Bir seneyi daha arkamızda bırakarak yeni bir yıla gireceğiz, eski yıl, mutlu, hüzünl , başarılı, başarısız, sevinçli, üzüntülü, sağlıklı, hastalıklı, acılı ve tatlı anlarıyla, her şeyiyle geçmişimizde anı olarak kalacaktır. Yeni yıl ise, yeni beklentiler, yeni umutlar, yeni arzular, yeni bir güç, yeni bir kıvılcım,yeni bir hırs doğuracaktır içimizde.
Yaşamın iniş ve çıkışlar sürecinde,başarının yanında başarısızlığı, barışın yanında kavgayı, göz yaşının yanında coşkuyu, mutluluğun olmanın yanında mutsuzluğu, şanslı olmanın yanında,şansızlığı ,sıhhatli olmanın yanında hastalığı, neşede hüznü, huzurda cefayı , zenginlikte fakirliği , umutta umutsuzluğu ,çoğu zaman yan yana birbirlerine arkadaş olarak görebiliriz ve yaşayabiliriz de, ancak bizim için önemli ve kalıcı olanın insanların yaşamlarını yönlendiren ”İnanç”, ”Sevgi”,”Sebat” ve ”Umut”un olduğuna inanabilmeliyiz ; İnanç için inanmayı,sevilmek için sevmeyi ,sayılmak için saymayı, umut ermek için umutlandırmayı , barış için barışmayı iyi öğrenen ve doğru algılayan ,her kişi yaşamdan tat alabilir,diye düşünüyorum.
Geride bıraktığımız sene içinde bölgesel ve Ulusal toplum yaşamımızda gelişen olaylara genel olarak baktığımızda , ilerisi için umut verici insanlığa yararlı,doğru ve yerinde önemli projelerin ve çalışmaların gerçekleştiğini , kültür , sosyal , eğitim , gençlik alanlarda toplum ve millet yararına kaydedilen sayısız başarıların yanında çözülemeyen sayısız sorunların olduğunu görürüz,ancak asla umutlarımızı yitirmemeli ve sorunların çözümü için hepimize görevler düştüğünü unutmamalı ve eskisinden daha fazla gayret göstermeliyiz:
Yıl başı gecesi birbirimizi en samimi ve en sıcak iyi dileklerle kutlayacağız, belki de birbirimize armağan dağıtacağız, birbirimizin mutluluğunu ,sevincini ,tebessümünü paylaşmak için, çoğumuz olağan üstü mutluluklar, coşkulu anlar yaşayacağız , belki de ,bazılarımız ise aksini yaşayacak , ama hepimiz bir an ”Aynı an”ı beraberce yaşayacağız,işte ,O an hepimizin iç dünyasında , bizleri engin ufuklara taşıyan yeni bir umut , yeni bir beklenti , yeni bir şevk , yeni bir güç, yeni yaşam, yeni bir kıvılcım, bir yenilik doğacak .
Hıristiyanlık öncesi dönemlerden beri ,eski Mısırlılar,Çinliler, ve Yahudiler yapraklarını dökmeyen ağaçları ölümsüz yaşam simgesi olarak kullanmayı gelenek haline getirdikleri bilinmektedir:Bu gelenek Hıristiyanlıktan sonra da gelişerek devam ederek yaygınlaşmış ve 16.cı y.y dan sonra da bu gelenek Yılbaşı(Noel) çam ağacı olarak kabul görmüş:
Yılbaşı veya Yıl sonu için çam ağacı süsleme geleneği,bize çok tanrılı pagan döneminden gelir:
Çok eski dönemlerden beri, insanlık Mezopotamya coğrafyasında ,ÇAM AĞAC ını
<IŞIK>veya <NUR> ağacı olarak tanımaktadır.
Ansiklopedi Britanika’nın verilerine göre,ilk defa Yeni Yıl,İsa dan 2000 yıl önce Babil’lerde ,kışın değil ilkbahar aylarında kutlanmış,eski Mısır’da ise Eylül ayında kutlanırmış.
