İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

“Tehcir Sırasında 8.500 Civarında Ermeni Öldü”

Eskiden sadece 23 Nisan’ı bilir ertesi gün bizim için bir anlam ifade etmezdi. Bugün ise 24 Nisan, Ermeni meselesini hatırlama günü olarak hayatımızda yerini aldı. Ermeni lobisinin tehcirin 100. yılı olan 2015’e hazırlandığı ve bu sembolik yılda Türkiye’ye karşı yoğun bir uluslararası kampanya yürüteceği biliniyor. Yumurta kapıya dayanmadan neler yapılması gerektiğini Ermeni meselesinde farklı görüşlere sahip Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu ve Prof. Dr. Taner Akçam ile konuştuk. Akçam, Ermeni meselesi yerine Türk meselesinden bahsetmek gerektiğini söylerken; Halaçoğlu, “Gizli Ermeniler yavaş yavaş ortaya çıkıyor, Türkiye’nin bu konuda çok dikkatli olması lazım.” diyor… Tehcir sırasında kaç kişi hayatını kaybetti? Bir kafile, 5 yüz kişi ile 2 bin kişi arasında değişiyor. Bazı Kürt ve Arap aşiretlerin kafilelere saldırması sonucunda, -en yükseğini ele alırsak- 8.000, 8.500 kayıp olduğunu söyleyebiliriz. Ama bu yüzde yüz doğru olan bir rakam değil. (Yalandan kim ölmüş? HYETERT)

