Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 30 Eylül 2013’te, inanç özgürlüğü de dahil olmak üzere Türkiye’nin temel sorunlarına cevap olmak üzere yenir bir demokratikleşme paketi açıkladı. Norveç Helsinki Komitesi: İnanç Özgürlüğü Girişimi proje yöneticisi Mine Yıldırım, paketin, bazı olumlu unsurlar içerse de, inanç özgürlüğü hakkına ilkeli bir yaklaşım içermekten uzak olduğunun altını çiziyor.
– Yıldırım’a göre “Kamu sektöründe (güvenlik ve yargı istisna olmak üzere) kıyafet serbestliği, ana dilde eğitim olanağı ve Mor Gabriyel Manastırı’nın elinden alınan arazisinin iadesi olumlu gelişmeler. Olumlu adımlar arasında, nefret suçları mevzuatının oluşturulması ve Ayrımcılıkla Mücadele ve Eşitlik Kurulu’nun kurulacak olması da sayılabilir.”
– Öte yandan, “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Türkiye’nin inanç özgürlüğü hakkını (Madde 9) ihlal ettiğine ilişkin kararlarına yol açan koşulları değiştirecek mevzuat değişikliklerinin pakette yer almaması önemli bir sorun.”
AİHM kararları vicdani ret hakkının tanınması (Erçep – Türkiye, 2011), kimliklerdeki din hanesinin kaldırılması (Sinan Işık – Türkiye, 2010) gerektiğini açıkça belirtiyor. Türkiye, zorunlu Din Kültürü Ahlak Bilgisi derslerinin program ve içeriğinin ebeveynlerin çocuklarını kendi dini veya felsefi görüşleri doğrultusunda yetiştirme haklarıyla uyumlu olacak şekilde değiştirmek için gerekli önlemleri almaya da çağrıldı (Hasan ve Eylem Zengin – Turkey, 2008). Zorunlu din dersleri her zaman tarafsız ve objektif bir şekilde öğretilmelidir. Türkiye bunlara benzer ihlalleri önlemek amacıyla herhangi bir önlem almamıştır.
Yıldırım reform paketinin uygulanması sırasında yetkililerin aşağıdaki konuları dikkate alması gerektiğini vurguluyor:
– Anadilde eğitim, ibadetlerinde belirli anadillerini kullanan inanç grupları için özel bir öneme sahip. Anadilde eğitimin özel okullarda hayata geçirilmesine izin vermekle kalınmamalı, devlet okullarında ücretsiz olarak anadilde eğitim almak da mümkün olmalıdır. Anadilde eğitim için müfredat oluşturulması ve öğretmen eğitimi konusunda gerekli destek sağlanmalıdır.
– Kamu sektöründe kıyafet serbestliği uygulaması, sadece çoğunluğun talepleri dikkate alınarak hayata geçirilmemeli, toplumun çoğul ve çeşitli yapısının yaşamasına ve gelişmesine olanak verecek düzenlemeler yapılmalıdır.
– Mor Gabriyel Manastırı arazisinin tapusu gecikmeden Mor Gabriyel Manastırı Vakfı’na verilmelidir.
– Nefret suçlarına ilişkin mevzuat Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) tarafından 2009 yılında oluşturulan kıstaslarla uyumlu olmalı, belirsiz bir dil, tanımı belirsiz terminoloji kullanmaktan kaçınmalı ve uygulama açısından tüm taraflara eşit şekilde uygulanmalıdır.
– Ayrımcılıkla Mücadele ve Eşitlik Kurulu bağımsız bir Kurul olarak görevini yerine getirmek için yeterli yetkilere sahip olacak şekilde kurulmalıdır. Ayrımcılıkla Mücadele ve Eşitlik Yasa Tasarısı taslağı yaklaşık dör yıldır Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin gündemine alınmayı beklemektedir. Kurulun sağlam bir yasal temelde kurulması ve görevini etkili bir şekilde yerine getirmesi için bu yasanın kabul edilmesi gerekmektedir.
