İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Cemaat Vakıf Seçimleri Yeni Yönetmeliği İçin Patrikhane’de Toplantı

Üç Saat Süren Toplantıda Çoğunluk Seçimleri İstanbul Geneline Açmaktan Yana Oldu – Patrikhane Semtlerden Görüşlerini Yazılı Bildirmelerini İstedi – Toplantı Son Derece Elektrikli Geçti, Cemaate Birlik Ve Beraberliğin Eksikliği Açıkça Belli Oldu.

Not: Murat Bebiroğlu Ve Yervant Özuzun toplantıya katılmadı. Aret Çiçekeker katıldı.


MARMARA.- Çarşamba günü Patrikhanede vakıflarımızın yöneticilerinin katıldığı bir danışma toplantısı yapıldı. Vakıf yönetim kurulu seçimleriyle ilgili yeni bir yönetmelik hazırlama gündemli toplantıya Üsküdar S. Haç Kilisesi Vakfı dışında tüm vakıf yöneticileri katıldı. Ayrıca kendilerini Düşünce Platformu olarak adlandıran Tateos bebek, Anna Turay, Harut Özer, Garabed Paylan, Sebuh Aslangil’den oluşan grup ve başka bir görüşü temsil eden Krikor Döşemeciyan, Murat Bebiroğlu ve Yervant Özuzun’dan oluşan grup da toplantıya katıldı.
Toplantının tamamı Türkçe yapıldı. Başepiskopos Aram toplantıyı açtı ve herkesi birlik ve beraberliğe davet ederek toplantının yönetimini Bedros Şirinoğlu’na bıraktı.
Bedros Şirinoğlu sırayla herkese söz verdi. İlk konuşan Düşünce Platformu adına Anna Turay oldu ve yaptıkları bir ankete göre çoğunluğun vakıf seçimlerini İstanbul geneline açma taraftarı olduğunu söyledi. Bu sözlere yanıt Krikor Döşemeciyan’dan geldi. Döşemeciyan geleneklerimizin bir önemi ve anlamı olduğunu, seçimleri İstanbul’a açmanın tehlikeli olduğunu, buna gerek de olmadığını, bir semtin sorununu ancak o semtin insanını bilebildiğini, ancak seçmeni bulunmayan semtler için böyle bir uygulamaya gitmenin kabul edilebilir olduğunu söyledi.
Bedros Şirinoğlu ise konuşmasında seçimleri bölgesel olarak yapmayı önerdi. Türkiye genel veya yerel seçimlerinde olduğu gibi İstanbul’u üç bölgeye ayırmayı, bir dördüncü bölge olarak da İstanbul dışındaki vakıfları değerlendirmeyi teklif etti.
Ardından tüm vakıf yöneticileri kendi görüşlerini açıkladılar. Çeşitli görüşler ileri sürüldü. Dikran Gülmezgil Düşünce Platformunun görüşlerini takdir ettiğini ve altına imza atabileceğini, Krikor Döşemeciyan’ın görüşlerine de saygı duyduğunu ancak katılmadığını söyledi.
Ardından oylama yapıldı ve çoğunluğun seçimleri İstanbul geneline açma taraftarı olduğu görüldü. Bu sırada oldukça elektrikli dakikalar yaşandı, ortam adamakıllı gerildi.
Kumkapı Meryem Ana, Karagözyan, Tıbrevank, Samatya, Kumkapı Dışı, Gedikpaşa, Yenikapı, Narlıkapı, Topkapı, Hasköy, Bakırköy, Eyüp S. Yeğya, Eyüp S. Asdvadzadzin, Galata, Feriköy, Beşiktaş, Yeniköy, Üsküdar S. Garabed, Kuzguncuk, Kartal, Kınalı, Bomonti Mihitaryan, Samatya Anarad Hığutyun, Kayseri, Diyarbakır, Mardin Derik, İskenderun ve Kırıkhan Vakıf yöneticileri İstanbul geneline açılma yönünde oy kullandı.
Bölgesel seçimleri tercih eden vakıflar ise Yeşilköy, Beyoğlu, Ortaköy, Kuruçeşme, Hisar, Büyükdere, Kadıköy, Beykoz ve Kandilli oldu.
Üsküdar S. Haç katılmadığı için onun görüşü alınamadı. Balat ise görüş açıklamak istemedi.
Başepiskopos Aram tüm yöneticilerden görüşlerini karar defterlerine yazmalarını ve Patrikhaneye yazılı olarak bildirmelerini istedi.
Toplantı sırasında Büyükdere Kilisesi Vakfı Yönetimi ile yaşanan ciddi anlaşmazlık da tartışıldı. Bilindiği gibi Patrikhane Büyükdere Yönetiminden Vakfılar Genel Müdürlüğü tarafından vakfa iade edilen mezarlığı Latin Katolik Kilisesine iade etmesini istiyor, Büyükdere ise buna yanaşmıyordu. Başkan Murat Süme ayrıca istediği mülkü satabileceğini, kimsenin kendisine karışamayacağını söylüyordu. Başepiskopos Aram Murat Süme’ye bu sorunun kiliseler arası ciddi sürtüşmelere neden olabileceğini söyleyerek onun kararından dönmeye davet etti. Ancak Murat Süme tüm ısrarlara karşın hiç bir şekilde mezarlığı iade etmeyeceğini, ayrıca istediği mülkü satmaya da hakkı olduğunu, kimsenin kendisine engel olamayacağını, ancak şimdilik herhangi bir şey satmaya niyeti olmadığını söyledi.
Bu toplantıdan nasıl bir yarar sağlandığı belli değil, ancak bizim genel izlenimimiz odur ki maalesef Patrikhane vakıf yönetimleri üzerinde otorite kurmakta aciz kalıyor. Cemaat birlik ve beraberlik ortamı sağlamaktan hala çok uzak, bir takım yöneticiler Patriklik makamına saygı göstermekte gerekli özeni göstermiyorlar. Seçimleri düzenlemeden önce bizce cemaatin içinde bulunduğu bu yozlaşmadan ve bölünmeden kurtulmak, birliği sağlamak gerekir. Ayrıca bundan böyle, izlenen veya kabul edilen yöntemler ne olursa olsun, cemaatimizin üyelerinin oylarını çok daha özenle kullanmaları, herkesin mutlaka oy kullanması ve kullanmadan önce çok iyi bir durum değerlendirmesi yapması gerekecek çünkü cemaatimizin işleri artık ciddi şekilde aksamaya başladı. Unutmayalım ki bizim atalarımız Vakıf yönetimlerini “Semt Yönetimleri” (Tağayin Horhurt) diye boşuna adlandırmamışlar,  onlar her semtin işlerinin o semti tanıyan, o semtin insanları tarafından yönetilmesini istedikleri için bu ismi koymuşlar.

Yorumlar kapatıldı.