İstanbul Şehir Üniversitesince gerçekleştirilen, ‘Devletler, Toplumlar ve Uzlaşı: Elize Anlaşmasının 50. yıl dönümü vesilesiyle Fransa-Almanya tecrübesi ışığında Türkiye-Ermenistan ilişkileri’ konulu konferans başladı… Prof. Dr Kentel, Türkiye ve Ermenistan ilişkilerinin kendine özgü meseleleri olduğunu belirterek, şöyle devam etti: “Soykırım mı, değil mi? Tarih, hafıza, kimlik gibi birçok mesele var. Ama bir yandan da dünyanın başka yerlerinde buna benzer bir şeyler var. Bunlar aşılabilir meselelerdir. Örnek Fransa ve Almanya arasında yüzyıllara dayanan nefret, ötekilik olmuş ilişkiler, Eliza Anlaşmasıyla başka bir aşamaya geçti. Artık bugün tarih kitaplarını ortaklaşa yazmaya çalışıyorlar. Bu, dolayısıyla hem devletin, hem de toplumların işi. Bir uzlaşma sağlanabilir. Türkiye ve Ermenistan arasında da böyle bir şey yapılabilir…”
***
İstanbul Şehir Üniversitesince gerçekleştirilen, ‘Devletler, Toplumlar ve Uzlaşı: Elize Anlaşmasının 50. yıl dönümü vesilesiyle Fransa-Almanya tecrübesi ışığında Türkiye-Ermenistan ilişkileri’ konulu konferans başladı.
Konferansın açış programına, İstanbul Şehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Ademoğlu, Fransa’nın İstanbul Konsolosu Muriel Domenach, İstanbul Şehir Üniversitesi Modern Türkiye Çalışmaları Direktör Yardımcısı Muzaffer Şenel ile akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Konferans öncesi AA muhabirine açıklama yapan İstanbul Şehir Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Ferhat Kentel, Türkiye-Ermenistan sivil toplum kuruluşları arasında çeşitli görüşmeler, akademik, entelektüel faaliyetler yapıldığını ifade etti. Kentel ancak bunun, devletleri, toplumları ve tarihi bir arada konuşmaya fırsat veren ve bu bağlamı genişleten ilk toplantı olduğunu söyledi.
Prof. Dr Kentel, Türkiye ve Ermenistan ilişkilerinin kendine özgü meseleleri olduğunu belirterek, şöyle devam etti :
“Soykırım mı, değil mi? Tarih, hafıza, kimlik gibi birçok mesele var. Ama bir yandan da dünyanın başka yerlerinde buna benzer bir şeyler var. Bunlar aşılabilir meselelerdir. Örnek Fransa ve Almanya arasında yüzyıllara dayanan nefret, ötekilik olmuş ilişkiler, Eliza Anlaşmasıyla başka bir aşamaya geçti. Artık bugün tarih kitaplarını ortaklaşa yazmaya çalışıyorlar. Bu, dolayısıyla hem devletin, hem de toplumların işi. Bir uzlaşma sağlanabilir. Türkiye ve Ermenistan arasında da böyle bir şey yapılabilir. Bu bizim amacımız. Hem devletleri çağırmak, devletlere ‘Bak biz konuşuyoruz, sivil toplum arasında görüşmeler var’ demek. Bu konuda devletlerin de bir şeyler yapabileceğine dair umut yaratmak amacındayız .”
Türkiye ve Ermenistan arasındaki ilişkilerin olması gerekenden çok daha fazla geride olduğunu savunan Kentel, “Çok daha verimli, çok daha dostane, birbirlerini tamamlayacak, birbirlerinin travmalarını iyileştirebilecek iki komşu ülkenin arasındaki ilişki ne yazık ki çok istenilen düzeyde değil. Sivil toplum arasında çok mükemmel ilişkiler var ama galiba bu ilişkinin devletler düzeyine de taşınması lazım. Eksik ama ağır ağır bir şeyler oluyor” diye konuştu.
“Konferans çıktılarının Amerika’daki yansıması çok iyi olacak”
ABD Michigan Üniversitesi Öğretim Üyesi ve tarihçi Prof. Dr. Ronald G. Suny de bu toplantının düzenlenmesinin iyi fikir olduğunu belirterek, bu konuda ne kadar çok toplantı yapılırsa ve geçmişten ne kadar çok bahsedilirse iki toplumun birbirini daha çok anlayacağını söyledi.
Suny, bu sayede ülkelerdeki değişimin çok iyi takip edilebileceğini anlatarak, “Yakın geçmişte Kars’a gittim. Sokakta pek çok insanla konuştum, sınırın açılmasını çok istiyorlar. Çünkü sınır açılırsa Ermenistan ve Türkiye arasında ticaret olabilecek. Aynı şekilde Erivan’daki insanlar da sınırın açılmasını istiyor. Çünkü onlar da ticaretin artmasını ve ilişkilerin yükselmesini istiyorlar” ifadelerini kullandı.
Toplantının çıktılarının Amerika’daki yansımasının çok iyi olacağını vurgulayan Suny, “Amerika, Türkiye-Ermenistan ilişkileriyle çok ilgileniyor. Hillary Clinton da bu ilişkinin arkasındaki mimarlardan biri” diye konuştu.
(AA)
Yorumlar kapatıldı.