Ermeniler,Yeni Yıl’ı,önceleri Vartavar(Hıristiyanlık döneminde ,İsa Mesih’in Suret Değiştirme Yortusu–İzzet Bayramı) zamanında,daha sonraları Navasart ayında , diğer bir deyişle Kuzey yarım küresinin yaz aylarında tarlanın<HASAT>zamanından hemen sonra veya <Ekim>zamanını takip eden ayın başında kutlarlarmış.
Ermeniler,eski takvimlerine göre coşkulu bir<Şükran> törenleri düzenlenir, bunlardan en coşkulusu ve görkemlisi de<Yıl Dönümü>veya<Yıl Başı> törenleri olurmuş.
Yeni Roma takviminin,dünyaca kabulünden hemen sonra ”Yeni Yıl” Ocak ayının ilk gününde kutlanmaya başlanmış:
Hıristiyanlık öncesi dönemlerden günümüze gelen,Yeni Yıl’da Çam Ağacı süsleme geleneği,Hıristiyanlığın ilanından hemen sonra Asya’dan,Uzak Doğu’ya,Mısır’a,İran’a, Anadolu’ya,oradan da Avrupa’ya ve tüm Dünya’ya hızla yayılmıştır.
Hıristiyanlık öncesi dönemlerden beri,yapraklarını hiç dökmeyen,devamlı yeşil yapraklı çam ağacı,insanlık için bir ”İbadet”unsuru olmuştur,daha sonraki dönemlerde ise <Doğa Sevgisi ve Saygısı> veya <Doğayı Koruma>nın simgesi olmuş:Yeni Yıl Çam Ağacı aynı zamanda ”Sonsuzluğu” ve ”Bereket” i de simgeler:
Eski zaman Ermeni yaşamında,Yıl Dönümü veya Yıl Başı gecesi kilise ayinlerle , törenlerle ve coşkulu eğlencelerle kutlanır, imkanlar ölçüsünde ,yoksullar ve muhtaçlar sevindirilmeye , mutlu edilmeye çalışılırdı:Yeni Yılın ilk saatlerinde dostlar birbirlerine ,”Bereket”in simgesi olduğuna inandıkları <Nar> ı yararak,<NAR TANELERİ> dağıtırlardı.
Günümüzde Yeni Yıl,değişik bir anlayışla görkemli ziyafetlerle ve coşkulu eğlencelerle kutlanmaktadır.
Yeni Yıl da, Dünyamıza barış ve refah, İnsanlığa esenlik, sağduyu, huzur, başarı ve daha çok sevgi temennisi ile, Her şey Gönlünüzce olsun
Hepinizin Yeni Yılını ve İsa’nın doğuş Yortusunu (Surp Dznunt), en sıcak duygularla ve en hayırlı dileklerle kutlarım.
Gelin hep beraber , eski yılı her şeyiyle geride bırakıp , ünlü Ermeni ozanı Taniel Varujan(1884-1915) ın Dünyanın Takdisi(ANTASDAN) adlı şiiriyle yeni yıla girelim.
Antasdan(Dünya’nın Takdisi)
Dünyanın Doğu Cephesinde
Barış Olsun…
Tarlanın su yolu yatağına
Kanlar değil, Terler aksın
Ve her köyün çınlarken çanları
İlahi şarkılar olsun
Dünyanın Batı Cephesine
Bereket olsun …
Her yıldızdan çiy damlasın,
Ve her başaktan altın damlasın,
Koyunlar tepelerde otlarlarken
Yerden filiz, çiçek bitsin
Dünyanın Kuzey Cephesinde
Bolluk olsun
Altın renkli buğday denizinde
Tıpan, orak sonsuza dek yüzsün
Ve açılırken geniş ambarların kapıları
Sevinç ve mutluluk sarsın dört yanı.
Dünyanın Güney Cephesinde
Üretkenlik olsun
Peteklerden ballar aksın
Kadehlerden şarap taşsın,
Ve gelinler yoğururken ekmeği
Aşk şarkıları söylensin
(Taniel Varujan ın bu şiirini , Ermenice’den ana fikre bağlı kalarak Türkçe’ye çevirmeye çalıştım)
Tüm dünyaya barış ve insanlığa refah ve huzur dilekleriyle hayırlı , mutlu , sağlıklı nice yıllara.
Dr.med.Sarkis Adam
Yorumlar kapatıldı.