sözlü ifade etmemizin bir anlamı yok ki’. O da dedi, ‘Hayır, sözlü değil. Bizde belgesi var. Fetvâsı elimizdedir’.”
Ermeni Partikhanesi yetkililerin söylediklerine göre, Şeyh Said fetvâsında,bunun kıt’âl olduğunu, zûlüm olduğunu, İslamiyet’te yeri olmadığını açık bir şekilde belirtiyor.
Hatta tehcîri bile kabul etmiyor Şeyh Said Efendi. Yani bırakın katliamı, tehcîri de kabul etmiyor.
*Yazar/ Frankfurt
sediyani@gmail.com
Twitter: @IbrahimSediyani
TARAF

http://www.sanalbasin.com/duzce-gazeteleri/makale/duzce-yerel-ibrahim-sediyani-16291-4696587.html

Yorumlar kapatıldı.