İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Dersim Soykırımı Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde

Türkiye devletinin 1937-1938 yıllarında Dersim’de gerçekleştirdiği soykırım Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) taşındı … ABD, Almanya, Hollanda, Belçika ve Türkiye’den çok sayıda avukatın imzasının bulunduğu dilekçe, saat 10.30 sularında avukat Erdal Doğan tarafından UCM’ye verildi. Dilekçe’nin verilmesi ardından avukat Doğan, UCM ana binası önünde destek amaçlı bulunanlar ile basına yönelik kısa açıklamalarda bulundu. Avukat Doğan, UCM’ye sosyolog İsmail Beşikçi’nin özel hazırladığı raporu da içeren 300 sayfalık bir dilekçe ile başvurduklarını belirterek, soykırım suçu ve soykırımı önleme maddeleri çerçevesinde yapılan, bugün itibariyle işleme alınan başvurunun kabul edilmesini beklediklerini söyledi.

***
Türkiye devletinin 1937-1938 yıllarında Dersim’de gerçekleştirdiği soykırım Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) taşındı.
Türk devletinin 1937-1938 yıllarında Dersim’de gerçekleştirdiği soykırım Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) taşındı. UCM’ye 300 sayfalık bir dilekçe ile yapılan başvuruda, aralarında Türk Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile 12 Eylül faşist darbesinin mimarı Kenan Evren’in de bulunuğu 81 kişinin soykırım suçu ve soykırımı önlemeyi düzenleyen maddeler çerçevesinde yargılanmaları istendi.
Uluslararası hukukun merkezi olarak bilinen Hollanda’nın Lahey kenti bugün tarihi bir olaya tanık oldu. 75 yıl sonra Dersim’de Kürt kaynaklara göre 70 binden fazla kişiyi katlederek soykırımdan geçiren Türkiye Cumhuriyeti Devleti, ilk kez Uluslararası alanda yargılanması için şikayet edildi.
Dersim 37-38 Soykırım Karşıtı Komitesi ile Dersim’i Yeniden İnşa Cemiyeti, Dersim’de gerçekleştirdiği soykırımdan ötürü Türk devleti alehine Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) suç duyurusunda bulundu. UCM’ye 300 sayfalık bir dilekçe ile yapılan suç duyrusunda, aralarında Türk Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile 12 Eylül faşist darbesinin mimarı Kenan Evren’in de bulunuğu 81 kişinin soykırım suçu ve soykırımı önlemeyi düzenleyen uluslararası ceza hukuku maddeleri çerçevesinde yargılanmaları istendi.
Lahey’de UCM’ye suç duyrusu dilekçesi verilmesinde, aralarında Kongra-Gel Başkanı Remzi Kartal, KNK Başkanı Tahir Kemalizadeh, Dersim’i Yeniden İnşa Cemiyeti’nden yazar Haydar Işık, Dersim 37-38 Soykırım Karşıtı Komitesi Başkanı Ayfer Ber, Demokratik Aleviler Federasyonu adına Hasan İnce, Hollanda Sentörü Düzgün Yıldırım, Yazar Ahmet Kahraman ve Dr. Işık İşcanlı’nın da bulunduğu 70’e aşkın kişi hazır bulundu.
300 SAYFALIK DİLEKÇE
ABD, Almanya, Hollanda, Belçika ve Türkiye’den çok sayıda avukatın imzasının bulunduğu dilekçe, saat 10.30 sularında avukat Erdal Doğan tarafından UCM’ye verildi.
Dilekçe’nin verilmesi ardından avukat Doğan, UCM ana binası önünde destek amaçlı bulunanlar ile basına yönelik kısa açıklamalarda bulundu. Avukat Doğan, UCM’ye sosyolog İsmail Beşikçi’nin özel hazırladığı raporu da içeren 300 sayfalık bir dilekçe ile başvurduklarını belirterek, soykırım suçu ve soykırımı önleme maddeleri çerçevesinde yapılan, bugün itibariyle işleme alınan başvurunun kabul edilmesini beklediklerini söyledi.
SOYKIRIM, ASİMİLASYON DEVAM EDİYOR
Dersim’de gerçekleştirilen soykırımın, 1937-1938 yılı ile sınırlı kalmadığını, bugün Kürt kimliğinin ret ve inkarı, Alevi kimliğinin inkarı temelinde sürdüğünü belirten avukat Doğan, Dersim özgülünde ise 12 Eylül darbesi ile asimilasyon olarak, 1990’lı yıllarda binlerce köyün yakılarak 40 bin kişinin zorla göç ettirilmesi ve yapılan barajlarla sistemli bir şekilde sürdürüldüğünü vurguladı.
ERDOĞAN DAHİL 81 KİŞİNİN YARGILANMASI İSTENDİ
Seyit Rıza ve arkadaşlarının idam edildiği 17 Kasım tarihine dikkat çekerek, Türk Başbakan Erdoğan’ın 17 Kasım 2011 tarihinde katliam/soykırımdan ötürü ‘özür’ dilediğini belirten Doğan, ancak bu ‘özrün’ üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen bunun hiçbir gereğinin yerine getirilmediğini, aksine katliam/soykırımcı zihniyeti olduğu gibi sürdürmeye devam ettiğine dikkat çekti.
