24 Ocak1998 günü sabahı Frankfurt havaalanında, Ermenistan’ın Almanya’daki günün Büyükelçisi Aşod Vosganyan,Almanya Ermenileri Ruhani Önderi Başepiskopos Karekin Bekciyan , Fransa Ermenileri Ruhani Önderi Başepis. Küd Nakkaşyan başta olmak üzere, ben ve birkaç cemaat temsilcisi, Dünya Ermenileri Başpatrik Katolikos Karekin 1’i karşılamak için Kahire’den gelmekte olan uçağının alana inişini büyük bir heyecanla bekliyorduk.
MÜSTESNA BİR RUHANİ, ERDEMLİ GERÇEK BİR AYDIN DÜNYA ERMENİLERİ RAHMETLİ BAŞPATRİK KATOLIKOS KAREKİN 1’İN ÖLÜMÜNÜN 13.CU YILI ANISINA ALMANYA ZİYARETİNDE ONUN ŞÖFÖRÜ BENDİM.
24 Ocak1998 günü sabahı Frankfurt havaalanında, Ermenistan’ın Almanya’daki günün Büyükelçisi Aşod Vosganyan,Almanya Ermenileri Ruhani Önderi Başepiskopos Karekin Bekciyan ,Fransa Ermenileri Ruhani Önderi Başepis.Küd Nakkaşyan başta olmak üzere ,ben ve birkaç cemaat temsilcisi,Dünya Ermenileri Başpatrik Katolikos Karekin 1i karşılamak için Kahire’den gelmekte olan uçağının alana inişini büyük bir heyecanla bekliyorduk : Alan görevlisi inişin yaklaştığını bildirince heyecanımız son haddini zaten bulmuştu.Vehapar(haşmetli) hayrabedimizle (Ruhani Başönderimizle) daha önce iki kez karşılaşmama rağmen, uçak semada görülmeye başlayınca heyecanım ve duygularım beni bir anda hülyalar alemine götürdü.Duygularım içimde kıpkıpır kıpırdıyordu ,uyanıktım ama sanki rüyadayıdım:İnsan bazen rüyasında bem beyaz kanatlı melekleri görür, melekler kendisine yaklaştıkca, anlatılamıyan hisler dünyasına nasıl kayarsa,işte ben de uçak bize yaklaştıkça öyle duygulara , öylesi alemlere daldım gittim.
Hava çok soğuktu,kar yağıyordu ama, ben üşümüyordum, içimi bir sıcaklık kaplamıştı bile:Uçak piste inince,uçağın kapısında beyaz sakallı , babacan, sevecen görünümlü Vehaparımız belirince, bunun rüya olmadığını, gerçekten meleğe benzeyen Vehaparımızın bize doğru yaklaştığını anladım.
Mevsim kıştı,etraf biraz karanlıkca idi, fakat Vehapar geldikten sonra hepimizin yüzü aydınlanmıştı,sanki içimize güneş doğmuştu da ışınları yüzümüze yansıyordu.
Başpatrik Katolıkos Karekin 1,yoğun bir Kahire ziyaretinden hemen sonra Almanya’ya geliyordu,yorgun olabilir düşüncesi ile VİP salonda kahve mollası teklifi yapıldı ve bu öneriye <Evet yorgundum ama sizleri gördükten sonra yorgunluğun geçti> dedi ve kendisine gösterilen sevgi ve ilgiye teşekkür ederek şunları söyledi:<<Bu denli içtenliğinizi ve tutkunluğunuzu şahsıma değil,Krisdos(İsa) un parmağı ile işaret ettiği yere inşa edilen , tüm Ermenilerin iman merkezi Ana Taht Kutsal Ecdmiazin ‘e bağlılık olarak telakki ediyorum ve bundan da çok mutluluk duyuyorum.Hepimizin refahı,huzur ve barış içinde yaşaması için, dize gelerek hergün Allah’a dua ediyorum: Almanya’da on günlük zaman içinde daha yakından, daha sıkca beraber olacağız, özellikle hem sizlerele ve hem de gençlerimizle konuşacak çok şeylerimiz var, aranızda , burada olmaktan bahtiyarım>> dedi:
Bu arada havaalanı görevlisi valizlerin hazır olduğunu ,istenildiği her an yola çıkılabileçeğimizi bildirince , Köln’e varmak üzere yola koyulduk, yolda Katolikos ve srpazanlar sohbete daldılar, söz basına gelince Vehapar Türkiyedeki Ermeni basın organlarını ayrı ayrı övdü, yüklendikleri sorumlukları, zor şartlaraltında ama fedakarca hüzmetler sunduklarını ve başarlarını takdir ettiğini, yazarların her birinin ,ayrı, birer değer olduklarını, onların çoğununu yakından tanıdığını anlatınca, sohbet birden koyulaştı ve Katolikos Karekin 1 Vehapar ,1996 yılında İstanbul ziyaretindeki izlenimlerinin hepsinin olumlu ve sevindirici olduğunu ,Türkiye’deki Ermeni halkın kalpten kilisesine bağlı olduğunu,okulları, vakıfları, gazeteleri,dernekleri, koroları hastanesi ve sosyal ve kültür faaliyetleri ile , aynı zamanda Ermenice diliyle İstanbul Ermeni toplumunun canlı dipdiri ayakta olduğunu, kültürümüzün önemli bir merkezi oluğunun vurgusunu yaptı:
Yolu yarılamıştık, arabamın süratini biraz arttırınca,derhal beni ikaz etti ve aile durumumu , mesleğimi,sosyal alandaki etkinliklerimi sordu,Bekciyan srpazan beni tanıttıktan sonra, bana dönerek şunları sşyledi:<<Hepimiz bu milletin evlatlarıyız,hangi meslekten veya hangi okuldan olursak olalım,bu geçiş döneminde sorumluluk yüklenmeliyiz, ama, doktorlarımz kendilerini , diğerlerinden daha fazla insanlarımıza adamalıdırlar, çünkü onlar zaten insanların acılarını dindirmekle yükümlüdürler, yaşamımmızın temel ilkesi ,insan sevgisi,hoşgörü,dertleri ve acıları paylaşma olmalıdır>> dedi,rahmetli Vehaparın bu sözleri hala kulaklarımda cınlar.
Rahmetli Vehapar Hazretlerinin her sözünde , her davranışında, sesinde, bakışında ,gülüşünde,bir felsefe, derin bir anlam, bir erdemlik, bir sıcaklık vardı, sanki varlığıyla insanlara bir fazilet dersi veriyordu,sözlerinden , inanç ve iman, insan sevgisi,paylaşma, kimlik ve benlik , eğitim sözcukleri eksik olmazdı:
Onun yakınında olmak,aynı havayı solumak, sanki insanı daha güçlü kılıyor, içine bir sıcaklık giriyor ve sevgi doluyor gibi oluyordu: Vehapar sanki ,insanı kendi özbenliğine dah çok yaklaştıryor,geçmişlerden alıp yarınlara kayıdıryor ve önüne daha aydınlık ufuklar açıyordu .
Bu erdemli insanın aziz hatırası önünde saygı ile eğilirim , Nurlar içinde yatsın, rahmet olsun canına.
Dr.med.Sarkis Adam
Yorumlar kapatıldı.