İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Ermenistan Devlet Başkanlığı Seçimlerine Hazırlanıyor

Ermenistan’da 18 Şubat 2013’te yapılacak devlet başkanlığı seçimleri bundan önce yapılan seçimlerle kıyaslandığında oldukça sönük bir görünüm sergilemektedir… Seçimlerde diğer siyasi parti ve blokların da adaylarının olacağı tahmin edilse de, esas mücadelenin ECP lideri Devlet Başkanı Serj Serkisyan ve Çiçeklenen Ermenistan Partisi (ÇEP) lideri Gagik Çarukyan arasında yaşanacağı tahmin edilmekteydi… Ancak Çarukyan’ın Brüksel’den dönmesinden kısa zaman sonra devlet başkanlığı seçimlerine katılmayacağını bildirmesi, ülkenin iç politikasında ciddi tartışmalara neden oldu. Diğer siyasi parti ve blokların devlet başkanlığı seçimlerinde Sarkisyan’a Çarukyan kadar ciddi adaylarının olmayacağı belli idi. Seçim sonuçları ile ilgili yapılan bütün analizler Sarkisyan ve Çarukyan üzerine kurulmuştu.

***
Ermenistan’da 18 Şubat 2013’te yapılacak devlet başkanlığı seçimleri bundan önce yapılan seçimlerle kıyaslandığında oldukça sönük bir görünüm sergilemektedir.
6 Mayıs 2012’de yapılan Parlamento seçimlerinde tek başına iktidara gelen Ermenistan Cumhuriyet Partisi (ECP) Hükümeti kurmuş ve devlet başkanlığı seçimleri öncesinde konumunu daha da güçlendirmiştir.
Seçimlerde diğer siyasi parti ve blokların da adaylarının olacağı tahmin edilse de, esas mücadelenin ECP lideri Devlet Başkanı Serj Serkisyan ve Çiçeklenen Ermenistan Partisi (ÇEP) lideri Gagik Çarukyan arasında yaşanacağı tahmin edilmekteydi.
ÇEP lideri Çarukyan 4 Kasım 2012’de parti üyelerinden oluşan bir grupla Brüksel’i ziyaret etmişti. Bu ziyaretten daha önce Çarukyan’ın güvendiği bir kaç parti mensubu Brüksel’i ziyaret ederek, ABD ve Avrupa Birliği’nin üst düzey temsilcileri ile görüşerek, Güney Kafkasya’nın ekonomik, siyasi ve güvenlik meseleleri ile beraber Ermenistan’ın iç siyasi durumunu ve devlet başkanlığı seçimlerini müzakere etmişlerdi.
Ancak Çarukyan’ın Brüksel’den dönmesinden kısa zaman sonra devlet başkanlığı seçimlerine katılmayacağını bildirmesi, ülkenin iç politikasında ciddi tartışmalara neden oldu. Diğer siyasi parti ve blokların devlet başkanlığı seçimlerinde Sarkisyan’a Çarukyan kadar ciddi adaylarının olmayacağı belli idi. Seçim sonuçları ile ilgili yapılan bütün analizler Sarkisyan ve Çarukyan üzerine kurulmuştu. Çarukyan’ın seçimlere katılmayacağını bildirmesi, Sarkisyan’ın daha rahat mücadele etmesine olanak sağlasa da, seçimleri kazanacağı takdirde meşruluğu ciddi şüphe doğuracak konuları da beraberinde getirecektir. Diğer adayların siyasi ve mali gücü devlet başkanlığı seçimlerinde mücadele edecek ve zafer kazanacak kadar yeterli değildir.
Çarukyan’ın seçimlere katılmayacağı belli olduktan sonra Taşnaksutyun, Ermeni Ulusal Harekatı (EUH), Ermenistan Halk Partisi (EHP), Kanunlar Ülkesi Partisi (KÜP), diğer siyasi partiler ve bloklar da kendi adaylarını ileri sürmediler.
Ermenistan Merkez Seçim Komisyonu’nun (MSK) verdiği bilgilere göre, seçimlerin yapılması için ülke genelinde 41 seçim merkezi ve 1988 seçim dairesi faaliyet göstermektedir. Seçimlerde toplam 2.507.960 Ermenistan vatandaşı seçim hakkından yararlanacaktır. Seçim propagandası 21 Ocak’tan başlayarak 16 Şubat tarihine kadar devam edecektir.
Devlet başkanlığı seçimlerine önce 15 kişi adaylığını açıklasa da, daha sonra bu sayı 8’ze kadar düştü. Ermenistan MSK’nın verdiği bilgilere göre, devlet başkanlığı seçimlerine toplam sekiz aday:
