Ermeni dünyasında, Diriliş (Paskalya) yortusu öncesi haftaya Kutsal (Büyük) Hafta denir. Kutsal Hafta bize, İsa Mesih’in dünyevi yaşamının en önemli dönemini, çarmıha gerilişini, işkencelere maruz kalışını, Ölümünü ve Dirilişini betimler. Bu haftanın her bir günü kutsal (büyük) olarak adlandırılırken, her biri kendine özgü anlam,gizem ve ifade taşır.
Kutsal Pazartesi Günü:İsa Mesih Betlehem’den Küdüs’e dönerken,acıkır, yolunun üstünde incir ağacına rastlar, ağaçta yapraklardan başka hiç bir şey yoktur, ağaç meyvesizdir: İsa Mesih meyve vermeyen ağacı <<Bundan böyle, sonsuza dek senden meyve bitmesin>> diyerek incir ağacını lanetler ve ağaç hemen kurur:İsa Mesih verimsiz fakat yem yeşil yapraklarla süslü incir ağacı örneklemesinde, çok güçlü imana sahip görünürde olup, fakat gerçekten imanlı olmanın ruhani meyvelerini vermeyen,hayır işlemeyen,insanlığa yararı olmayan iki yüzlülere atıfta bulunmaktadır:
Kutsal Salı Günü:İsa Mesih Zeytin dağın tepesinde oturup öğrencilerine, yakın gelecekte kendisine uygulanacak işkence ve eziyetlerden, mabetlerin ulvi amaçlar dışı kullanımlarından, Kainatın sonundan ve kendisinin ikinci kez dünyamıza döneceğinden bahseder vaaz verir:İsa Mesih bu anlatımlarını,10 bakirelerin hikayesinin anlatımı da özetler: Burada insanların erdemli işler yaparak ,insanlığa verimli olmalarından, sevaplar işlemelerinden, kendisinin ikinci kez dünyamıza gelişine ruhen ve manen hazır olmamız gerektiğinin aksi takdirde kuruyan incir ağacının durumuna düşebileceğimizin vurgusu yapmaktadır:
Kutsal Çarşamba Günü, günahkar bir kadının,çok pahalı bir yağ ile İsa Mesih’in başını yağlamasının anımsanmasıdır, İsa Mesih’in başının bu şekilde yağlanması ,onun çok yakın bir süre içinde ölümünü simgeler :Ayrıca bu gün ,İsa Mesih’e ögrencisi Yuta tarafından ihanet edilerek ihbar edilişi ve ele verilişinin hazırlanmasını anımsar:
Kutsal Perşembe Günü:Bu gün İsa Mesih ve tüm öğrencileri son kez bir sofra etrafında toplanırlar:İsa Mesih ,manevi olarak kendi bedenini ve kanını öğrencileriyle paylaşmak kendinden bir parça aktarmak için yemekte <<Alın yeyin,bu benim bedenimdir>> diyerek ekmeği ve daha sonra <<Bundan hepiniz içiniz, çünkü yeni ahta göre bu benim kanım,o birçoklar için akmaktadır >> diyerek şarabı öğrencileri arasında bölüştürerek dağıtır: Yemekten sonra İsa Mesih tüm ögrencilerin teker teket hepsinin ayaklarını yıkar ve <<Eğer ben öğretmeniniz olarak sizlerin ayaklarını yıkıyorsam sizlerde mecbursunuz birbiriniz ayaklarını yıkamaya, ben size örnek oldum >> der:Burda Tevazu ve Hizmet örneği gösterilmektedir:
Perşembeyi Cuma’ya bağlayan gecesi ,İsa Mesih’in tutuklanması, işkençelere maruz kalması,çarmıha gerilmesi ve ölümünü simgeler,bu gizeme KARARMA denir:
Kutsal Cuma Günü:Çarmıha gerilerek öldürelen İsa Mesih, kendine inanan tüm insanların günahlardan arınması ,affedilmesi için ölümü ile onların günahlarını üstlendi ve kutsal cuma günü onun bedeninin definini anımsatır:
