İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Sözde Ermeni Soykırımında Anlam Değişikliği

Sasunyan’ın açıklamalarından aşağıdaki sonuçlara varmak mümkündür: – Ermenistan ve Ermeni diasporası Türkiye’ye yönelik ortak propaganda faaliyetlerini daha da genişletebilir; -Ermeni diasporası ve Ermenistan arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi için kurumsallaşmaya önem verilebilir; -Hay Dat konusu gündeme getirildiği için Ermeni terörünün yeniden canlandırılması ihtimali oldukça yüksektir. -ABD ve Avrupa devletlerinde yapılan propaganda sürecinde insan hakları, adalet, hümanizm ve bu gibi diğer konular daha çok gündeme getirilebilir; -Soykırım hukuku alanında Ermenilerin ellerini güçlendirecek konular üzerinde yoğun çalışmalar yapılabilir; -ABD ve Avrupa’da sözde Ermeni soykırımı konusunda tarih ve soykırım araştırmalara, kitap ve makale yayımlarına belgesel ve filimlesin çekilmesine önem verilebilir; -Türkiye ile ilişkileri gerebilecek konular gündeme getirilebilir; -Türkiye’deki Ermeni diaspora kurumlarının önde gelen temsilcilerine karşı Ermenilerin kendileri terör eylemleri düzenleyebilir; -Ermenistan Dağlık Karabağ’da ateşkesi ihlal ederek klasik Ermeni mazlumluğu, ezilmişliği konusunu yeniden gündeme getirilebilir.

