Nurettin Degirmenci / degirmencinurettin@gmail.com
Türkiye Cumhuriyeti 2014 yılı bütçesi yaklaşık 436 milyar olarak belirlendi. Önemli bazı rakamlar:
Adalet Bakanlığı 4.450 milyar
Diyanet İşleri Başkanlığı 4.306 milyar
Sağlık Bakanlığı 1.017 milyar
Borç ödemeleri için 52.000 milyar
Böylesi bir resmi bütçesi olan ülkede mutlu, direnen, acı çeken insan sayıları ne kadar olur?
www.gallup.com/wellbeing-Turkey
Türkiye’de refah.
Türkiye’de yetişkinlere soruldu.
Thriving=Gelişen;
Struggling=Mücadele eden;
Suffering= Acı çekenlerin yüzde olarak oranları.
Araştırmada ayrıntılı bilgiler vardır.
Gallup’un yaptığı açıklamalara göre, ülkeleri incelerken, insanları 10 kümeye ayırıyorlar. “10 basamaklı bir merdiven düşünün” diyorlar. Her ülkede yaşayan insanları, gelir düzeyleri ve başlıca sorunlarına göre, merdivenlerin basamaklarına denk düşürüyorlar. 1-4 basamak arasına denk düşenlere, acı çekiyor; 5-7 basamaklarına denk düşenlere, mücadele ediyor; 8-10 basamaklarına denk düşenler, gelişen kabul ediliyor.
Gallup’un araştırmalarına göre, Türkiye’de her üç insandan biri acı çekiyor. Yine Gallup’un araştırmalarına göre, Filistin’de mutlu yaşayanların oranı Türkiye’de mutlu yaşayanların oranından yüksek görünüyor.
Türkiye’deki resmi ve iktidara yakın yayın kuruluşlarının tatlı yalanlarına göre; Türkiye ekonomisi, gelişmiş ülkelerin önüne fırlamış, hatta onları bir adım geride bırakmıştır. Ama acı gerçeklere ve rakamlara göre; Türkiye’de yaşayan insanların mutluluk düzeyi, 143 ülke içinde 93. Sıradadır.
Resmi bütçesinden 52 milyar faiz ödemelerine ayrılan, öte dünya kuruluşu DİB için Adalet Bakanlığı kadar bütçeden pay verilen bir ülkede nasıl bir gelişmişlik olabilir?
Adalet Bakanlığının yayınladığı dosya sayısına göre, Türkiye’de kaç kişi mutlu olabilir?
İthalatı, 250 milyar dolar; ihracatı, 150 milyar dolar olan bir ülkenin faiz sorunu nasıl çözülebilir? Böylesi bir ekonomik yapıya sahip ülke borçlanmaz mı?
Bir toplum ya da ülkede acılar çoğaldı mı, başlar öte dünyaya yönelir. Türkiye’de, insanlar, acılarını azaltmak ve öte dünyayı garantilemek için camilere gidiyorlar. Çoğunluk resmi kuruluş çalışanları, işledikleri günahları kurutmak, amirlerinin gözüne girmek için camilere koşuyorlar.
Geri toplum ve ülkelerde hayali düşmanlar yaratmak yöneticilerin asırlık geleneğidir.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Muğla’nın Fethiye ilçesinde konuştu: Bak şu kredi kartlarını alırken de lütfen hassas olun. Faiz lobisinin en büyük kaynağıdır. Paranız kadar yorganınız kadar ayağınızı uzatın. Evinizde ne var ne yok alıp götürürler… 1-12-2013
Başbakan, herkesi ölçülü olmaya çağırıyor. Teşekkür ederiz. Peki, faiz bataklığına saplanmış Türkiye Cumhuriyeti nasıl kurtulacak?
Neden bütçede anapara ödemeleri için tek TL ayrılmıyor?
Anaparaları kimler ödeyecek?
Türkiye’de pek çok konu konuşuluyor ama resmi faiz ödemeleri nedense gündeme gelemiyor. Acaba faiz lobicileri hükümetin içinde midir?
Türkiye’nin dış borçları ne kadardır?
degirmencinurettin@gmail.com
Nurettin Değirmenci
Elk. Yük. Müh.
Yorumlar kapatıldı.