Haziran 2006’da, iki ülke arasındaki öncelikli konular şu şekilde açıklanmıştı:
-AGİT Minsk Grubu’nun eş başkanlarından olan ABD’nin arabuluculuk girişimi ile Dağlık Karabağ sorununun en kısa zamanda halledilmesi;
-Kafkasya’da güvenliğin temin edilmesi ve sağlanması konusunda ortak projelerin hazırlanması ve uygulanması;
-bölge ülkeleri arasında çok yönlü işbirliğini geliştirmek ve buna engel olan Dağlık Karabağ sorununa kalıcı bir çözüm bulmak;
-Bölge devletlerinin asker sayısı ve güçleri konusunda daha şeffaf bir ortamın oluşturulması, ordu kuruculuğu planlarının AKKA anlaşması çerçevesinde gerçekleşmesi ve ileriki tarihte bu analaşmanın yeniden gözden geçirilmesi olasılığı;
-Dağlık Karabağ sorununa kalıcı çözüm bulduktan ve bölge güvenliğini sağladıktan sonra ABD ve Ermenistan arasında siyasi, ekonomik, askeri, bilimsel, kültürel ve diğer alanlarda ilişkileri geliştirmek ve tasnif etmek;
-Ermenistan’ın Batı devletleri ile ilişkilerini geliştirmek, ABD’nin girişimleri ile ortaya atılan NATO’nun ‘Barış İçin Ortaklık’ projesine katılmak.
***
ABD, bağımsızlığının hemen ardından Ermenistan’ı tanımış ve Aralık 1991’de bu ülke ile diplomatik ilişkiler kurmuştur.
ABD’de büyük Ermeni toplumunun bulunması nedeniyle Ermenistan ile ilişkileri diğer Güney Kafkasya ülkelerinden farklı olmuştur.
Bunun en önemli nedeni XIX. yüzyıldan itibaren ABD’ye göç eden Ermenilerin burada ciddi şekilde örgütlenmesi, Kongre ve Senato’yu etkileme ve yönlendirme yeteneğine sahip olmasıdır. Bağımsızlık sonrası ABD’nin Ermenistan politikasının oluşumunda Ermeni diasporasının büyük önemi olduğu söylenebilir. Bundan başka daha Sovyetler Birliği’nin dağılmasından çok önce ABD ve Ermenistan arasında bazı ilişkiler mevcut olmuştur. Nitekim daha 1970’li yılların başlarından itibaren Ermenistan’da yaşayan Ermenilerin ABD’ye göç etmelerine izin verilmiştir.
Bağımsızlığının ilk yıllarında ABD, Azerbaycan ve Gürcistan ile diplomatik ilişkiler kurmasına rağmen, bazı konularda kendisini dışarıda tutmaya çalışmıştır. Ancak Ermenistan’ın siyasi, ekonomik ve mali sorunları ile daha yakından ilgilenmiş, Ermeni diasporasının başarılı faaliyeti sonucunda Ermenistan’a özel ilgi göstermiştir.
Amerikan Hükümeti Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra dünyada demokratik değerlerin tek hamisi olarak bağımsızlığını yeni kazanmış eski Sovyet Cumhuriyetlerine yönelik ekonomik ve mali yardımlar çerçevesinde Ermenistan’a yardım etmiştir. Aslında taraflar arasındaki ilişkilerde Ermenistan Rusya’ya rağmen ABD ile ilişkilerine önem verse de, hiç bir zaman bu ülkeye bağımlı durumda olmamıştır.
Ermenistan Dışişleri Bakanlığından daha çok diaspora taraflar arasındaki ilişkileri sabit tutabilmiş ve hatta zaman zaman gelişmesine yardımcı olmuştur. Bu bağlamda ABD Ermenistan’a her türlü yardımı yapsa da, bu ülkenin dış politikasında özellikle Rusya ve İran ile ekonomik, siyasi ve askeri alanda işbirliğinden rahatsız olmuş ve bu rahatsızlığını zaman zaman Ermenistan yönetimine hatırlatmıştır. Ama hatırlatma nedense Türkiye ve Azerbaycan’a yaptığı hatırlatma kadar sert olmamıştır.
Ermenistan-ABD ilişkilerinde önemli konulardan biri de Ermenistan’ın ABD’nin genellikle sıcak bakmadığı Rusya ve İran ile iyi ilişkiler kurarak, ABD’nin iyi ilişkilere sahip olduğu Türkiye politikasını olumsuz yönde etkileme çabasıdır. Ermenilerin bazı değerlendirmelerine göre, ABD-Ermenistan ilişkileri Beyaz Saray’ın Türkiye ve İran üzerindeki stratejik pozisyonunu güçlendirmekte ve bundan jeopolitik çıkar sağlamaktadır.