Yıldırım’a göre “Reform paketinin önemli eksikliklerinden biri de, kısa bir süre önce yayınlanan Türkiye’de İnanç Özgürlüğü Hakkını İzleme Raporu -Ocak-Haziran 2013 çalışmasında ortaya konan sorunları çözme konusunda ilkeli bir yaklaşım sergilememesi. “Alevi cemevleri de dahil olmak üzere, tüm inanç grupları için ibadet yeri kurma hakkı ve Heybeliada Ruhban Okulu da dahil olmak üzere, dini öğretim kurumları kurma hakkı çözülmesi gereken sorunlardan sadece birkaçı.”
Türkiye’de inanç özgürlüğü hakkına ilişkin daha fazla bilgi için proje websitemizi ziyaret edebilir ( www.inancozgurlugugirisimi.org ) veya e-posta aracılığıyla Mine Yıldırım’a ulaşabilirsiniz (yildirim@nhc.no ).
Reform package fails to solve key freedom of religion or belief issues
On 30 September 2013, Turkey’s Prime Minister Recep Tayyip Erdogan presented a democratization package to address some of the fundamental issues in the country, including freedom of religion or belief issues. – While the package includes positive elements, it falls short of introducing a principled approach to freedom of religion or belief, said Mine Yildirim, head of the Norwegian Helsinki Committee Freedom of Belief Initiative in Turkey.
– We welcome reform steps such as guaranteeing freedom of dress in the public sector (except in the security services and the judiciary), the permission to have education in the mother tongue, and the return of land that has been taken from the Syriac Christian Mor Gabriel Monastery Foundation, said Yildirim. – Among other positive elements are the introduction of hate crimes legislation and the establishment of a Council on Equality and Fight Against Discrimination.
– A major problem with the package is, however, that it does not include legislation which could prevent violations of the right to freedom of religion or belief similar to those which have been found by the European Court of Human Rights (ECtHR) in cases concerning Turkey, said Yildirim.
ECtHR judgments clearly state that Turkish law should recognize the right to conscientious objection (among others, Erçep v. Turkey, 2011), and remove the religion section from the national identity register and identity cards (Sinan Işık v. Turkey, 2010). Authorities have also been called to change the curricula of the mandatory Religious Culture and Knowledge of Ethics lessons in order to bring it in line with the obligation to respect the right of parents and legal guardians to raise their children in line with their religious or philosophical beliefs (Hasan and Eylem Zengin v. Turkey, 2008). Mandatory religion lessons should always be taught in a neutral and objective way. However, Turkey has not taken any measures to prevent similar violations.
In implementing the reform package and in discussing further reforms, Yildirim underlines that authorities should recognise that:
• Education in mother tongue is of particular significance for belief communities that use certain languages in their worship. Education in mother tongue should not be only be permitted in private schools, but should also be introduced in public schools. Measures should be taken to develop curricula and train teachers for education in mother tongue;
• While drafting legislation pertaining to dress in the public sector, not only the demands of the majority should be taken into account. The plural nature of the society should be taken as a guiding principle;
• The title of the Syriac Christian Mor Gabriel Monastery’s land should be given back to the Mor Gabriel Monastery Foundation without delay and no further court cases should be brought against the Foundation;
• Legislative changes related to hate crimes should be compatible with the benchmarks established by the Organization of Security and Cooperation in Europe (OSCE) in 2009, avoid using vague or undefined terminology and be symmetrical in its application;
• The Council on Equality and Fight Against Discrimination should be established as an independent Council with wide powers to carry out its mandate. The draft Law on Equality and Fight Against Discrimination has been pending in the National Assembly for four years. This law needs now to be adopted for the Council to be established on a firm legal basis, enabling it to fulfil its mandate effectively.
– Among serious shortcomings of the reform package is its lack of a principled approach to solving problems that are outlined in our recent Report on the Right to Freedom of Religion or Belief in Turkey – January-June 2013. The right to establish places of worship, including Alevi cem houses, and the right to establish seminaries, including the Halki Seminary, for all belief communities are only a couple of the outstanding problems that need to be addressed, said Yildirim.
For more information on freedom of religion or belief issues in Turkey, visit our project website www.inancozgurlugugirisimi.org or contact us Mine Yildirim by email: yildirim@nhc.no
Yorumlar kapatıldı.