İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Hay Dat Doktrini ve Ermenistan Dış Politikası

Hay Dat Doktrini’nin bel kemiğini oluşturan ideoloji büyük ölçüde Ermeni kilisesi ve aydınları tarafından yüzyıllardır yaşatılan, her şeye rağmen uygulanması öngörülen ulusal değerlerin 19. yüzyılın sonu, 20. yüzyılın başlarında doktrin haline getirilmiş bütünüdür. Bu doktrinin oluşmasında Taşnaksutyun Partisi’nin önemli rolü olmuştur… Hay Dat Doktrini 1990’lı yıllara kadar özellikle diaspora Ermenilerinin ulusal değerleri ve milli kimliğinin korunmasına hizmet etmiş ve bu özelliğini büyük ölçüde bugün de devam ettirmektedir. Hay Dat sadece büyük hedeflere yönelik bir doktrin değildir. Hay Dat, kimlik krizlerinden cemaat içi birliğe, farklı cemaatlerden kimselerle evlilikleri engelleyecek mekanizmalar bulunmamasından, üniversitelerde Ermeni tarihinin meşrulaştırılmaya, kuşak çatışmalarından, Türklerin ‘soykırım’ yaptığını inkâr etmesine ve soykırımın uluslararası düzeyde tanınmasına dek Ermenilerle ilgili her şeyi içeriyordu.

