İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Elinden Türk kanı damlayan vahşiler!

Elinden Türk kanı damlayan vahşiler! 520 bin Türk’ün hayatını kaybettiği katliamların sorumlusu olan kişi “kahraman” olarak gösterilir ve bir okulun giriş kapısına yerleştirilirse, aynı düşünceyi paylaşan silahlı güçler -Ermeni komitacılar- daha ne yapmazdı ki? (Kimin elinde kimin kanı var acaba? Ya sayı saymasını bilmiyor ya da… HYETERT)

Ermenilerin “Genel Yardım Kuruluşu” olarak da bilinen AGBU’nun arşivinden çıkan Dörtyol fotoğrafları olayları yakından tanıyanlar için ilginç olduğu kadar da düşündürücü idi. Dörtyol şehir yakınlarında kurulan Ermeni Kelekian Yetimler Okulu’nun görüntüleri, eğitim gören öğrenciler ile yine aynı okulda Dörtyol’un düşman işgalinde bulunduğu zamana ait olan bir kare fotoğrafta anlatılmak istenenler vardı. Okulun adı Kelekian Yetimler Okulu idi. 1909 yılında Adana’da yaşanan İğtişaş (iç savaş) olayından dolayı zarar gören yetim kalan Ermeni çocukların eğitimi için açılmıştı. Okula ismini veren Dikran Kelekian, aslen Kayserili olup, sonradan Fransa ve ABD’ye yerleşerek antika eserler satışından büyük paralar kazanan zengin bir Ermeni idi (1.Dikran Kelekian, from Wikipedia, 2008–11–17). O’nun parasıyla açılan okulda Fransa’nın Adana’yı işgal günlerinde çekilen fotoğrafta izci kıyafeti giymiş genç Ermeniler arasında beyaz sakalları ile yaşlı bir din adamı görülüyor. Kilikya/Sis Ermeni Manastırı Başpapazı Sahak Efendi idi, fotoğraftaki din adamı.
Fotoğrafın içinde yer alan görüntülerde Ermeni halkının kahraman ve büyük insan olarak tanıdığı iki kişi vardı. Sağ taraftaki tabloda yer alan kişi ünlü Ermeni komitacısı Antranik Ozanyan, soldaki panodaki ise Mısır’daki Ermeni Yardım Kuruluşları başkanı Bogos Nubar Paşa’ya ait idi. Ve yine fotoğrafın orta yerinde görülen tarihi görüntülerin yer aldığı tabloda ise Ermenilerin Ağrı dağı yöresindeki yaşantıları ve tarihi Ermenistan görüntüsü yer almıştı. 
Asker olmayan Ermeni paşa!
Fotoğraf karesinde yer alan görüntülerdeki kişilerin tarihi rolleri ise Osmanlı’nın çöküş döneminde yaşanan önemli olayların aktörlerinin sadece görüntülerinin yansıması idi. Tarihin arka planında olanlar ise sanki örtülmüş gibi idi. Bu fotoğraf, Adana vilayetinden ona bağlı Dörtyol ilçesinde ilaveten Payas yöresinde Türk varlığının ortadan kaldırıldığının bir kanıtı idi.
Osmanlı’nın son döneminde Mısır’a yerleşen Nubar adındaki zengin Ermeni  (1825–1899) Fransa’da siyasal bilimler eğitimi almış ülkesine döndüğünde devlet görevi alarak sonraki yıllarda üç kez Mısır’daki Hıdivlik hükümetlerinde Başbakanlık görevinde bulunmuştu. O’nun zamanında Süveyş Kanalı’nın açılması ve İngilizlerin Mısır’daki ekonomik hayatı kontrolü gerçekleşmişti. Ve Nubar, o günün şartlarında asker kökenli olmadığı halde “Paşa” unvanını bile almıştı. (Nubar Pasha, from Wikipedia, 2008). Onun ölümünden sonra oğlu Bogos Nubar, 1905 yılında Ermeni Yardım Kuruluşları (AGBU) Başkanlığına getirilmişti. Bogos Nubar, 1915 olayları esnasında tehcire uğrayan Ermenilere yardım yapılması çalışmalarını sürdürdü. Ermeni gençlerin askeri eğitim alarak Fransız ordusunun yardımcı askeri birlikleri “Legion d’Orient” içinde işgal için Anadolu’ya gönderilmesi çalışmalarını yönetmişti. Çukurova’daki Ermeni Lejyonunun masum Türk sivillere karşı işlemiş olduğu kanlı katliamlar ve vahşetleri tanıklar ve tarihi belgeler açıklar.
Antranik: Toplu katliamların baş aktörü
