İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Meğer Türkler, Türkiye’de küçük bir azınlıkmış!

Gökhan Kaya

Araştırmalar gösteriyor ki Türkiye’de yaşayanların en az yüzde 90’ı Türkler Anadolu’yu işgal etmeye başlamadan önce orada veya yakın bölgelerde yaşayanların soyundan geliyor. Orta Asya menşelilerin oranı genelde sadece yüzde 8-9 civarında çıkıyor… İTÜ İnsan ve Toplum Bilimi bölümü öğretim üyesi, antropolog Timuçin Binder şöyle diyor: Gen araştırmaları bugün Türkiye’de yaşayan insanların ne kadarının Orta Asya kökenli olduğunu ortaya çıkartıyor. Buna göre bu rakam ortalama yüzde 10-15 civarında. Yani Orta Asya’dan bu topraklarda yaşayanların yüzde 10-15’i gelmiş ve nüfus yapısını da değiştirememişler… Son olarak yukarıdaki paragrafı çok ilginç bir iddiayla bağlayarak bitirelim, Türkolog prof. Aifer Gudrun Holeeand “Mijn Kont Publicaties” dergisinde yayınlanan makalesinde Ermenilerin Selçuklu işgalinin ardından savaşlarda ve iskan politikalarında Türkleri desteklediğini ve zamanla Müslüman olduğunu, Türklerin sayıca Ermenilerden çok daha az olması nedeniyle evlilikler yoluyla Türklerin en azından genetik olarak Ermenileştigini iddia ediyor. Yani bu iddiaya göre şu ‘Hepimiz Ermeniyiz’ sloganı sadece bir metafor değilmiş!

***
Gökhan Kaya
Yaşam
“Türkiye Türklerindir” ana akım medyanın kaptan gemisi Hürriyet’in mottosu. Çoğumuz hiç kuşku duymayız, çocuklumuzdan beri ezberimizde olan ‘Türk’üz, doğruyuz…’ andından.
Okullardan öğrenmişizdir; Alparslan Bizanslıları yendi Anadolu’ya aktık diye. Nazım Hikmet de öyle der “Dörtnala gelip Uzak Asya’dan, Akdenize bir kısrak başı gibi uzanan, bu memleket bizim.”
Ama öyle değilmiş. Ne diyelim genetik çıktı mertlik bozuldu.
Araştırmalar gösteriyor ki Türkiye’de yaşayanların en az yüzde 90’ı Türkler Anadolu’yu işgal etmeye başlamadan önce orada veya yakın bölgelerde yaşayanların soyundan geliyor. Orta Asya menşeililerin oranı genelde sadece yüzde 8-9 civarında çıkıyor.
Yani pek çoğumuzun dedeleri şu Türk kahramanlık hikayelerinde kaybeden taraftaymış!
Şimdi burun kıvıranlar olacak o yüzden bazı araştırmaları ve sonuçları burada alıntılayalım. Stanford Üniversitesi Tıp Fakültesi Genetik Bölümü’nün 2003 yılında başlayan araştırması Anadolu’da yaşayan insanların dünyanın farklı bölgelerine ait 12 farklı gen taşıdığını ortaya koymuş.
“Anadolu’nun Genetik Profili” isimli araştırmaya göre C, Q ve O geni yani Orta Asya’dan gelenlerin oranı sadece yüzde 3.4.  Çoğunluk ise Avrupa, Balkan, Ortadoğu ve Kuzey Afrika kökenli.
İTÜ İnsan ve Toplum Bilimi bölümü öğretim üyesi, antropolog Timuçin Binder şöyle diyor: Gen araştırmaları bugün Türkiye’de yaşayan insanların ne kadarının Orta Asya kökenli olduğunu ortaya çıkartıyor. Buna göre bu rakam ortalama yüzde 10-15 civarında. Yani Orta Asya’dan bu topraklarda yaşayanların yüzde 10-15’i gelmiş ve nüfus yapısını da değiştirememişler.
İsviçre merkezli iGenea şirketinin yaptığı araştırmaya göre ise, Avrupa’da yaşayan halklar arasında genetik anlamda “en karışık ve en az safkan” olan topluluk Türkiye halkı.  Şirket Türkiye’de temel sekiz genetik havuz tespit etmiş.  Ve Türkler bunlar arasında baskın değil.
“Türklerin Genetik Kökeni ve Toplumumuzdaki Kalıtsal Hastalıklar” konulu bir araştırma yürüten Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aslı Tolun da “Türklerin gen yapısı Asya’daki Türkçe konuşan toplumlardan çok, Anadolulu çıkıyor. Genetik yapı olarak, Orta Asya’dan çok Yunanistan, Bulgaristan gibi komşularımıza benziyoruz” diyor.
Örnekler uzatılabilir. İlginç bir şekilde Selçuklu’nun son dönemlerini inceleyen tarihçiler de Türklerin Anadolu’nun ‘yerli halklarına’ oranına yani Rum, Ermeni, Kürtlere vs. oranının bire on olduğunu belirtiyor.
Durun hemen üzülmeyin bu veriler sadece Türklere özgü değil. Saf ırk iddialarını en fazla ortaya atan Almanlar’da da şaşırtıcı sonuçlar var. Ari ırk için İkinci Dünya Savaşı’nı çıkaran Almanların genetik yapısında ise sadece yüzde 25 Cermen genleri bulunduğu ve hatta genlerinin yüzde 10’luk bir kısmının da Yahudilerden geldiği belirlenmiş. Birçok araştırma Alman halkının büyük bölümünün Cermen değil Kelt kökenli olduğunu gösteriyor.
Bunlar bugün herkesin doğru kabul ettiği birçok ezberi bozan bilgiler.
Aslında tarihçiler Fransız devrimi yapıldığında bugünkü Fransızca’yı konuşan Fransızların oranının sadece yüzde dört olduğunu,  İtalyanların ise 19.yüzyılın ortalarına kadar ortak bir dili olmadığını söyler.
Yani bugün hepimizin emin bir şekilde bir tanımlayıcı sıfat olarak kullandığı ulusal kimliklerin-dillerin tarihi aslında pek de o kadar eski değil. Çoğu ulusal dil bugünkü halini alması ancak 19. yüzyılda zorunlu eğitim ve askerliğin yaygınlaşması ile mümkün olmuş.
İnsanoğlu’nun en büyük sorunu belki kuşaklar arası bilgi aktarımı. Düşünün belki gidip DNA’larına baksanız Rum ya da Ermeni kökenli çıkacak pek çok insan bugün Rum ve Ermeni kimliğini bir küfür ve ayrımcılık yaftası olarak kullanıyor.  Tuhaf bir dünyada yaşıyoruz.
Son olarak yukarıdaki paragrafı çok ilginç bir iddiayla bağlayarak bitirelim, Türkolog prof. Aifer Gudrun Holeeand “Mijn Kont Publicaties” dergisinde yayınlanan makalesinde Ermenilerin Selçuklu işgalinin ardından savaşlarda ve iskan politikalarında Türkleri desteklediğini ve zamanla Müslüman olduğunu, Türklerin sayıca Ermenilerden çok daha az olması nedeniyle evlilikler yoluyla Türklerin en azından genetik olarak Ermenileştigini iddia ediyor.
Yani bu iddiaya göre şu ‘Hepimiz Ermeniyiz’ sloganı sadece bir metafor değilmiş!

Yorumlar kapatıldı.