Avukat Doğan, bunun için dilekçede, Dersim soykırımının hala yaşayan tüm sorumluları ile birlikte, bugün bunu devam ettiren aralarında T.C. Hükümeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer ile 12 Eylül faşist darbenin lideri Kenan Evren’in de bulunduğu toplam 81 kişinin yargılanarak cezalandırılmasını istediklerini kaydetti.
BÜTÜN İNSANLIĞI İLGİLENDİREN BİR SUÇ DUYURUSUDUR
Türkiye’nin Uluslararası Ceza Mahkemesi’ni imzalamayan, dolayısıyla tanımayan ülkeler arasında bulunduğuna da dikkat çeken Avukat Doğan, ancak söz konusu olan soykırım olduğu için UCM’nin bunu dikkatte almayacağını beklediklerini belirtti. Doğan, “Bu dilekçe Dersim’de uygulanan soykırımla sınırlı değil. Soykırımda kullanılan bombaları veren Almanya’yı ilgilendiriyor. İngiltere, Fransa’yı ilgilendiriyor. Soykırımın üzerinde sürdürüldüğü tüm Kürtleri ilgilendiriyor. Bütün insanlığı ilgilendiriyor” dedi.
‘BURADA SOYKIRIMIN SÜRDÜRÜCÜLERİ YARGILANACAKTIR’
Avukat Erdal Doğan ardından, Dersim 37-38 Soykırım Karşıtı Komitesi Başkanı Ayfer Ber bir konuşma yaptı. Sözlerine “Bugün Kürtler, Aleviler, ezilenler için tarihi bir gündür” diyerek başlayan Ayfer Ber, Dersim’de soykırımdan geçirilen 100 bin insanın acısını taşımanın kolay olmadığını, ancak takipçisi olmanında büyük bir onur olduğunu söyledi.
CHP eli ile Dersim’de gerçekleştirilen soykırımın bugün AKP eli ile Kürt halkı ve Alevilere karşı sürdürülmeye devam ettiğini vurgulayan Ber, yaptıkları başvuruya dikkat çekerek “Burada soykırımın sürdürücüleri yargılanacaktır. AKP yargılanacaktır” dedi.
‘ERDOĞAN SEYİT RIZA ANITI ÖNÜNDE DİZ ÇÖKÜP ÖZÜR DİLEMELİ’
Türk Başbakan’ı Erdoğan’ın geçen yılki ‘özür’ dilemesine de değinen Ber, “Erdoğan Dersim’de Seyit Rıza anıtı önünde diz çöküp özür dilerse ancak anlamı olur. Bugün Kürt halkına karşı halan sürdürmekte olduğu soykırıma son vererek özür dilerse anlamı olur” ifadelerini kullandı.
Ayfer Ber ayrıca, çalışmalarının bununla sınırlı olmadığını belirterek, yakın zamanda Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komitesi gündemine de taşıyacaklarını sözlerine ekledi.
SOYKIRIMLAR UNUTULMAMALI
Dersim’i Yeniden İnşa Cemiyeti’nden yazar Haydar Işık, soykırımların unutulmasının sıradanlaşmasına neden olacağını belirterek, unutulmaması gerektiğini söyledi. Işık, “Holokostu, Terteleyi, Kürtlere karşı devam ettirilen soykırımı unutanlar, gözrmezden gelenler, ona destek veriyorlar demektir” dedi.
KARTAL: ULUSLARARASI GÜÇLER SOYKIRIMIN ORTAĞIDIRLAR
Kongra-Gel Başkanı Remzi Kartal, Dersim’de uygulanan soykırımın uluslararası hukuk zeminine taşınmasının Dersim ve Kürtler için önemli bir adım olduğunu söyledi. “Dersim katliamı, soykırımı, tertelesi, uluslararası güçlerin desteği ile gerçekleşmiştir” diyen Kartal, söz konusu uluslararası güçlerin bugün de Türk devletinin Kürtlere karşı sürdürdüğü soykırıma karşı tolerans göstermeyi sürdürdüğünü vurguladı. Kartal, uluslararsı güçlerin katliama karşı direnen Kürt Özgürlük Mücadelesi’ni terörize ederek suç ortaklığı konumlarını sürdürdüklerini kaydetti.
‘KATLİAMLARIN GÖRÜLMESİNİ SAĞLAMAK İÇİN ÖNEMLİ BİR BAŞVURUDUR’
“Bu başvuru, bu çifte standarta karşı, bu katliamların görülmesini sağlamak için önemlidir” diyen Remzi Kartal, ancak devam eden soykırım uygulamasına karşı seferberlik ruhu ile her alanda teşir etme faaliyetlerinin yürütülmesi gerektiğini belirterek, bu yönlü çalışmaların arttırılması çağrısında bulundu. Kongra-Gel Başkanı Kartal, “Biz bunları yapar, sonuca ulaşırsak, ancak o zaman Seyit Rıza’lara, tüm şehitlerimize layik olacağız” diye konuştu.