***                 
Eskiden sadece 23 Nisan’ı bilir ertesi gün bizim için bir anlam ifade etmezdi. Bugün ise 24 Nisan, Ermeni meselesini hatırlama günü olarak hayatımızda yerini aldı. Ermeni lobisinin tehcirin 100. yılı olan 2015’e hazırlandığı ve bu sembolik yılda Türkiye’ye karşı yoğun bir uluslararası kampanya yürüteceği biliniyor.
Yumurta kapıya dayanmadan neler yapılması gerektiğini Ermeni meselesinde farklı görüşlere sahip Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu ve Prof. Dr. Taner Akçam ile konuştuk. Akçam, Ermeni meselesi yerine Türk meselesinden bahsetmek gerektiğini söylerken; Halaçoğlu, “Gizli Ermeniler yavaş yavaş ortaya çıkıyor, Türkiye’nin bu konuda çok dikkatli olması lazım.” diyor.
1915’te Osmanlı coğrafyasında kaç Ermeni tehcir edildi?
Tehcir kararı, 1915 Mayıs ayının 25-26’sında alındı. 16 Haziran’dan sonra da Anadolu’nun çeşitli yelerine sevkiyat başladı. Van ve Kars hariç; çünkü oralar işgal altındaydı, tehcir sırasında. Bu sebepten, Doğu bölgesinde tehcir yapılmadı. İsteyenler Rusya tarafına geçti. Onun dışında kalan bölgelerden Suriye bölgesine 5.000.000 Ermeni nakledildi. Bazıları da bulundukları yerlerden komşu vilayetlere geçti. Yani yaklaşık 6 yüz bin civarında Ermeni tehcir edildi.
Tehcir sırasında kaç kişi hayatını kaybetti?
Bir kafile, 5 yüz kişi ile 2 bin kişi arasında değişiyor. Bazı Kürt ve Arap aşiretlerin kafilelere saldırması sonucunda, -en yükseğini ele alırsak- 8.000, 8.500 kayıp olduğunu söyleyebiliriz. Ama bu yüzde yüz doğru olan bir rakam değil.
Bu ölümler nasıl gerçekleşti?
Kafilelere saldırı ile oluyor genellikle. Bunun üzerinde devlet, kafilelere koruma görevlileri gönderiyor ve jandarmaların eşliğinde gidiyor. Dolayısıyla ölümler fazla sayılara ulaşmıyor.
1915’in bir soykırım olduğuna inanıyor musunuz? Neden?
1915’in soykırım olması için devletin kasıtlı olarak; o gruptan kişileri öldürmesi gerekir. Tam aksine 1915 güzünden itibaren bizzat Talat Paşa’nın imzasıyla suçlu olarak görülen, saldırıları yapan, Ermenilerin mallarını çalanlardan 1673 kişi Divan-ı Harbe verilmiştir. Ve bunlar yargılanmışlardır. 1916’nın Şubat ve Mayıs ayında sonuçlanmış bu mahkemeye çıkaranlardan 67 kişi idama mahkûm edilmiş, 68 kişi kürek cezasına çarptırtılmış, 524 kişi de 2, 3, 5 sene arasında hapis cezasına çarptırılmıştır. Yani suçlular, devlet tarafından mahkemeye çıkarılıp cezalandırılmış. Dolayısıyla buna soykırım denmesi zaten mümkün değil. İddia edildiği gibi Türk tarafının Ermenilere kastî bir müdahalesi yoktur. Öte taraftan Alman arşiv belgelerinde aynen şunu söylüyor: “Eğer Türk ordusu olmasaydı Ermeniler Kürtler tarafından öldürülürdü.” Bu da Türk ordusunun yani devletin Ermenileri koruduğunu gösteriyor zaten. Ermenilerin iddia ettiği gibi 1,5 milyon insan öldürüldü mü gerçekten? Birleşmiş Milletler belgelerine baktığımız zaman o zamanki adıyla Cemiyet-i Akvam (Milletler Cemiyeti) Kasım 1922 itibariyle, Türkiye’de 288.000 Ermeni’nin yaşadığı kayıtlı. 100.000 civarında Ermeni Müslüman kimliğini benimsemiş. Bir de diğer ülkelere göç etmiş Ermeni sayısı 17 bin 873. Dolayısıyla 1 milyon 2 bin Ermeni’nin fiilen hayatta olduğu belgeleniyor. Birinci Dünya Savaşı’ndaki Ermeni nüfusu ile kıyaslayacak olursanız kayıtlar yaklaşık 250-300 bin civarında. Bu kayıtlarında, 190.000 Türkiye sınırları dışında, Rusya’da. Eçmiazin’de 160.000, Ahılkelek’te 30.000 Ermeni de koleradan hayatını kaybetmiş. Dolayısıyla söylendiği gibi katliam yok. Hastalıktan ve açlıktan ölenler bu söylediğim rakamlar. Türkiye’de birtakım gruplar tarafından öldürülen Ermenilerin sayısı 8.000 civarında. Ermenilerin büyük bir soykırıma uğradıkları gibi safsatalar da yalana zaten.
Ermenilerin Türkleri öldürmesi konusundaki fikirleriniz nelerdir?
Bu konu, çok daha yoğun bir şekilde kayıtlar altında. Şimdi, tehcir kararı alınmadan önce yani 1915’in sonlarından önce son bir sene içerisinde Ermeniler tarafından öldürülen Türk ve Müslümanların sayısı 128.000. Van, Rusların öncülüğünde Ermenilerce işgal edildi. Ve şehir 17 Mayıs’ta düştü. Tehcir öncesinde Van vilayetinde 80.000 insan katledildi. İşte Ermeniler de tehcir sonrası Türklere kinlendikleri için onları öldürdüler ifadesini kullanmak, bu bilgi çerçevesinden yanlış. Dolayısıyla tehcirden sonra Ermeni çetelerinin öldürdükleri insanlara baktığımız takdirde 518.000’in üzerinde rakam çıkıyor karşımıza, Birinci Dünya Savaşı devam ederken.
Ermeni meselesi nasıl çözülür?
Bu mesele, bilimsel alanda çözülmeyecek bu anlaşılıyor. Çünkü Ermeniler, hiçbir şekilde bir tartışmaya yanaşmıyor. Türkiye’nin tarihçiler heyeti kurulması teklifini Ermeniler de parlamentolarında soykırımı kabul etmiş Avrupalı ülkeler de kabul etmiyor. Mesele, siyasallaşmış, öyleyse çözümü de siyasî olacaktır. Şuna iyi vurgu yapmak gerek: İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 11. maddesinde, her kişiye savunma hakkı gerektiği, savunma olmadan kimsenin yargılanıp; mahkûm edilemeyeceği hükmü var. Şimdi Avrupa’daki parlamentolar bu kararı alırken Türkiye’ye ne savunma hakkı tanımışlardır. Ne de mahkemeye çıkarmışlardır. Parlamentolar, yargı organı değildir. Kendilerinin çıkardıkları beyannameye aykırı hareket ettikleri kesin. Yapılacak iş, Avrupalı parlamenterleri Türkiye’ye davet edip; durumu doğru dürüst anlatmaktır. Türkiye soykırımı kabul etmiş ülkelere şu çağrıda bulunabilir: Gelin, bizi ikna edin. Biz de kabul edelim. Aksi takdirde bize düşmanca tavır içinde olduğunuzu düşüneceğiz ve ona göre ilişkilerimizi belirleyeceğiz diye açık ve net tavır koymalıdır.
Tehcirin 100. yılı olan 2015’te neler bekliyorsunuz?
Gizli Ermeniler, yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Türkiye’nin bu konuda çok dikkatli olması lazım… Mesela emlak meselesi gündeme gelecektir. Burada devleti yönetenlerin uyanık olması gerek. Resmî ağızlarından yurtdışındaki Ermenilerin Türkiye’ye dönmesi konusu konuşuldu. Çünkü Lozan Antlaşmasında Ermenilerin geri dönemeyeceklerine dair karar alındı. İnsanî gibi görünen böyle çağrılar devletlerde olmaz. İyi niyetle devlet yönetilmez. Karşınızdaki insanların takındıkları tavırları iyi tahkik etmek lazım.
SAMET ALTINTAŞ – ZAMAN

Yorumlar kapatıldı.