Ragıp Zarakolu
Vicdan, insanlığın en önemli hasletlerinden biridir. Vicdanlılar, dürüstler, doğrular: adını ne koyarsanız koyun onlar, bir halkın ve ülkenin gerçek onuru olurlar bir gün; baltalılar ise asla! Şu sıralarda Azerbaycan’ın onuru olarak kabul edilmesi gereken bir yazar ciddi bir ölüm tehditi altında. Ve bu tehdit bizzat bu ülkenin post-sovyet otokrat başkanından geliyor; ona verilen Azerbaycan Cumhuriyeti “Halk yazarı” ünvanını ve devlet ödülünü geri alıyor, yazarlık bursunu kesiyor, eşi ve oğlu işten atılıyor. Ekrem Eynisli büyük Sovyet yazarı Maksim Gorki’nin halkların kardeşliği felsefesini, onun adına kurulmuş olan Moskova’daki Maksim Gorki Edebiyat Enstitüsü’nde içselleştirmiş bir yazar, senarist ve dramaturg. Halen 75 yaşında, birçok dergi ve gazetede yazılar kaleme almış ve 2005 yılında milletvekili seçilmiş.
Edebiyat hayatı 1959 yılında yayımladığı şiirlerle başlayan Eynlisli’nin birçok öykü, senaryo ve romanı yanı sıra Gabriel G. Marquez, Turgenyev, Cengiz Aytmatov gibi hümanist yazarın yapıtını da Azericeye kazandırmış. Oyunları Yerevan da dahil bir çok eski Sovyet kentinde sahnelenmiş.
Şimdi evinin önünde lince hazır kalabalıklar seferber ediliyor, bir zamanlar Maraş’ta, Sivas’ta bizim de tanık olduğumuz gibi. 2004 yılında, ülkesine dönüşüne yirmi gün kala, Budapeşte’de NATO’nun “Barış İçin Ortaklık” programı dahilinde birlikte kurs gördüğü Gurgen Markaryan adlı Ermeni subayı uykusunda balta ile başını keserek öldüren Azeri subay Ramil Sahiboğlu Səfərov’a hitaben, “Baltanı kap da gel!” sloganları atılıyor.(1)
2009 yılında, Ermenistan ve Türkiye Cumhuriyetleri ilişkilerin normalleşmesi ve sınırın açılmasına yönelik Protokol imzalandığında Ankara’ya koşturup, öncelikle Meclis Başkanı Köksal Toptan(2), CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve daha sonra AKP’lili yetkililerle görüşüp, bu açılımı sabote etmeyi başaran Azeri milletvekilleri arasında yer alan Melahat İbrahimkızı, şimdi Azeri Parlamentosu’nda yaptığı saldırgan konuşmada, “Sadece Azerbaycanlılara değil, bütün Türk ulusuna hakaret ediyor” diyerek, bu linç kampanyasını Türkiye’ye de sıçratmaya çalışıyor. Azeri meclisinde yapılan oturumda yazara DNA testi yapılması ve vatandaşlıktan çıkarılması bile istenebiliyor.
Bütün bunların nedeni ise Azerbaycan’ın önde gelen edebiyatçıları arasında yer alan, 75 yaşındaki Ekrem Eynisli’nin son eserinin, “Stone Dreams” (Taştan Hayaller) isimli uzun öyküsünün Rus edebiyat dergisi Druzhba Narodov’da (Halkların Kardeşliği) yayınlanması. Bu öykünün Azericesi henüz yayınlanmamış bile. Ulusal medyada çıkan haberler üzerine yazarın başkent Bakü’deki evinin önünde toplanan öfkeli kalabalık Eynisli’nin alnına haç çizilmiş resimlerini ve kitaplarını yakıp “Hain, utan” sloganları atıyorlar.
Söz konusu novella, Ermeni komşularını, etnik şiddetten korumak isteyen iki Azeri erkeğin hikayesini anlatıyor. Ermenistan-Azerbaycan ilişkilerinde düşmanlık dolu yeni bir tarihin başlangıcı olan Sumgait ve Bakü kentlerinde Ermenilere yönelik pogromlara da vicdani bir özeleştiri kapsamında değiniyor. Novella aslında 2007 yılında bitmiş, ama ancak 5 yıl sonra Rusça olarak yayınlanabilmiş.
Şurası ilginç ki hemen hemen aynı tarihlerde bir Ermeni yazarı da, Ermeni-Azeri çatışmasına vicdani bir açıdan değiniyor ve Azerbaycan Cumhuriyeti tarafından kendisine bir ödül veriliyor. Bir Azeri ödülü alması (bu öyküyü yazması değil), üyesi olduğu Yazarlar Birliği’nde tepkilerle karşılaşıyor. Buna tepki gösteren yazar ise meslek örgütünden protesto tarzında istifa ediyor. Ancak kendisine karşı şimdi Bakü’de yapılana benzer bir nefret söylemi dolu kampanyalar düzenlenmiyor.
Araştırmacı Sarkis Hatspanian, Ermeni yazar Levon Cavakhyan’ın 2008’de “Azeriler benim düşmanım değil” diyerek “Kirve” öyküsünü kaleme aldığını belirtiyor.(3)Şimdi “Ermeniler benim düşmanım değil” diyen Azeri yazarı Ekrem Eynisli, Levon Cavakhyan’dan neredeyse 5 yıl sonra aynı cümleyi kurduğu için bir linç kampanyası ile yüz yüze kalıyor.
Batılı ülkelerin ve Rusya’nın davet etmesine karşın, Ekrem Eynisli onurlu bir duruş sergileyerek, “burası benim vatanım, terk etmeyeceğim” diyor.
Hrant Dink benzeri yeni bir cinayetin yeniden işlenmesinin önüne geçilebilmesi için, uluslar arası kamuoyunu ve Türkiye ve Azerbaycan demokrat kamuoyunu Ekrem Eynisli ile aktif dayanışmaya çağırıyorum.
Ragıp Zarakolu(4)
(1) Azerbaycan devlet başkanı Aliyev, Budapeşte’de ömür boyu hapis cezasına mahkum olan Seferov’u, 31.Ağustos.2012 tarihinde Azerbaycan’a iade edildiği gün, hakkında verdiği af kararı ile serbest bıraktırdı.
(2) Köksal Toptan, yine 2009 yılında TBMM başkanı olma yetkisini, CHP milletvekili Şükrü Elekdağ’ın talimatı üzerine, Gomitas Enstitüsü’nün parlamento üyelerine yollanan kitaplara el koyup geri yollatarak, parlamento üyelerinin haberleşme özgürlüğünü kısıtlayabildi.
(3) facebook.com/notes/sarkis-hatspanian/kirve/489684637733351
(4) İnsan Hakları Derneği ve Toplumsal Tarih Vakfı kurucularından; Uluslararası PEN Türkiye Merkezi ve Türkiye Yazarlar Sendikası üyesi; Türkiye Yayıncılar Birliği ve Uluslararası Yayınlama Özgürlüğü Komitesi üyesi; İsveç Parlamentosu üyeleri ve GIT Fransa Seksiyonu’nun Nobel Barış Ödülü adayı. [GIT: Akademik Özgürlük İçin Uluslararası Çalışma Grubu].
Yorumlar kapatıldı.