***
97 yıldır Ermeniler ve Ermenistan sözde Ermeni soykırımı konusunda ellerinden gelen her türlü propagandayı yapmaktadırlar.
Bu konuda ciddi başarılar elde etseler de, Holokost örneğinde olduğu gibi net sonuca ulaşamamışlardır. Fransa’da elde edebilecekleri sonuç Anayasa Mahkemesine takıldı ve yasallaşmadı. Fransa Hükümetini her ne kadar beğenmesekte, hukuk devleti olduğunu kanıtladı. Amma Fransa Hükümetinin Ermeni sevdası bitmek tükenmek bilmiyor nedense. Hükümet bu defa Anayasa Mahkemesi’ni es geçecek bir formül arayışında ve eğer hukuk sisteminde bir boşluk varsa bundan yararlanarak eski yasa tasarısını başka bir şekilde yeniden gündeme getirecek.
Ermeniler ABD ve Avrupa’nın diğer devletlerinde de sözde Ermeni soykırımı konusunda ciddi başarılar elde etmişlerdir. Avrupa devletlerinin ulusal ve yerel parlamentoları sözde Ermeni soykırımını tanıyan kararlar almışlardır.  
Psikolojik bakımdan değerlendirme yapacak olursak bu güne kadar elde ettikleri Ermenileri bir nebze de olsun rahatlatmıştır. Ama son zamanlarda Ermenistan ve diaspora Ermenilerinde bütün bunların bile yetersiz kaldığı konusunda tartışmalar yaşanmaktadır. Fiili olarak sözde Ermeni soykırımı konusunda ABD eyaletlerinin ve Avrupa devletlerinin aldıkları kararlar Türkiye’ye hiç bir hukuki ve maddi mükellefiyet yüklememektedir. Ermenistan ve Ermeni diasporası Don Kişot gibi yel değirmenine karşı kılıç sallamaktadırlar halen.
Peki, Ermenistan’ın ve Ermeni diasporasının propaganda mekanizmaları tükendi mi? Elbette hayır. Son 97 yılda Ermenistan ve Ermeni diasporası nasıl çeşitli propaganda araçlarından yararlandıysa, bundan sonra da yeni propaganda mekanizmaları bularak söylemlerinin içeriğini değiştirmeye çalışacaklardır. Bunu ilk defa ABD’de yayımlanan “California Courier” gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Ara Sasunyan dile getirdi. Sasunyan,  düzenlediği basın toplantısında ‘sözde Ermeni soykırımının tanınması talebi artık Ermenilere yardım etmiyor, aksine onlara zarar getirmektedir.Türkler bizim bu taleple yetinmemize sevinmektedirler. Biz adalet talep etmeliyiz. Hatta Erdoğan da adalete karşı olduğunu söyleyemez’ demiştir. Adalet kelimesinin ne anlama geldiğini soran gazetecilere ise bu kelimenin toprak, maddi ve manevi tazminatı kapsadığını bildirmiştir.
Sözde Ermeni soykırımı konusunda Ermenistan ve Ermeni diasporasının ilişkilerini de değerlendiren Sasunyan diaspora ve Ermenistan arasındaki ilişkilerin mükemmel olmadığını, bir çok konuda, özellikle de Hay Dat (Ermeni Davası) konusunda fikir birliğine gelmenin gerekli olduğunu bildirmiştir. Diaspora ve Ermenistan arasındaki kopukluğun nedeninin Ermenistan’ın diasporaya yönelik siyasetinin gelişmediğini ve diasporayı bir bütün olarak görmesinden kaynaklandığını ifade etmiştir. Diasporanın ise bir bütünlük arz etmediğini ve yaklaşık 100 ülkede mevcut olduğunu bildiren Sasunyan, yapısal bütünleşmenin halen tamamlanamadığını dile getirmiştir.
100 ülkedeki mevcut Ermeni diasporasının bir araya gelerek yaklaşık 350 kişiden oluşan Diaspora Parlamentosu’nun kurulması gerektiğine de değinen Sasunyan, bununla daha ciddi sonuçlar alabileceklerini vurgulamıştır.
Sasunyan’ın açıklamalarından aşağıdaki sonuçlara varmak mümkündür:
-Sözde Ermeni soykırımı iddialarının 100. yıldönümü yaklaştıkça Ermenistan ve Ermeni diasporası Türkiye’ye yönelik ortak propaganda faaliyetlerini daha da genişletebilir;
-Ermeni diasporası ve Ermenistan arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi için kurumsallaşmaya önem verilebilir;
-Hay Dat konusu gündeme getirildiği için Ermeni terörünün yeniden canlandırılması ihtimali oldukça yüksektir; bu zaman Türk ve Azerbaycan diplomatlarına ve yurtdışındaki temsilciliklere terör saldırıları düzenlenebilir. Azerbaycan subayının Macaristan’dan getirildikten ve affedilmesinden sonra ASALA Ermeni terör örgütünün Azerbaycan’ın Macaristan Büyükelçiliğine gönderdiği mektupta Büyükelçilik mensuplarının ismen tehdit edilmesi bu iddiayı doğrular niteliktedir.
-ABD ve Avrupa devletlerinde yapılan propaganda sürecinde insan hakları, adalet, hümanizm ve bu gibi diğer konular daha çok gündeme getirilebilir;
-Soykırım hukuku alanında Ermenilerin ellerini güçlendirecek konular üzerinde yoğun çalışmalar yapılabilir;
-ABD ve Avrupa’da sözde Ermeni soykırımı konusunda tarih ve soykırım araştırmalara, kitap ve makale yayımlarına belgesel ve filimlesin çekilmesine önem verilebilir;
-Türkiye ile ilişkileri gerebilecek konular gündeme getirilebilir;
Türkiye’deki Ermeni diaspora kurumlarının önde gelen temsilcilerine karşı Ermenilerin kendileri terör eylemleri düzenleyebilir;
-Ermenistan Dağlık Karabağ’da ateşkesi ihlal ederek klasik Ermeni mazlumluğu, ezilmişliği konusunu yeniden gündeme getirilebilir.
Dr. Hatem Cabbarlı, Avrasya Güvenlik ve Strateji Araştırmalar Merkezi Başkanı 
F.V

Yorumlar kapatıldı.