‘DERSİM ACISI, QAMİŞLO, MAHABAD, HEWLER’İN ACISIDIR’
“Dersim acısı Qamişlo, Mahabad, Hewler’in acısıdır” diyerek sözlerine başlayan KNK Başkanı Tahir Kemalizadeh, “Seyit Rıza’nın, Şeyh Said’in mezarını öpüyorum. Asla unutmayacağız” vurgusunu yaptı.
Ulus olmaktan kaynakları hakları, özgürlükleri için mücadele verdiklerini belirten Kemalizadeh, ancak Kürtler olarak uğradıkları katliam ve soykırımın da hesabını sorduklarını, sormaya devam edeceklerini belirtti. Türk halkının Dersim katliamı, Kürtlere karşı tüm katliamlardan utanç duyması gerektiğini belirten Tahir Kemalizadeh, “Dersim’in hesabı sorulmayana kadar acımız dinmeyecektir. Onun için hesabını sorana dek durmayacağız” dedi.
‘ZİHNİYET AYNI ZİHNİYET’
Avrupa Ezilen Göçmenler Federasyonu Eş Başkanı Safak Arıbacı, bugün hala ‘en iyi Kürt ölü Kürttür’ zihniyeti ile sokakta, her alanda Kürt halkına karşı soykırımın devam ettiğini söyledi. Türk Başbakan Erdoğan’ın binlerce Kürt tutsağın 68 gün sürdürdüğü açlık grevleri için ‘açlık grevi yok’ diyerek hakaret ettiğini belirten Arıbacı, “75 yıl önce katliamı yapan zihniyet aynı zihniyettir. O halde bizim de atalarımızın izinde direnmemiz gerekiyor” diye konuştu.
‘BU SOYKIRIMIN BELGELENMESİDİR’
Yazar Ahmet Kahraman, tarihi bir yürüyüş olarak tanımladığı suç duyurusu için “Bu aynı zamanda soykırımın belgelenmesidir” dedi. Böylelikle Türklerin soykırım suçlaması ile yüz yüze geldiklerini belirten Kahraman, “Buna isyan etmeleri gerekiyor. Ama malesef sesi çıkmıyor” dedi.
UCM’ye yapılan suç duyurusu çalışmasında önemli katkılarda bulunan Dr. Işık İşcanlı, “Atalarımızın yapamadığını yapmaya çalışıyorum” diyerek bundan büyük onur duyduğunu söyledi.
Demokratik Aleviler Federasyonu’ndan Hasan İnce ise, ANF’ye yaptığı açıklamada, “Ortak yaşam olacaksa Türkiye bunu kabul etmelidir” diyerek Türkiye’yi UCM’ye taraf olmaya çağırdı.
‘UCM’NİN YARGILAMA SÜRECİNİ BAŞLATMASINI BEKLİYORUZ’
Halepçe katliamından sonra UCM’ye Kürtlerin yapmış olduğu ikinci başvuru olduğunu belirten İnce, Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı ilk kez bu düzeyde bir adım atılmasının Kürt halkı açısından çok önemli olduğunu söyledi. Erdoğan’ın Dersim’e ilişkin esasında CHP’ye karşı yaptığı sözde ‘özür’ dilemesinin devlet adına yapıldığına dikkat çeken Hasan İnce, bundan dolayı da UCM’nin dilekçeyi işleme alarak yargılama sürecini başlatmalarını beklediğini söyledi. Hasan İnce, bununla birlikte, benzer girişimlerin de devam edeceğini sözlerine ekledi.
ZULÜM…
Başvuru sırasında belkide en önemli sözleri soykırımın mağdurlarından Ali Rıza amca söyledi. Sözlerine her kese teşşekür ederek başlayan Ali Rıza amca, kadınların söngülerle, doğmamış çocukalın huncarca, gençlerin, erkeklerin kurşuna dizilerek, mağaralara sığınanların kimyasallarla toplu halde katledilmelerini katliamı yaşamış olan yaşlılardan dinleyerek öğrendiğini söyledi. Bu katliamların bugün Kürdistanın her tarafından sürdürüldüğünü belirten Ali Rıza, “onun için birlikte karşı koymalıyız, mücadele etmeliyiz” dedi.
Seyit Rıza’nın “Davam yerde kalmayacak” sözlerini hatırlatan Ali Rıza amca, bugün Uluslararası Ceza Mahkemesi önünde bu mücadeleyi sürdürdüklerini söyledi.
Ali Rıza amca konuşmasında, Seyit Rıza’nın dar ağacına götürülürken soykırımcılara karşı sarf ettiği “Bu yaptığınız zulümdür” sözlerinden “zulüm” kelimesini bir kaç kez kullandı. Zulüm kelimesi Kürtlerin havızasına Dersim’de uygulanan soykırımı hatırlatan kelime olarak kazılmış durumda.
(ANF) http://www.haberdiyarbakir.com/dersim-soykirimi-uluslararasi-ceza-mahkemesinde-55042h/

Yorumlar kapatıldı.