İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Ermenistan’ın Demografik Yapısı

Ermenistan yerleştiği bölgede en az nüfusa sahip olan ülkedir ve bağımsızlık sonrası sürekli dışarıya göç vermiştir. İstatistik veriler özellikle bu nedenle Ermenistan nüfusunun azaldığını (negatif göç) göstermektedir. 1991’den sonra göç edenlerin (özellikle Rusya’ya) büyük bir bölümü ailelerini de yanlarına aldıkları için zincirleme göç olgusu ortaya çıkmıştır. Ermenistan nüfusu bağımsızlığın ilk yılında resmi rakamlara göre 3.800.000 civarında, 2001 nüfus sayımı sonrasında açıklanan sonuca göre, 3.213.011, de facto sonuca göre ise 3.002.594 kişi olmuş, Haziran 2006 verilerine göre ise 2.976.372’ye kadar gerilemiştir. İlginç olan ise 2012 verilerine göre nüfus sayısı 3. 274.3 bin kişi olarak kayda geçmiştir. Ermenistan’da bulunan bazı büyükelçiliklerin verdiği bilgiler ise nüfusun 850 bin–1 milyon 200 bin kişi arasında olduğunu göstermektedir. Ermeni uzmanların görüşüne göre, 1991’den sonra yaklaşık 700.000, Uluslararası Göç Teşkilatı’na göre ise bir milyon kişi Ermenistan’ı terk etmiştir.

