Ortodox öğretisini bu yönde ve Katolikleten hayli farklı mecrada teşekkül etmesinin gerisinde, kilise ile Hıristiyanlığı “resmi din” kabul eden Konstantin arasında sağlanmış bulunan ahid veya mutabakat yatmaktadır. Anlaşmaya göre patrik, Sezar’a itaat edecek, onun politikalarını ve siyasetini dinen tasvip edecek, bunun karşılığında Sezar, Hıristiyanları kendi alanlarında serbest bırakacak, dini inanışlarına, ibadetlerine, dini pratiklerine karışmayacaktır. Yine imparator, kilisenin tasvip etmediği inanışlar ortaya çıkarsa Sezar, yani dini koruyucu kanatları altına almış bulunan devlet bu sapkın inanç sahiplerine, fırka ve ayrılıkçılara karşı mücadele edip resmi din görüşünü koruyacaktır. Bu da gösteriyor ki, devletin resmi din görüşünü benimsemesi ve dini kendi kanatları altına alması uygulaması Bizans modelinin günümüze taşınmasıdır.
Yazının davamı: http://www.dunyabulteni.net/?aType=yazarHaber&ArticleID=19362
Yorumlar kapatıldı.