İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

1915’TE HAĞTUK (AHTÜK) ve DEKKE KÖYLERİNDE NE OLDU?

Mehmet Dağıstanlı

Çemişgezek Hağtuk/Tekeli köyü, 1914’te 297 nüfuslu Ermeni yerleşimi idi; Surp Minas ve Yerits Mangants adına iki kilisesi vardı. Çemişgezek sınırlarında olmakla beraber yönetsel olarak Hozat’a bağlı bulunan bu köylerin Ermenileri, sürgün sırası kendilerine gelmeden toplu halde Dersim içlerine çekilme fırsatı bulurlar.
***
Çemişgezek Hağtuk/Tekeli köyü ,1914’te 297 nüfuslu Ermeni yerleşimi idi; Surp Minas ve Yerits Mangants adına iki kilisesi vardı.
Çemişgezek sınırlarında olmakla beraber yönetsel olarak Hozat’a bağlı bulunan bu köylerin Ermenileri, sürgün sırası kendilerine gelmeden toplu halde Dersim içlerine çekilme fırsatı bulurlar.
Çemişgezek ve köyleri sürgün edilirken yoğun çalışma içinde olan Hağtuklular habersiz kalırlar. Bir gün Sukoyan Avedis şehire giderken Mecid Mayle’de karşılaştığı Mümeyiz’in oğlu İdris onu olanlardan haberdar eder ve çarşıya inmemesi için uyarır. Avedis hemen köye dönüp duyduklarını anlatır. Ertesi gün de şehirden Hağtuk’a gelen üç kaçak bu haberleri doğrular. Sonradan Fransa’ya göçmüş olan Merger Sukiasyan Marsilya’dan gönderdiği mektupta gelişmeleri şöyle anlatıyor:
“O günü iyi hatırlıyorum. Çemişgezek’ten gelen üç sürgün kaçağı bize orada olup bitenleri anlattılar ve hemen o gün köy halkının güvenli yerlere çekilmesi için tavsiyeler yaptılar. Köyün büyükleri zaman kaybetmeden toplanıp o gece köyü boşaltmak üzere halka bildirim yaptı. Haber hızla köy içinde yayıldı. Herkes kendi evini boşaltmaya girişti. Eşyalarını Hağtuk’ta Hüseyin Ağa’ya ve Brasdik’te Ali Ağa’ya emanet ettiler. İkisi de Kürtlerdi.
Akşam hava kararınca köyün bütün halkı Xardişar (Hadişar)’a doğru hareket etmeye başladı. O gecenin insan manzaralarını tasvir etmek için kalemim zayıf kalır. Yalnız bizim köy değil, Dekke’nin Ermeni nüfusu ve başka yerlerden gelmiş kaçaklar da katılmıştı bu göçe. Kervanın bir ucu Agnik (Eğnik) yakınlarındayken öbür ucu Hağtuk’tan daha yeni dışarı çıkıyordu.
Yolun yarısında şehir tarafından halk üzerine ateş edilmeye başlandı. Çokları bir kaç günlük erzaklarını da bırakarak Xardişar’a doğru kaçmak zorunda kaldılar. Silah seslerini duyan Xardişarlı Küçük Ağa kendi üç oğlunu hemen olay yerine gönderir. Onlar bırakılan eşyaları kurtarıp getirirler.
Xardişar’a yetiştiğimizde şafak sökmek üzereydi. Küçük Ağa halkın ormanlara çekilmesini öğütledi. Çünkü hükümet kuvvetleri takip edip köyü aramaya gelebilirdi. Biz de onun istediği gibi hareket ettik”.
Aynı günün sabahı Çemişgezek Binbaşısı düzenli ordu gücüyle Hağtuk’u kuşatır, fakat köyü boş bulur. Xardişar’a gittiklerini duyar ve Küçük Ağa’ya haber gönderir. Eğer kendi köyünün top ateşine tutulmasını istemiyorsa Hağtuk’tan gelenleri teslim etmesini ister.
Savunma tedbirlerini almış olan Küçük Ağa Hağtuk’a kendi gitmeyip oğullarını gönderir. Binbaşıyı Xardişar’a davet eder ve kendi yanında bulunan Ermenilerin durumunu şahsen görmesini ister. Öncelikle onu bir yemek ziyafetiyle ağırladıktan sonra 15 kadar ihtiyar ve çocuğu getirtip “İşte benim yanımdaki Ermeniler, hepsi bunlar. İstersen sana hediye ediyim” der. Binbaşı kendisine gösterilen ağırlamadan etkilenmiş olarak “Eğer ki gerçekten olanın hepsi buysa ben de sana hediye ediyorum” diyerek gider.
Hağtuklu ve Dekkeli Ermeniler Xardişar’da kalmazlar. Her bir aile kendi tercih ettiği ağanın yanına gider. Bunlar çoğunlukla Koçuşağı aşiretinden ağalardır. Yola düşen Hağtuklular Kürtler içinde barınma ve beslenme güçlükleri çeker. Köyde Hüseyin Ağa’ya emanet ettikleri eşyalardan hiç bir şey geri alamazlar. Kanaatimize göre binbaşıya onların Xardişar’a gittikleri haberini veren de Hüseyin Ağa’dır. Bir kaç aile köye geri döner ve kendi evlerinde oturan Kürtlere yarıcı olarak çalışırlar. Bir kaç kişi o kış açlıktan ölür.
Rus ordusu Erzincan’ı ele geçirince büyük çoğunluk oraya gider ve Erzurum’a geçer. Yolda belli kayıplar verdikten sonra Ardzıtuk köyüne yerleşir ve oradan da Kafkas bölgesine geçerler. Bir çok Hağtuklu bu süreçte Ermeni gönüllü birlikleri içinde askerlik yapar. Çatışmalar içinde Rupen Sukoyan ölür. Daha önce Xardişar’a kaçış sırasında açılan ateşle dizinden yaralanmış olan Rupen’i Kürtler tedavi etmişlerdi. Dekkeli iki kardeş, Ağazar ve Bağdasar Mardirosyan ise Erzincan’da ölürler.Aykırı Doğrular

http://www.aykiridogrular.com/haber-1121-1915TE-HAGTUK-AHTUK-ve-DEKKE-KOYLERINDE-NE-OLDU.html

Yorumlar kapatıldı.