***
Bir ülkenin uluslararası alanda siyasi, ekonomik ve askeri gücünün yanı sıra, nüfus yapısı da önem taşımaktadır.
Ülkeler dış politikasını belirlerken bu öğenin olumlu/olumsuz yanlarını da dikkate almalıdır. Zira bu faktörü göz önüne almadan uygulanan bir dış politikada ciddi eksikliklerin olma ihtimali yüksektir. Nüfusun sadece kalitesi değil, büyüklüğü de önem arz etmektedir. Bunu Çin örneğiyle açıklarsak, bir milyarı aşkın nüfusuyla Çin’i uluslararası ilişkilerde göz ardı etmek mümkün değildir. Ekonomilerin zayıf nüfuslarının ‘güçlü’ olması nedeniyle Hindistan ve Pakistan’ı da bu açıdan değerlendirmek gerekir.
Ermenistan dış politikası incelendiğinde ise nüfus öğesinin olumlu/olumsuz unsurlarının dikkate alınmadığı anlaşılmaktadır. Ermenistan bağımsızlık sonrası karşılaştığı ekonomik, siyasi, sosyal, demografik sorunlara rağmen, ‘Tsoviç tsov Hayastan’ (Denizden denize Ermenistan) projesini uygulamaya çalışmıştır. Ermenistan’ın işgal ettiği Azerbaycan topraklarını sonsuza kadar elinde tutabilmesi ciddi tartışma konusu olmasına rağmen, bu ülke askeri, ekonomik, siyasi ve nüfus gücüne ters orantılı olarak Rusya’nın güneyini, İran’ın kuzeyini, Azerbaycan’dan Karabağ ve Nahçıvan’ı, Türkiye’nin ise doğu bölgesini tarihi Ermenistan’ın sınırları içerisinde göstermiştir.
Ermenistan Dışişleri Bakanlığının desteği ile hazırlanmış diaspora internet sitesinde dünyadaki Ermeni nüfusu 9 milyondan fazla, bir diğer bağımsız kaynak ise 15 milyona (?) yakın olduğu bildirilmiştir.
Ermenistan yerleştiği bölgede en az nüfusa sahip olan ülkedir ve bağımsızlık sonrası sürekli dışarıya göç vermiştir. İstatistik veriler özellikle bu nedenle Ermenistan nüfusunun azaldığını (negatif göç) göstermektedir. 1991’den sonra göç edenlerin (özellikle Rusya’ya) büyük bir bölümü ailelerini de yanlarına aldıkları için zincirleme göç olgusu ortaya çıkmıştır. Ermenistan nüfusu bağımsızlığın ilk yılında resmi rakamlara göre 3.800.000 civarında, 2001 nüfus sayımı sonrasında açıklanan sonuca göre, 3.213.011, de facto sonuca göre ise 3.002.594 kişi olmuş, Haziran 2006 verilerine göre ise 2.976.372’ye kadar gerilemiştir. İlginç olan ise 2012 verilerine göre nüfus sayısı 3. 274.3 bin kişi olarak kayda geçmiştir. Ermenistan’da bulunan bazı büyükelçiliklerin verdiği bilgiler ise nüfusun 850 bin–1 milyon 200 bin kişi arasında olduğunu göstermektedir. Ermeni uzmanların görüşüne göre, 1991’den sonra yaklaşık 700.000, Uluslararası Göç Teşkilatı’na göre ise bir milyon kişi Ermenistan’ı terk etmiştir. Göç edenlerin büyük bir bölümünün gittikleri ülkelerde vatandaşlık başvurusunda bulunmaları Ermenistan’ın nüfusunun gelişimine ciddi engeldir. Ermenistan nüfusunun hızla azalmasındaki nedenler ekonomik ve sosyal problemlerin yanı sıra 1988–1990 yılları arasında yaklaşık 300 bin Azerbaycan Türkünün zorla bu ülkeden göç ettirilmesi olmuştur. Ermenistan’ın Azerbaycan topraklarını işgal etmesini müteakiben yaşanan ekonomik ve sosyal sorunlar ülke nüfusunun hızla azalmasına sebep olmuştur.
Dışarıya göç edenlerin önemli bir bölümü kalifiye işgücüne sahip kişilerdir. Kalifiye işgücünün göç etmesi fabrika ve sanayi tesislerinin çalışmadığı 1990–1994 yılları arasında fazla hissedilmese de, daha sonra canlanmaya başlayan ekonomide ciddi uzman kadro sıkıntısının yaşanmasına neden olmuştur.
Göç edenlerin yaklaşık % 30’u üniversite mezunu, % 49’u ise orta-lise ve meslek okulu eğitimine sahiptir. Yani sadece % 21 gibi bir kısım ilköğretim mezunudur ve içlerinde yok denecek kadar az bir kısmı eğitimsizdir. Ermenistan’da 1991–997 yılları arasında hukukçuların, iktisatçıların ve öğretmenlerin % 12’si ülkeyi terk etmiştir. Bu rakam 1997–2004 yıları arasındaki göçler ile birlikte % 20 civarına ulaşmıştır.
2006 yılı verilerine göre, doğurabilen her kadına 1,33 çocuk düşmektedir. BM ve AGİT’in dünyanın farklı ülkelerindeki göç, ekonomik ve sosyal gelişim parametrelerinin değerlendirildiği rapora göre, 2050 yılında Ermenistan nüfusu 2.334.000 kişi olarak tahmin edilirken, 2000 yılında % 63 olarak görülen çalışabilir nüfus, 2050’de % 48,9, aynı yılda çalışan bir kişiye karşılık çalışmayan bir kişi olarak tahmin edilmiştir.
Milli İstatistik Komitesi’nin 2006 yılı açıklamasına göre, Ermenistan nüfusunun üçte biri (1.103.500) başkent Erivan’da yaşamaktadır. Toplam nüfusun 1.542.000’i erkeklerden, 1.671.000’i ise kadınlardan oluşmaktadır. Nüfusun % 99,1’i Ermenistan, % 0,2’si Rusya, % 0,1’i Gürcistan vatandaşıdır, % 0,4’ünün ise vatandaşlığı yoktur. Geri kalanlar ise diğer ülkelerin vatandaşlarıdır.
En büyük Ermeni diasporası Rusya’da yaşamaktadır. Eğer, yukarıda ifade edildiği gibi, Büyükelçiliklerin verdiği bilgileri dikkate alırsak Rusya’da yaşayan Ermeni nüfusu Ermenistan nüfusundan fazladır. 1980’li yılların sonlarından itibaren dışa göçün devam etmesi, uzun vadede ülkeye ekonomik, siyası, sosyal, kültürel ve savunma alanında olumsuz etki göstermiştir.
Dr. Hatem Cabbarlı, Avrasya Güvenlik ve Strateji Araştırmalar Merkezi Başkanı
F.V
http://www.1news.com.tr/yazarlar/20130311020941416.html

Yorumlar kapatıldı.