İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Sözde Ermeni Soykırımının Yasalaştırılmasına Karşı Çıkın

TurkishNY.com – Türk ve Azeri Amerikan toplumu, California’daki AJR 2 kodlu gayriahlaki ve belirli bir etnik grubun çıkarlarını savunan yasa tasarısına karşı bir elektronik mektup kampanyası başlattı. California eyaleti milletvekilleri Mike Gatto ve Katcho Achadjian, bir süre önce Eyalet Kongresi’ne Osmanlı hükümetini Ermenilere karşı bir soykırım gerçekleştirmekle itham eden Assembly Joint Resolution 2 (AJR 2) isimli bir yasa tasarısı sundular.

Uluslararası kurumlar tarafından “insanlığa karşı işlenen suç” olarak kabul edilen tüm hadiselerin aksine, söz konusu ithamların hiçbiri herhangi bir beynelmilel hukuk makamı tarafından muhakeme edilmedi.
Türk Amerikan Dernekleri Asamblesi (ATAA), Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu (TADF), Amerika Azerbaycan Cemiyeti (ASA) ve Azeri Amerikan Konseyi (AAC) tarafından desteklenen Pax Turcica’nın bu bağlamdaki kampanyasına http://capwiz.com/paxturcica/issues/alert/?alertid=62221861 internet adresini ziyaret ederek bir dakikadan kısa bir sürede destek olabilirsiniz.
AJR 2, sözde soykırımdan 9 yıl önce; 1906 yılında Ermeni askeri okul öğrencilerinin Bulgaristan’daki bir Ermeni askeri akademide Rus yapımı Mosin tüfekleriyle görüldükleri fotoğrafları tamamen hiçe sayarak, I. Dünya Savaşı’nda yaşanan olayların ırkçı ve dürüst olmayan bir yorumuna dayanan tarih bilgisini yasalaştırıyor.
Pax Turcica üzerinden başlatılan kampanya metninde, I. Dünya Savaşı sırasında can veren masum Ermenilerin acılarının paylaşıldığı fakat aynı zamanda, Ermeni kışkırtıcılığının, propagandasının, terörünün, ihanetinin, isyanlarının, saldırılarının, suikastlerinin, bombalama eylemlerinin, toprak taleplerinin ve çoğu Türk olmak üzere Ermeni mezaliminin Müslüman kurbanlarının reddedilemeyecekleri belirtiliyor.
Açıklamada ayrıca, yakın zaman önce Yönetmelik Komitesi’nde (Rules Committee) değiştirilen AJR 2’nin bir yüzyıldan sonra halen Ermeni milliyetçilerin şüpheli politik iddiaları olarak kalan ve hiçbir hukuk mahkemesinde hiçbir zaman yargılanmamış bir insanlık suçu ithamının kanunlaştırılmasını öngörmesinden dolayı hayal kırıklığı yaşandığı belirtildi.
Yahudi soykırımı, Srebrenitsa soykırımı ve Ruanda soykırımı gibi tüm tanınmış soykırımlar, 1948 tarihli Birleşmiş Milletler Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi doğrultusunda bir ehil mahkeme tarafından karara bağlanmıştır.
Fakat Osmanlı İmparatorluğu döneminde yaşanan trajik hadiseler hiçbir zaman ehil bir mahkeme tarafından değerlendirmeye tabi tutulmamış ve Ermenilerin imha edilmesi yönündeki bir niyet hiçbir zaman kanıtlanmamıştır.
Princeton Üniversitesi’nin Osmanlı tarihi üzerine çalışmalarıyla tanınan ünlü bilim adamı Bernard Lewis’e göre, Ermeni soykırımı iddiası sadece “tarihin Ermeni versiyonundan” ibaret.
2012 yılında Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Türk-Ermeni meselesinin tarih bilimcilerin işi olduğunu belirtmişti. Ne federal hükümet ne de Kongre sözde Ermeni soykırımını tanımıyor.
2011 Aralık ayında, ABD Yargıtay 9. Dairesi, California mahkemesinin California’nın soykırım tanımasına dayanan tartışmalı sigorta taleplerine ilişkin Movsesian v. Victoria Versicherung davasındaki kararını bozdu.
9. Daire, federal hukukla ya da yürütme organı politikasıyla çelişen bir eyalet yasasının “dış ilişkiler öğretisi altında anayasaya aykırı” olduğunu öne sürdü.
Olayları ve ilgili arşivleri incelemekle görevlendirilmek üzere tarih bilimcilerden oluşacak bir komisyonun kurulmasını öngören 2009 tarihli Türkiye-Ermenistan protokollerinin desteklendiği belirtilen kampanya metninde, söz konusu arşivlerin Türk tarafında açık olduğunu fakat Ermeni tarafında halen kapalı olduğuna dikkat çekiliyor.
1914 ila 1922 yılları arasında, tahmini 523.955 Türk, Kürt, Azeri ve diğer Müslümanlar, Anadolu’da ve Kafkaslar’da bir devlet kurma isteğinde olan Ermeni milliyetçi gruplar tarafından toplu katliama uğradı.
Söz konusu rakam, o dönemde kaybolan ya da toplu mezarlara gömülen kişileri içermiyor.
Tamamen bu ıstıraplardan habersiz ve bu ıstıraplara duyarsız olan AJR 2, bir de Türkiye’yi kanunsuz bir şekilde ağır bir suçla itham ediyor.
Pax Turcica’nın belirttiği üzere, bu sorunun oylamaya geçmesi, “Dürüst Anı” ve “Müşterek Acı” kavramları üzerinden olmalı, işte bu yüzden AJR 2 etik olmayan, asılsız ve Amerikan vari olmayan olarak görülüyor. İhtiyacımız olan daha fazla bölünme ve kutuplaşma değil, daha fazla araştırma ve diyalogdur.
Pax Turcica, AJR 2’nin onurlu Türk mirasımıza leke sürmesinin engellenmesi çağrısında bulunuyor.

Yorumlar kapatıldı.