Süryaniler yaşadıkları coğrafyada kültür anlamında derin izler bırakmış, bugün yeni nesil tarafından pek bilinmeyen kültürel zenginlikleri halen varlığını sürdürmektedir. Dünya coğrafyası üzerinde bugüne kadar kurdukları bir devlet olmamasına rağmen her türlü şartlar altında kültürel birikimlerini koruyarak günümüze kadar ulaştırabilmiş bir halktır Süryaniler.
İnsanlar tarih öncesi çağlardan günümüze kadar ruhani bir haz ile müzikle uğraşmış, duygularını ifade etmekte sözlerin ve simgelerin yetersiz kaldığı durumda taptığı şeylere (put, güneş ateş vs.), ulaşmak, kendini iyi hisedebilmek için müziği araç olarak kullanmışlardır.
Medeniyetin beşiği olan Mezopotamya’da da müzik önemli bir yer tutmaktaydı. İlk ve en eski enstrümanın Sümer-Akad döneminden kalma bir Ur şehrinden çıkması bunun en güzel kanıtı sayılabilir. İlk telli çalgılar Mezopotamyada yaşayan Süryaniler tarafından kullanılmış olup telli çalgılar grubunu oluşturan arp, santur, çitara ile bağlama, divan sazı ve curaya benzeyen telli ve uzun saplı çalgılar daha sonrki zamanlarda kilise (dini müzik) ile halk ezgilerinde çokça kullanılmıştır. Günümüzde Mezopotamya’daki müziğin varlığına tanıklık eden kabartma ve resimler de mevcuttur. Bu kalıntılarda çok sayıda antik kabartma, insanları çeşitli müzik aletlerini çalarken göstermektedir.
Sonraki şarkıya geçmek için >| şarkı seçmek için [>] işaretine basınız.
Albümde yeralan ezgiler:1. O Lilya Lilya 2. Aziza D`Libley 3. Parpalyateh D`Yenna 4. Edana P`Khodba 5. Shineh D`Prashta 6. Mibadrina Herke Utamo 7. Tlio Hlito Safirto 8. Imune Kumdaglat Al i 9. Etinuhot Husune 10. Vaylog Zabno 11. Kotil Boli Habibtu
Bir Süryani Halk Şarkısı
Süryanicesi Türkçesi
Hızyoli mrihko atayto -naman Uzaktan gelişini gördüm
Alkafta şarbo ftito -naman Omuzunda geniş küp
Kohoyarno bifsihuto- naman Sevinçli olana bakıyorum
Bu halğo di hlito -naman Tatlının yürüyüşüne
Mırla şlomo fayito- naman Selam dedi geçti
Karğa kifo fsihayto- naman Başı eğik sevinçli
Mirlila klayo hlito -naman Dur tatlı dedim
Kay havga mnakfonito -naman Neden öyle utangaçsın
Attino ho mi krito- naman Geldim taa köyden
Lihzitaydağ ya hlito- naman Seni görmek için ey tatlı
Emi babi kitilbilağ -naman Annem babam isteyecekler
Lacani hat gidobilağ- naman Seni bana verecekler
Bu uygarlığın devamı sayılan Süryaniler de aldıkları bu müzik kültürünü Hıristiyanlığa uyarlamış ve kendilerine özgü bir müzik tarzı yaratarak müzik konusunda bütün Hıristiyan kiliselerine öncü olmuşlardır. Bugün Süryani Kilisesinde yaklaşık 2000 müzik makamının varlığı bilinmektedir. Kiliselerde ilk defa ilahilerin müzik eşliğinde okunması bir Süryani felsefe adamı olan Bar Dayson zamanında (154-222) zamanında olmuştur. O tarihlerde kiliselerdeki korolarda kız ve erkekler birlikte ilahiler okurdu. Süryanilerde kadın ve erkeğin eşit olduğu düşüncesi bu koroların varlığı ile hayata geçirilmeye çalışılıyordu.
Halkın dilindeki müzik
Din alanında bu kadar zengin bir müzik kültürüne sahip olan Süryaniler ne yazık popüler halk müziği alanında bu kadar başarılı olamamışlardır. Kiliselerindeki zengin makamları halk müziğine aktarmada yetersiz kalmışlardır. Günümüze kadar ulaşan az sayıdaki makam ve tarza da başka toplumlar sahiplenmişlerdir. Örneğin Araplar Süryani Kilisesinin 24 makamını alıp kendilerine uydurmuşlardır. Arapların Hicaz, Nahvan ve başka adlarla söyledikleri makamların hepsi Süryani kilisesinde mevcuttur.
Birçok kitapta Asurluların müziğe verdikleri önemden bahsedilmektedir. Diğer topluluklar bu müziklerden son derece etkilenmiştir. Her ne kadar halk ezgi ve çalgılarının ilk Süryanilerce reddedilip uzun bir süre kilise müziğine girememiş ise de tapınaklarda yapılan müzikli dini tören ve eğlencelerden sonra kiliseye de girmeye başlamıştır. Son yıllarda Avrupa’da Süryaniler arasında müzik kültürüne sahip çıkan sanatçılar çıkmış ve çeşitli albümler yayınlanmışlardır. İnternette bu sanatçılara ait şarkı örneklerini bulabilirsiniz.
Yorumlar kapatıldı.