İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

‘Tetiği çeken o ellerle yan yana oturuyorum…’

Sevag Balıkçı’nın zorunlu askerlik yaparken 24 Nisan 2011’de ölümüne neden olan Kıvanç Ağaoğlu’nun yargılandığı davanın dokuzuncu duruşması Pazartesi günü (5 kasım 2012) Diyarbakır 2. Hava Kuvvet Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nde görülecek…  Sevag Balıkçı’nın annesi: Oğlum yerine gelmeyecek biliyorum ama adalet yerini bulsun istiyorum dedi. T24’e konuşan Baba Garabet Balıkçı “24 Nisan Ermeni Soykırımın 96. yıl dönümüydü. O gün bir Ermeni ölmesi gerekiyordu galiba, o da Sevag oldu. Oğlum kazara değil, üstüne basarak söylüyorum cinayete kurban gitti. 

Sevag Balıkçı’nın zorunlu askerlik yaparken 24 Nisan 2011’de ölümüne neden olan Kıvanç Ağaoğlu’nun yargılandığı davanın dokuzuncu duruşması Pazartesi günü (5 kasım 2012) Diyarbakır 2. Hava Kuvvet Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nde görülecek. Pazartesi görülecek dava öncesi Galatasaray Meydanı’nda, Nor Zartonk’un çağrısıyla biraraya gelen Balıkçı’nın ailesi, arkadaşları ve insan hakları savunucusu bir grup, adalet çağrısında bulundu. Ellerinde, Sevag Şahin Balıkçı’nın fotoğrafını taşıyan grup sık sık, “Askere gitme kardeş kanı dökme”, “Yaşasın halkların kardeşliği” sloganlarını Ermenice ve Türkçe olarak attı.
BİR YILDA 22 ASKER ‘İNTİHAR’ ETMİŞ!
Basın açıklamasını yapan Lerna Akyel, kışlada “şaka”, “intihar”, “kaza” adı altında işlenen cinayetlerin devlet tarafından örtbas edildiğini söyledi. Sadece 2012 yılı içerisinde yirmi iki askerin kışlada “intihar” ettiğini belirten Akyel, konuşmasına şöyle devam etti:
“Mayıs 2012’de açıklanan resmi rakamlara göre yirmi iki yılda, 2 bin 221 asker intiharı yaşanmış. Dikkat çeken bir diğer nokta ise ‘intihar’ ettiği ya da ‘şaka’ sonucu öldüğü söylenen insanların bir çoğunun Kürt, Alevi ya da Ermeni olması.”
Farklı kimliklere karşı duyulan kin ve düşmanlığın ilkokul sıralarında aşılanmaya başlandığını vurgulayan Akyel, “Tarih kitaplarında Ermeniler, Rumlar, Süryaniler, ve diğer ‘ötekiler’ hain ya da Türk halkını sırtından bıçaklayan halklar olarak tanıtılıyor. Bu tedrisattan geçen çocuklar da askerde bile olsa tahammülsüzlüğünü gösterip bir Ermeni’yi kolayca “kazara” öldürebiliyor” dedi.
‘TETİĞİ ÇEKEN O ELLERLE YAN YANA OTURUYORUM’
T24’e konuşan Baba Garabet Balıkçı “24 Nisan Ermeni Soykırımın 96. yıl dönümüydü. O gün bir Ermeni ölmesi gerekiyordu galiba, o da Sevag oldu. Oğlum kazara değil, üstüne basarak söylüyorum cinayete kurban gitti. Olay yerine görmeden önce kazaya ‘tamam’ dedik. Fakat olay yerini gördükten sonra ‘Hayır. Kaza değil cinayet’ dedik. İçişleri Bakanlığı’nı, Adalet Bakanlığı’nı göreve çağırıyorum” şeklinde konuştu.
Anne Ani Balıkçı’da “Onunla aynı kapıdan girip-çıkıyoruz. Tetiği çeken o ellerle yan yana oturuyorum. Gözümün içine bakıyor. Oğlumu öldüren adam üç ay yattı-çıktı, evine döndü. Ama benim oğlum toprağın altında, ben her pazar Şişli Mezarlığı’nı ziyaret ediyorum. Oğlum yerine gelmeyecek biliyorum ama adalet yerini bulsun istiyorum. Umarım bu sefer adalet yanılmaz ve adil bir karar verir” dedi. Sevag’ın ablası Lerna Özder, Kıvanç Ağaoğlu’nun sadece görevi suistimalden üç hapis yattığını hatırlatarak şunları söyledi:
“Olayın cinayet olduğu çok açıkken, savcı tutuklama talebinde bulunmuyor. Kıvanç, Sevag öldürdüğü için ceza almadı. Kardeşimi öldürdü ama çok rahat dolaşıyor. Ona bu cinayeti işletenler muhtemelen “tutuklanmayacaksın” garantisini de vermiş olacak ki oda bu kadar rahat davranıyor.” (t24)

Yorumlar kapatıldı.