ABD, dış politikasında İran’ın manevra alanını daraltarak, böylece NATO üyelerini ve Türkiye’yi korumakta, Ermenistan ve İran arasındaki iyi ilişkileri görmezden gelerek Türkiye’nin Kafkaslar ve Orta Asya’da siyasi, askeri ve ekonomik bir güç olarak var olmasını engellemektedir.
İki ülkenin devlet adamlarının karşılıklı ziyaretleri taraflar arasındaki ilişkilerde genelde ilerlemelere ve çeşitli alanlarda anlaşmaların imzalanmasına olanak sağlamıştır. Ermenistan Devlet Başkanı Levon Ter Petrosyan’ın 1994’te ABD’ye ziyareti zamanı Başkan Bill Clinton ve Savunma Bakanı Perry ile görüşmesinde bölgesel güvenlik sorunları müzakere edilmiş, Dağlık Karabağ sorununun çözüm yolları araştırılmıştır.
Ziyaret zamanı aynı zamanda askeri alanda ilişkilerin geliştirilmesi, uzman ve askeri ataşe değişimi hakkında bildiri imzalanmıştır. Ter-Petrosyan, özellikle NATO’nun ‘Barış İçin Ortaklık’ projesi kapsamında askeri ilişkilere önem verdiğini bildirmiştir. Ter-Petrosyan’ın 1995’te ABD Başkan Yardımcısı Albert Gore ile görüşmesinde taraflar arasındaki ilişkiler ele alınmış, hükümetler arası işbirliğinin daha da geliştirilmesi gerektiği konusunda ortak kanaate gelinmiştir.
Ermenistan’ın Mayıs 1995’te Washington’da büyükelçiliğinin açılış töreninde konuşma yapan ABD Devlet Bakanı Telbotte taraflar arasındaki ilişkilerin iki prensip üzerinde geliştiğini bildirmiştir. Birincisi, ABD Ermenistan’ın bağımsızlığını korumak için gereken her şeyi üstlenmektedir. İkincisi, Ermenistan’ın dünya birliğine entegre olması için uğraşmaktadır. Bağımsızlık ve entegre prensipleri ABD’nin Ermenistan’a yönelik politikasının köşe taşlarıdır.
Ermenistan ve ABD arasında politik ilişkilerin başlıca hedef ve istikametleri ABD Dışişleri Bakanlığının yetkili temsilcisinin Haziran 2006’da Ermenistan ziyareti zamanı onaylanmıştır. Koçaryan ile yapılan görüşmede ABD heyet başkanı Line Devis taraflar arasındaki ilişkilerde günübirlik değil, kalıcı ve geleceğe yönelik ilişkilere önem verdiğini bildirmiştir. Bu ziyaret zamanı iki ülke arasındaki öncelikli konular şu şekilde açıklanmıştı:
-AGİT Minsk Grubu’nun eşbaşkanlarından olan ABD’nin arabuluculuk girişimi ile Dağlık Karabağ sorununun en kısa zamanda halledilmesi;
-Kafkasya’da güvenliğin temin edilmesi ve sağlanması konusunda ortak projelerin hazırlanması ve uygulanması;
-bölge ülkeleri arasında çok yönlü işbirliğini geliştirmek ve buna engel olan Dağlık Karabağ sorununa kalıcı bir çözüm bulmak;
-bölge devletlerinin asker sayısı ve güçleri konusunda daha şeffaf bir ortamın oluşturulması, ordu kuruculuğu planlarının AKKA anlaşması çerçevesinde gerçekleşmesi ve ileriki tarihte bu analaşmanın yeniden gözden geçirilmesi olasılığı;
-Dağlık Karabağ sorununa kalıcı çözüm bulduktan ve bölge güvenliğini sağladıktan sonra ABD ve Ermenistan arasında siyasi, ekonomik, askeri, bilimsel, kültürel ve diğer alanlarda ilişkileri geliştirmek ve tasnif etmek;
-Ermenistan’ın Batı devletleri ile ilişkilerini geliştirmek, ABD’nin girişimleri ile ortaya atılan NATO’nun ‘Barış İçin Ortaklık’ projesine katılmak.
Dr. Hatem Cabbarlı, Avrasya Güvenlik ve Strateji Araştırmalar Merkezi Başkanı
F.V
Yorumlar kapatıldı.