İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Atatürk’ün etkilendiği kilise cemaatsiz kaldı

Atatürk’ü de etkilediği ve inkılaplara temel oluşturduğu iddia edilen pozitivist düşüncenin önemli simgelerinden biri olan kilise, bakımı yapılamadığı için harabeye dönüştü. Son örneklerinden biri Brezilya’da bulunan kilise, Cumhuriyet döneminde pozitivist akımın etkisini anlamak isteyenler için bir tarih müzesi niteliği taşıyor. Paris’in kıble olarak gösterildiği ve bir zamanlar elit kişilerden oluşan cemaatin bilimsel kitaplar okuyarak ibadet ettiği kilisenin yıkılma ihtimali sebebiyle içine girilemiyor. Günümüzde yalnızca iki üyesi kalan kiliseyi daha çok araştırmacılar ve gazeteciler ziyaret ediyor.

***
Ünlü Fransız düşünür Agusto Comte’nin ortaya attığı pozitivizm akımının etkisiyle inşa edilen ‘bilim kilisesi’ cemaatsiz kaldı.
RİO DE JANEİRO (CİHAN)- Atatürk’ü de etkilediği ve inkılaplara temel oluşturduğu iddia edilen pozitivist düşüncenin önemli simgelerinden biri olan kilise, bakımı yapılamadığı için harabeye dönüştü.
Son örneklerinden biri Brezilya’da bulunan kilise, Cumhuriyet döneminde pozitivist akımın etkisini anlamak isteyenler için bir tarih müzesi niteliği taşıyor. Paris’in kıble olarak gösterildiği ve bir zamanlar elit kişilerden oluşan cemaatin bilimsel kitaplar okuyarak ibadet ettiği kilisenin yıkılma ihtimali sebebiyle içine girilemiyor. Günümüzde yalnızca iki üyesi kalan kiliseyi daha çok araştırmacılar ve gazeteciler ziyaret ediyor.
CUMHURİYETİ ONLAR KURDU
Türkiye’nin kuruluşunda önemli rol oynayan aydınların etkisi altında kaldığı pozitivizm, bilimsel düşünceyi öne çıkartarak dini bilgiyi etkisiz kılmayı öngörüyordu. Türk eğitim sisteminde önemli yer eden ve Atatürk’e atfedilen ‘Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir’ sözü, aynı zamanda bilim kilisesinin temelini oluşturuyor.
Fransa dışında en çok Brezilya ve Türkiye’de etkisi görülen pozitivizm akımı, iki ülkenin ortak tecrübesi olarak öne çıkıyor. Cumhuriyetin kuruluşu yıllarında iki ülkenin aydınları ve özellikle askerler tarafından benimsenen düşüncenin, oluşturulan laik devlet yapısıyla birlikte hayata geçirildiği ifade ediliyor.
BİLİMİN DİNE OLAN İHTİYACI AZALTACAĞI TEZİ ÇÖKTÜ
Bilimi inanç olarak görenlerin dini bir ritüel etrafında toplanabileceği tezinden yola çıkarak inşa edilen bilim kilisesi projesi, Türkiye’de fiziksel olarak karşılık bulmadı. Ancak pozitivist kilisenin işlediği bilimi düşüncenin merkezine oturtma fikri, tekke ve zaviyelerin kapatılması ve eğitimde tedrisat kanunu ile hayata geçirildi.
Konuyu değerlendiren akademisyenler, pozitivizm ile birlikte bilimi öne çıkaran fikirlerin günümüze kadar karşılık bulduğunu ancak bilimi bir din algısı üzerinden yaşatma tezinin bu kiliselerle birlikte çöktüğünü ifade ediyor.
YENİ NESİL BU FİKRE SAHİP ÇIKMADI
Kilisenin iki kişilik cemaatinden biri olan ve Atatürk’ün, dünyaca tanınmış ünlü pozitivistlerden olduğunu söyleyen Clovis Nery, bilimsel düşüncenin eskimeyeceğini ve gelecekte yeniden canlanacağını savunuyor.
Kilisenin diğer cemaati olan Christiane Tavares ise, kilisenin geldiği noktayı şu sözlerle anlatıyor: “Burası Brezilya’da Cumhuriyetin kurulup şekil verildiği yerdir. O dönemin tüm elitleri bu kilisede toplanırlardı. Ancak o nesil vefat edince arkadan gelenler bu işe sahip çıkmadı. Bugün kiliseyi ayakta tutacak siyaset ya da sanat dünyasından tanınmış kişiler yok. Paramız ve cemaatimiz olmadığı için kilisemiz çöküyor.”
Türkiye’den gelen gazetecilere kiliseyi gezdirdiği esnada bahçedeki heykelleri gösteren Tavares, “Bunlar Brezilya’daki ünlü pozitivistler. Buraya bir Atatürk heykeli çok yakışırdı.” şeklinde düşüncesini dile getirdi. CİHAN

Yorumlar kapatıldı.