Kutsal Cuma, bize 30 gümüş karşılığında satılan ve bir öpücükle ihbar edilen Hristıyan dünyasının en talihsiz ve üzücü olayını anlatır.Bu muhbirlik olayı,Hristıyan dünyasının tarihine Muhbirliğin ve İhanetin , Fesatlığın, Sinsiliğin , Korkaklığın ve Çaresizliğin,
Düzenbazlığın simgesi olarak, <Sonsuza dek lanetlenmiş> silinmez bir şekilde damgalanmıştır:
Kutsal Cuma günü yaşanan olaylar bir taraftan,<Sahte ve Yalancı Bir Mahkeme>, <Ellerini Yıkayıp Bir Kenara Çekilen Hakimler ve Avukatlar>ı,diğer taraftan ise birinin eza, cefa çekmesini, işkence ve zülüm görmesini seyrederek mutlu olan, kayıtsız insanları,öbür yanda ise <Diken ve Kan>,<Ter ve Gözyaşı> içinde olanları bize anımsatır: Ve nihayet Tanrının evladının,anlaşılmaz bir yücelik ve ulvilikle kendisine eziyet ve işkence yapanlar için <<BABA AF ET BU İNSANLARI ,ONLAR NE YAPTIKLARINI BİLMİYORLAR> diyerek Tanrıdan, babasından, onları af etmesini dilemesi insanlığa bir <HOŞGÖRÜ> öğretisidir:
Kutsal Cumartesi Günü:İsa Mesih’in Mezarında süküneti anımsatır :Ölümü,cehennemin kapıları insanlığın önünde kapatıp, cennetin kapıları açıldığını simgeler:
Kutsal Cumartesi sarsıntılı, sıkıntılı,kaygılı ve anlamlı günler sonrasında, huzur dolu bir sessizliğin bekleyişi içinde ,<KOĞGOTA> tepesindeki işkence ve zülüm,İsa Mesih’in İşkenceye giden yolu,Çarmıha Gerilmesi ve Taş mezarının anımsanması ile geçen hüzün ve acı dolu bir gün olarak belirlenir.
İsa Mesih’in mezarı, sanki bugünkü dünyamızdan küçük bir resmi önümüze koyar gibi bir anlam kazanıyor:Tıpkı bugün, hapishanelerde suçlunun yanında, suçsuzların da tutuklu olması,mezarlarda günahsızın yanına günahkarın da gömüldüğü gibi..
İsa Mesih ,suçsuzluğunu ispatlayamadı,sahte ve yalancı,adil olmıyan bir mahkeme ile ölüm cezasına çarptırıldı, mahkum oldu, ancak İsa Mesih ,fiziksel bedenini dünyamız topraklarına bırakarak ,imanının güçü ve işlediği sevaplar ve yaptıkları iyiliklerin kudretiyle mezar taşını çatlatıp ,yararak , ruh oldu,uçtu ,sonsuzluğa karıştı:
Bu acı,hüzün, keder,işkence,cefa, zülüm dolu günlerin ertesinde,Yeniden Doğmanın, Dirilmenin , Arınmanın başladığı coşku ve sevinçin yaşandığı DİRİLİŞ YORTUSU nun Pazar günü,Paskalya Bayramı gelir.
İsa Mesih,bize hayatı öğretmek için, bizim de kendisi gibi eziyet, işkence, zorluklar görebileceğimizi,haksızlığa uğrayabileceğimizi anlatabilmek için,bizim için işkence gördü, çarmıha gerildi, öldürüldü ,ama tekrar dirildi:
Eğer günah işlememiş isek, birilerine iyilik yapmış isek, sevap işlemiş isek ,hoşgörülü isek ,af edebiliyorsak sevdiklerimiz ve bizi sevenler için fedakarlık yapabiliyorsak,haksızlığa da uğrasak, işkence de görsek, çarmıha da gerilsek de, her şeye rağmen bir şekilde yeniden doğacağımızı,yaşamımıza devam edebileceğimize , her hangi bir şeyle bizden sonrakilerin yolunu aydınlatabileceğimize bizi inandırmak ve bu ilahi müjdeyi bize verebilmek için ,İsa Mesih çarmıha gerildi, gömüldü ve Dirildi:
Dr.med.Sarkis Adam
Yorumlar kapatıldı.