***
20.11.2012 12:10 Yerel saatı | 10:10 Dünya saatı
Bazı milletler tarih boyunca yaşadıkları olumsuzlukları tehdit olarak değil, fırsat olarak değerlendirmiş ve başarılı olmuştur.
Buna, Yunanistan’ın Osmanlı egemenliğinden ayrılmasından sonra yaşadığı ekonomik, kültürel, siyasi, milli ve ideolojik sıkıntıyı gidermek ve ülke sınırlarını genişlendirmeye ve kalkındırmaya yönelik ortaya atılan Megali İdea,  Yahudilerin 2500 yıllık sürgün hayatına son veren Siyonizm ve Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra harap olmuş Alman ekonomisini, siyasetini ve milli duygularını yeniden canlandıran ve geliştiren-Alman dış politikasının sacayaklarından biri olan Lebensraum  (her ne kadar sonucu tartışmaya açık olsa da) doktrinlerini örnek göstermek mümkündür.  Bu bağlamda Ermenilerin 19. yüzyılın sonlarında ortaya attıkları Hay Dat Doktrini hakkında bilgi verilecek ve Ermenistan dış politikasının oluşumuna etkisi değerlendirilecektir.
Hay Dat Doktrini’nin bel kemiğini oluşturan ideoloji büyük ölçüde Ermeni kilisesi ve aydınları tarafından yüzyıllardır yaşatılan, her şeye rağmen uygulanması öngörülen ulusal değerlerin 19. yüzyılın sonu, 20. yüzyılın başlarında doktrin haline getirilmiş bütünüdür. Bu doktrinin oluşmasında Taşnaksutyun Partisi’nin önemli rolü olmuştur. 1920’deBirinci Ermenistan Cumhuriyeti’nin Bolşevikler tarafından işgal edilmesinden sonra Avrupa’ya göç eden iktidar partisi Taşnaksutyun’un ciddi siyasi bunalım dönemi başlamıştır. İdeolojik bölünmelerin önlenmesi ve sürgündeyaşamak için mücadele eden Taşnaksutyun Partisi zamanla Hay Dat Doktrini’ni benimsemiş ve sahiplenmiştir.
Doktrin, 1965 yılına kadar Taşnaksutyun Partisi ile birlikte sürgün hayatı yaşamıştır. Bu tarihte Ermenistan SSC’nin sözde Ermeni soykırımı kurbanlarının anılmasına izin vermesinden sonra Hay Dat Doktrini’ni oluşturan ideoloji Ermenistan’a girmiş, bağımsızlığın ardından ise konumunu daha da güçlenmiştir. Hay Dat Doktrini 1990’lı yıllara kadar özellikle diaspora Ermenilerinin ulusal değerleri ve milli kimliğinin korunmasına hizmet etmiş ve bu özelliğini büyük ölçüde bugün de devam ettirmektedir.
Hay Dat sadece büyük hedeflere yönelik bir doktrin değildir. Hay Dat, kimlik krizlerinden cemaat içi birliğe, farklı cemaatlerden kimselerle evlilikleri engelleyecek mekanizmalar bulunmamasından, üniversitelerde Ermeni tarihinin meşrulaştırılmaya, kuşak çatışmalarından, Türklerin ‘soykırım’ yaptığını inkâr etmesine ve soykırımın uluslararası düzeyde tanınmasına dek Ermenilerle ilgili her şeyi içeriyordu.
Libaridian, ‘…Ermeni Davası tedrici olarak, uluslararası ilişkiler dünyasında mistik stratejilerle yürütülen efsanevi bir mücadeleye dönüştü’ dese de, Ermenistan’ın bağımsızlığının ilanından sonra Hay Dat Doktrini’ni oluşturan sistematiğin neredeyse aynısı dış politikada uygulanmaya başlanmıştır. Bu, sistematik uygulamada iktidarda bulunan siyasi güçlerin dünya görüşü ve ideolojileri bakımından birincil ve ikincil konumda olsa da, prensip bakımından doktrinden kesin dönüş veya sapma söz konusu olmamıştır.
Hay Dat Doktrini 19. yüzyılın sonu, 20. yüzyılın başlarında bağımsız Ermenistan devletinin henüz kurulmadığı gerçeği ve içinde bulundukları koşullar dikkate alınarak oluşturulan, kesin, değişmez ve ebedi ulusal amaçlar olarak benimsenen üç temel amacı vardır. Bu amaçlar:
-Tarihi Ermeni topraklarının geri alınması ve Birleşik/Büyük Ermenistan ulusal devletinin kurulması;
-Tarih boyunca dünyanın çeşitli bölgelerine dağılmış Ermeni ulusunun söz konusu topraklara geri dönmesini sağlamak;
-Sosyal devletin kurulmasıdır.
Hay Dat Doktrini’nin teorik esasını, bölgesel güçlerin yayılmacı politikalarını ulusal güvenlikleri için başlıca tehdit olarak kabul eden Ermeni tarihsel politik geleneği oluşturmaktadır. Bunun nedeni ise Ermenilerin tarih boyunca ulusal devletlerinin bulunmaması ve bulunduğu zaman da yayılmacı politika güden diğer devletlerin egemenliği altında kalarak, verimli işlev yürütememesidir.
Hay Dat’dan da görüldüğü gibi, hiçbir toplum Ermeniler kadar devamlı olan bir mağduriyet psikolojisi oluşturmamıştır. Gizli Ermeni sürgün organizasyonları tarafından Türk vatandaşlarına karşı uygulanan terör Türkiye ile olan ilişkileri rasyonel diyalogu imkânsızlaştıran bir noktaya getirmiştir.
Ermenistan, 1990 Bağımsızlık Bildirgesi’nde yer alan ‘Büyük Ermenistan’ hayalinin Türkiye’ye yönelik hedeflerinden, 1915’deki sözde Ermeni soykırımı iddialarından ve tazminat taleplerinden vazgeçmediğini ortaya koymuştur. Bu konuda diaspora, Ermenistan dış politikasının tamamlayıcı unsuru olarak hareket etmiş, Ermenistan’ın ABD ve Avrupa ile ekonomik ve siyasi ilişkiler kurmasında büyük rol oynamıştır.
Ermenistan dış politikası hakkında değerlendirmelerde bulunan Ermeni akademisyen ve tarihçiler genelde Hay Dat Doktrini üzerinde bilinçli veya bilinçsiz olarak fazla durmazlar. Ancak bugün, Ermenistan Hükümeti’nin uyguladığı dış politika Hay Dat doktrininde öngörülen bütünün parçalarıdır. Dış politika tablosuna kuş bakışı ile bakıldığı zaman Hay Dat Doktrini’nde çizilen tabloyu görmek mümkündür.
Hay Dat Doktrini’nin merkez ofisi Erivan’da bulunmaktadır. Ayrıca, Taşnaksutyun Partisi’nin bulunduğu bütün ülkelerde – ABD, Brüksel, Rusya, İran ve Lübnan’da büroları faaliyet göstermektedir. Tarihi geçmişi, siyasi ve ekonomik bağlantıları bakımından Hay Dat ABD büroları daha geniş faaliyet göstermektedir. Hay Dat Büroları özellikle devlet başkanlığı, Senato, Temsilciler Meclisi ve yerel seçimlere daha aktif katılmaktadır. 2004’te yapılan Senato ve Temsilciler Meclisi seçimlerinde Hay Dat Bürolarının desteklediği 202 adaydan 199’u seçilmiştir.
Hay Dat Doktrini’nde ülkenin iç politikasına yönelik görüşler olsa da, genelde, dış politikada önemli yeri olan sözde Ermeni soykırımının uluslararası alanda tanıtımı, Türkiye’den sözde soykırımı tanıması, toprak ve tazminat talebi, ayrılıkçı Dağlık Karabağ Ermenilerinin bağımsızlığının tanınması ve diğer konularda olduğu gibi ciddiyet gösterilmemiştir. Hay Dat bugün Ermenistan Hükümeti, diaspora ve Ermeni görüşlerini destekleyen bazı Avrupa devletlerinin yardımıyla başarılı bir uygulanma aşamasını yaşamaktadır.
Dr. Hatem Cabbarlı, Avrasya Güvenlik ve Strateji Araştırmalar Merkezi Başkanı
20 Kasım 2012
http://www.1news.com.tr/yazarlar/20121120125650949.html

Yorumlar kapatıldı.