Fotoğrafın sol panosu içinde yer alan Antranik Ozanyan’ın  yaptıkları ise  insanı dehşeti düşürecek vahşet sahneleri ile doludur. 1865–1927 yılları arasında yaşayan Antranik, aslen Şebinkarahisarlıdır. Ermeni komitacıları içinde yer alarak Sason isyanlarına katıldı. 1903 yılındaki Muş isyanına önderlik etti. Osmanlı/Türk askerlerinin öldürülmesi çalışmalarını yönetti. Ve Ermeni isyanını destekleyenlerin nazarında “Kahraman” ilan edildi. Bulgaristan’a kaçtı. Çiftçilikle uğraştı. Balkan isyanlarında Bulgar askerlerin yanında yer aldı.
Antranik, 1915 yılı Nisan ve mayıs aylarında gündeme gelen Ermeni isyanları ve arkasından yaşanan “tehcir” (zorunlu göç ve iskan) esnasında Rus Ordusuna yardımcı olan Ermeni İntikam Alayı Kumandanı idi. Emrinde 30 bin civarında silahlı güç vardı. Rus ordusunun 1915 yılı nisan ayı ve sonrasında gerçekleştirdiği Erzurum–Van işgal harekatında emrindeki birliklerle yardımcı oldu. Ertesi 1916 yılında da Rus ordusuna karşı direniş gösteren Bitlis ve Van şehirlerinde toplu katliamlar yapılması şehirlerin yakılarak harabe edilmesine yardımcı oldu. 1918 yılı başlarında Erzurum’da askeri karargahı bulunan Antranik, emrinde bulunan intikam alayı elemanlarına Rus ordusunun işgal ettiği Anadolu topraklarından çekilişi esnasında Türk halkının topluca öldürülmesi emrini verdi. Özellikle Erzincan–Bayburt–Erzurum–Kars arasındaki binlerce mezra ve köy, şehir yakıldı yıkıldı harabeye döndü. Yüz binlerce insan hayatını kaybetti. Kazım Karabekir emrindeki Türk askerleri karşısında tutunamayan Antranik Kafkasyaya kaçtı. (Antranik Ozanyan, Wikipedia–2008). Erivan merkezli Ermenistan devletinin kurulması için çalıştı.  Antranik ve ona bağlı askeri güçler, Anadolu tarihinde eşi görülmemiş vahşeti/soykırımı gerçekleştirmişlerdi.
1919 yılı içinde Bogos Nubar, Ermenilerden meydana gelen bir heyet kurarak Paris’te Sevr anlaşmasını imzalama çalışmalarını yürüten komisyona bilgi ve belge veriyordu. Kafkaslarda sayıları 150 bini bulan Ermeni silahlı güçlerinin Rus ordusu ile işbirliği yaptığı, bir kısmının ise Mezopotamya’da İngiltere ordusuna yardımcı olduğunu, Anadolu’ya gelen Fransız ordusunun yardımcı unsurları olan Legion d’Orient’in hizmetlerinden bahsediyordu.
‘Türklere yaşama hakkı yok!’
Fotoğrafın içinde orta yerde yer alan Sis/Kilikya Ermeni Manastırında Başpapaz olarak görev yapan Ermeni din adamı Sahak Efendi ise 1915 tehcirini yaşamış, Fransız işgalci askerleri ile birlikte Çukurova’ya gelmişti. Özellikle Adana şehir merkezinde Abidinpaşa Caddesi kıyısında bulunan tarihi Ermeni Protestan kilisesinde işgal günlerinde Türk sivil halkın katledilmesi de dahil pek çok olayı önleyici değil, kendine bağlı silahlı toplulukları teşvik etmişti.
Fransa’nın Adana vilayetini işgal günlerinde Dörtyol’da çekilen bu fotoğrafın verdiği mesaj ise açıktı: “Burası Ermeni yurdudur. Türklere yaşama hakkı olamaz!”… Doğu Anadolu’da 1915 ve sonraki yıllarda yaşanan ve olaylar bittiğinde 520 bin Türk insanının hayatını kaybettiği belgelere yansıyan büyük facianın sorumlusu olan kişi “kahraman” olarak gösterilir ve bir okulun giriş kapısına yerleştirilirse aynı düşünceyi paylaşan silahlı güçler (Ermeni komitacılar) ne yapmazdı ki!
Özetle; Dörtyol’daki Kelekian Yetimler Okulunda çekilen fotoğrafın ayrıntılarında yer alan görüntüler tarihin yaşanmış acı hatıralarını yansıtıyordu. Ve bu fotoğraf yakın zamanda Ermeni AGBU Arşivlerinde bulunarak internet ortamında da yayınlandı.
Cezmi Yurtsever/ Tarihçi–Yazar

Yorumlar kapatıldı.