Nurettin Değirmenci
Müslüman toplumlarda asırlardır ezber eğitim egemendir. Ezber eğitim sonucu, egemen sağduyular-Doğru ya da yanlış- olduğu gibi sürdürülür. Bazı sağduyular, bilgelerin insanlara hediyesi olup; insanları vahşilikten uzaklaştırır. Bazı sağduyular, tabu haline gelmiştir; araştırılmaz, sorgulanmaz ve olduğu gibi sürdürülmesi istenir. Bu sağduyuları çatlatmak, sorgulamaya açmak bilgelerin görevidir. Sıradan yöneticiler, tabu haline gelmiş sağduyuların güçlenmesine çalışır ve kirli ilişkilerini tartışılmayan sağduyuların arkasına gizler. Türkiye’de, Ermeni Sorunu tabudur; tartışılmaz, konuşulmaz, araştırılmaz…
***
Fotoğraf: Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Baydemir, Ermeni Kilisesinde tabaklara et ve pilav dolduruyor.
Karanlığın egemen olduğu ortamlarda, bulanık bilgiler bellekleri kaplar.
Ezber eğitim, önündeki lideri izleyenleri, onları taklit edenleri; sorgulayıcı eğitim, kendi olan, kendi düşüncelerine yaslanan, ayakları üzerinde durmaya çalışan özgür bireyleri ortaya çıkarır.
Müslüman toplumlarda asırlardır ezber eğitim egemendir. Ezber eğitim sonucu, egemen sağduyular-Doğru ya da yanlış- olduğu gibi sürdürülür.
Bazı sağduyular, bilgelerin insanlara hediyesi olup; insanları vahşilikten uzaklaştırır. Bazı sağduyular, tabu haline gelmiştir; araştırılmaz, sorgulanmaz ve olduğu gibi sürdürülmesi istenir. Bu sağduyuları çatlatmak, sorgulamaya açmak bilgelerin görevidir. Sıradan yöneticiler, tabu haline gelmiş sağduyuların güçlenmesine çalışır ve kirli ilişkilerini tartışılmayan sağduyuların arkasına gizler.
Türkiye’de, Ermeni Sorunu tabudur; tartışılmaz, konuşulmaz, araştırılmaz… Yöneticilerin dikte ettiği bilgiler çocuklara, gençlere, vatandaşlara ezberletilir. Bu ezberler o kadar güçlüdür ki; sıradan insanlar, cahil liderlerinin ya da yöneticilerin laf kalabalığına körü körüne inanır ama bilgelerin araştırmalarına şiddetle tepki gösterirler. Bırakalım Ermeni Sorununu; ezber eğitim sonucu, koyu dindar Müslümanlar, Irak, Suriye, Libya, Mısır… Gibi Müslüman toplumlardaki mezhep çatışmalarını, liderleri istediği için alkışlar. Buna karşın, kendisi mezhep savaşlarına karşı olsa bile, lideri istemediği için sesini kısar.
*
Ergani’den Diyarbakır’a geldim; akrabam Celal Değirmenci ile buluştuk. Birlikte yeni restore edilmiş tarihi hanları gezdik. Bu arada handa bulunan kitapçıdan akrabama bir kitap hediye almak istedim. Kitabı sorduğumda, görevli Bayan, “Siz Ermeni misiniz?” diye sordu. “Hayır” dedim, akrabamın yüzüne baktım, “ama biraz çürüklük olabilir” diye, devam ettim. Birlikte güldük. Sonra, Krikor Zohrab hakkında yazılan bir kitabı satın aldım. Bayan, “Kitap güzel bir araştırma ürünüdür” diye, açıklama yaptı. Bayana, “Kitabı okudum; akrabam için satın alıyorum” dedim. “Sizde Ermenilik var!” diye, Bayan teşhisini koydu; “Kilise’de tören var; haberiniz var mı?” diye, bilgi verdi. Teşekkür edip, Celal ile beraber Ermeni Kilisesine yöneldik.
Gittiğimizde tören bitmek üzereydi.
Törende Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Osman Baydemir, resimlerinden tanıdığım Sayın Ateşyan ve bazı tanınmış simalar vardı.
Törenden sonra et ile pilav servisi başladı. Celal, “Amcam oğlu, size kebap ısmarlamak istiyordum; kebap mı, Kilise yemeği mi?” diye sordu. Ben de, “Bağışımızı yapıp, Kilise yemeğini yiyelim” dedim.
Bu sırada Sayın Baydemir’in kendisi et ile pilavı tepsilere doldurmaya başladı. Ne yazık ki, bize sıra geldiğinde, yorulmuş ya da acıkmış olduğundan, doldurma işini bırakıp, yemeğini alıp gitti.
**
“Sonuca ulaşmakta; doğru yolu seçmek, hızlı gitmekten daha önemlidir” Ermeni Atasözü
Hoşgörü, insanların kinlerini, nefretlerini törpüleyen, kırılmaz tabuları çatlatan düşünsel etkinliktir. Hoşgörü, toplumdaki belleklere, evrensel insani yasaların kök salması ile orantılı artar; toplumda, bilgi, beceri, araç-gereç artışı ve çalışıp üretmenin yaygınlaşması sonucu hızlanır.
Evrensel yasalar, evrensel mantık ve yöntemi, evrensel ölçüleri, evrensel insani değerleri yaratır, tabuları tartışır hale getirir ve hoşgörüye ihtiyaç oluşur.
Doğanın Birinci Yasası gereği, süredurumu değiştirmek için dış etkiler ve bilgeler gereklidir. Bu nedenle, tabuları tartışır hale getirmede insani liderlere-yöneticilere büyük görevler düşmektedir.
1-Zayıfı korumak, güçlüyü dizginlemek erdemdir; haklıya, yargıçlar karar verir.
2-Toplumda hoşgörülü olmak, kin ve nefreti törpülemek insan olmanın gereğidir.
Kanaatime göre, Sayın Baydemir’in etnik kimliği, siyasi düşünceleri, yaptığı çalışmalar önemlidir; ama, hoşgörülü davranışları, tabuları parçalamada hepsinden daha etkili olmaktadır.
Ülkemizde Sayın Baydemir gibi hoşgörülü yöneticilerin çoğalması dileğimizdir.
degirmencinurettin@gmail.com
Nurettin Değirmenci
Elk. Yük. Müh.
Yorumlar kapatıldı.