-Devlet Başkanı Serj Sarkisyan;
-Raffi Ovannesyan (Miras Partisi’nin lideri);
-Hrant Bagratyan (Hürriyet Partisi’nin lideri ve eski Başbakan);
-Paryur Ayrikyan (Ulusun Kaderini Tayin etme Birliği Başkanı);
-Aram Melikyan;
-Vardan Sedrakyan (mifolog);
-Andreas Gukasyan (politik analist);
-Aram Arutyunyan (Milli Anlaşma Partisi’nin lideri) katılacaktır.
Elbette, bu adayların hiç birinin veya toplamının siyasi ağırlığı Çarukyan’ın siyasi ağırlığına eşit değildir. Bu adaylardan farklı olarak Çarukyan Ermenistan’ın iç politikasında ana muhalefet partisini-ikinci cepheyi temsil etmekteydi. Sarkisyan’dan başka diğer adaylar seçim maratonunda reklam tabelasından başka bir şey değildirler. Sarkisyan’ın gayrı ciddi adaylarla seçimlere katılması onun daha rahat ve problemsiz seçileceğini garanti altına alsa da, ülke dahilinde ve uluslararası sivil toplum kuruluşları nezdinde meşruluğu problemi ön plana çıkacaktır. Seçimlere gözlemci olarak katılan uluslararası kuruluşların temsilcileri Ermenistan’da devlet başkanlığı seçim heyecanının yaşanmadığını ve sonuçları önceden belli olan seçimlerin yapılacağı konusunda görüş bildirmektedirler. İngiltere’nin İrevan Büyükelçisinin devlet başkanlığı seçimlerine büyük siyasi partilerin katılmamasını sorgulaması üzerine Dışişleri Bakanı Eduard Nalbandyan’ın yaptığı açıklamalar yetersiz kalmıştır.
Devlet Başkanı Sarkisyan ve üst düzey devlet yetkilileri seçimlere gözlemci olarak katılan uluslararası kuruluşların temsilcileri ile görüşerek, seçimlerin demokratik ortamda yapılacağını özellikle vurgulasalar da, bu seçimler son 20 yılda Ermenistan’da yapılan en ilgisiz ve sonucu önceden belli olan seçim olarak tarihe düşecektir.
İkinci defa devlet başkanı olmak isteyen Sarkisyan ülkenin siyasi, ekonomik ve sosyal alanlarda karşılaştığı sorunların hiç birini çözememiştir. İşsizlik, dışa göç, yerli sermayenin dışa akımı, sosyal adaletsizlik halen devam etmektedir. Sarkisyan aynı zamanda iç politikada da muhalefete karşı baskılarını artırmaya çalışmaktadır. ÇEP üyesi eski Dışişleri Bakanı ve ‘Sivilitas’ Vakfı Başkanı Vardan Oskanyan’a karşı vergi kaçakçılığı ve kara para aklanması iddiasıyla açılan suç dosyası nedeniyle ana muhalefet partisine baskı yaparak diğer partilere ‘mesaj vermeye’ çalışmaktadır. Sarkisyan, bununla kamuoyunun dikkatini devlet başkanlığı seçimlerinden uzaklaştırmaya çalışmaktadır.
Sarkisyan bakımından iç politikada yaşanan bir sorun da Suriye Ermenilerine yönelik Hükümet’in izlediği politikanın yetersiz kalmasıdır. Hükümet’in Suriye Ermenileri için kolaylaştırılmış vize uygulamasını halen hayata geçirmemesi, özellikle diaspora Ermenileri tarafından ciddi şekilde eleştirilmektedir.
Ermenistan’da bundan önce yapılan devlet başkanlığı seçimlerine yabancı devletlerin müdahale etmek imkanı daha geniş olsa da, bu seçimlerde sadece Rusya’nın adamı olduğu iddia edilen Sarkisyan baş rol oyuncusu olarak kalmaktadır. Seçimlerde adaylarla ilgili ne ABD, ne de Avrupa Birliği görüş bildirmemiştir. Konuyla ilgili yapılan açıklamalarda devlet başkanlığı seçimlerinin demokratik bir ortamda yapılmasının ve sonuçlarının meşru olması gerektiği özellikle vurgulanmıştır. Görünen şudur ki Rusya’nın adaylığını desteklediği Sarkisyan ABD ve Avrupa Birliği’ni de kabul edilebilir bir adaydır.
Dr. Hatem Cabbarlı, Avrasya Güvenlik ve Strateji Araştırmalar Merkezi Başkanı
26 Ocak 2013
F.V
http://www.1news.com.tr/yazarlar/20130126014613684.html

Yorumlar kapatıldı.