İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Şehirder, Ermeni Meselesini Masaya Yatırıyor

Şehir ve Kültür Araştırmaları Derneği (ŞEHİRDER) Bilim Heyeti Başkanı Prof. Dr. Hakan Hadi Kadıoğlu, bir basın açıklamasıyla Ermeni meselesinde ayakları yere basan stratejiler belirlemek için Erzurum’da sadece tarihçilerin değil konuya alâkadar farklı bilim kollarından uzmanların, STK temsilcilerinin, yerel aktörlerin katılacağı istişare toplantılarına ve çalıştaya ihtiyaç olduğunu, ŞEHİRDER olarak bunu en kısa zamanda gerçekleştireceklerini ifade etti:

“Osmanlı coğrafyasında 1915 yılında husule gelen ve zamanın harp şartlarında uygulanan, sınır güvenliğini sağlamak maksatlı nüfus harekâtı bilahare “Ermeni Tehciri ve Ermeni Soykırımı” adları verilerek Osmanlı Devletine kabulü ve müeyyidelerinin uygulanması için dayatılmıştır. Bu dayatma mahkemeler, mahkûmiyetler, sürgünler ve hatta siyasi cinayetler ile onlarca yıldır bir kin, intikam kampanyası olarak kesintisiz olarak sürdürülmektedir. Maalesef bu durum Türk tarafında devrin yöneticilerinin kusuru olarak kabul edilmiş, onların katlinin dahi hayırlı olduğunu düşünenler olduğu gibi o devir yöneticilerinin aşağılanması, cezalandırılmasıyla kendilerinin salah bulacaklarına inanmışlar ya da bu meselenin devletin bir meselesi olduğuna inanılmış, temeli tamamen siyasi hazımsızlıktan kaynaklanan propagandalar ile halkın, hem de bizzat zarar gören zulme, katliama maruz kalmalarına rağmen bu meselenin dışında tutulmasına çalışılmıştır. Hâlbuki hadiselerin menşeinde bulunan Ermeniler bütün yapıp ettikleri cinayet, ihanet, zulme rağmen mağduru oynayarak, iddialarını yaygın, etkili faaliyetler ile dünya kamuoyunda belirleyici olabilecek mahfillere taşıyarak savlarının başlangıcı olarak aldıkları 1915 yılının 100. Yılında kendilerini tatmin edecek bir sonuçla taçlandırmak istemektedirler. Bu arzunun görüleni soykırım yapıldığını kabul ve Türkiye’yi tazminata mahkûm ettirmek, bilahare toprak taleplerine makes bulabilmektir.
Bu maksatla izledikleri yol ve yöntemler resmi, devlet politikaları dışında sivil toplum örgütü (STÖ)/ non-governmental organization (NGO) tabelaları altında dernek, vakıf, enstitüler aracılığıyla her seviyede halk, iş ve politik dünyada faaliyette bulunmaktır.
Ülkemizde bu konuda çalışan kurumlar tamamen resmi niteliktedir, dense yanlış olmayacaktır. Maalesef Ermeni meselesinden en çok etkilenen ve zarar gören Erzurum ve çevresinde ise bu tabiatta bir kuruluş bulunmamaktadır. Bu sebeplerle Ermeni Meselesini değişik boyutlarıyla çalışma alanı edinecek, bir tarafı mutlaka sıradan halka dönük aydınlatma, bilinçlendirme maksadıyla faaliyette bulunurken, diğer taraftan akademik, bilimsel araştırmalar yapacak, bu konuya vakıf yetkin elemanlar yetiştirmek, farklı zemin ve nitelikte düzenlenecek toplantılarla kamuoyunu bilgilendirme çalışmaları yapacak bir enstitü kurulması gerektiğine inanıyoruz. Bu çerçevede üretilecek bilgileri halkın dışında, ulusal ve uluslararası resmi ve sivil kurumlar/ kuruluşlar ile paylaşmak, tartışmak bir diğer izlenecek yol olacaktır.
Bu amaçla kurulacak kuruluşun bilgi, belge toplama, izleme, analiz etme, arşivleme kabiliyeti; ürünlerini değişik basın araçlarıyla yayma marifeti olmalıdır. Bu düşünce ile Atatürk Üniversitesi ya da Erzurum Teknik Üniversitesi bünyesinde Ermeni Meselesini de ele alacak Doğu Anadolu Kültür ve Tarih Araştırmaları Enstitüsü ya da bir veya birden çok sivil toplum örgütünün katılımı ile bir kurumun tesisinin elzem olduğu kanısındayız. Bu yolla belki geçmişin ataletini telafi edebilecek, sürekli faaliyette bulunacak bu STÖ ile Erzurum geçmişine olan borcunu bir nebze ödemeye başlamış olacaktır düşüncesindeyiz.
Bu amaçla Şehir ve Kültür Araştırmaları Derneği (ŞEHİRDER) olarak, en kısa zamanda, şehrimizde bu meseleye kafa yoran münevverlerin bir araya geldiği bir istişare toplantısı yapmayı düşünüyoruz. Bu istişare toplantısında belirlenecek stratejiler doğrultusunda çalıştaylar oluşturup, konuyla ilgili tüm resmi ve özel kurumlarla sonuç bildirgelerimizi paylaşacağımızı kamuoyuna duyurmak istiyorum.”

Yorumlar kapatıldı.