İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Türk-Gürcü Enerji Ortaklığında Ermeni Faktörü

Ankara ile Tiflis, Gürcistan′ın Ermenilerin yoğun yaşadıkları Ahılkelek bölgesinde Kura Nehri üzerinde hidroelektrik santrali kurmak için anlaşalı baya zaman oldu. İki ülkenin aslında nükleer santral inşa etmek için gizlice anlaştıklarını iddia eden Ermeniler tedirgin. Türkiye, Gürcistan’la enerjide dev ortaklığın ilk adımını çoktan attı bile. Ankara ile Tiflis, enerji konusunda önemli bir projeyi hayata geçirmeye hazırlanıyor.

İki ülke Kura Nehri üzerinde hidroelektrik santrali yapma konusunda anlaşmışlardı. 600 milyon dolara mal olacak santralin 1.5 milyar kilowatt saat enerji üreteceği bildiriliyor.
Türkiye’nin enerji arz güvenliğine alternatif olabilecek 5 bin megawatlık bu proje için 13-14 milyar dolarlık yatırım öngörülüyor. Enerji ihtiyacını karşılamak için HES ağırlıklı projelere ağırlık veren Türkiye, Gürcistan toprakları içerisinde Türkiye sınırında bulunan Kura Nehri üzerinde 28 bin megawatt kurulu güce sahip hidro elektrik santrali inşa edecek.
Devre dışı bırakıldıkları tüm proje ve inisiyatiflerin Ermenileri üzdüğü olağandır. Türkiye-Gürcistan-Azerbaycan stratejik üçgeninin gölgesinde kalan Ermenistan, her geçen gün biraz daha umutsuzluğa kapılarak kıskançlık duygusunu bir türlü yenemiyor. Hidroelektrik santralinin Gürcistan-Ermenistan sınırına yakın bir arazide hem de Ermenilerin yoğun yaşadıkları Ahılkelek bölgesinde inşa edilmesi, tabii ki onların zoruna gitmiyor değildir. İşte bu yüzden provokasyon ve sabotaj yöntemlerini kullanacaklarını açıkça itiraf ediyorlar.
Tiflis yönetiminin Ankara ile gizlice anlaşarak Ahılkelek bölgesindeki Aspindza kasabasında nükleer santral inşaatını başlattığı haberi, Gürcistan uyruklu Ermeniler tarafından son derece yapay bir şekilde gündeme taşındı. Ermeni nüfusun yoğun olduğu bir bölgede nükleer santral inşaatına bir anlam veremediklerini iddia eden Ermeniler, Tiflis yönetiminin söz konusu anlaşmanın gizli tutulmasında ısrar ettiğini savunuyorlar.
Ermenilere göre gerçek anlaşmanın kamuoyuna açıklanması yerel halk ve Gürcü çevre koruma kuruluşlarının büyük tepkisine yol açabilir. Gürcistan′ın projeye yapılan büyük yatırımları tehlike altına alabilecek herhangi bir gelişmeye tahammül edemeyeceğini öne süren Ermeniler, tedirginliklerini dile getiriyorlar.
Gürcistan Ermenilerini zaman zaman Tiflis yönetimine karşı kışkırtan Erivan, bu konuda duyduğu endişeyi gizlemiyor. Cavaheti Yurtseverler Birliği Başkanı Ermeni Milletvekili Şirak Torosyan, bu adımın büyük bir hata olduğunu söyleyerek bölge halkının beklenen ekolojik felaketin sonuçlarına katlanmak zorunda bırakılacağını düşünüyor.
Gerçi Torosyan, Ermenistan′da bulunan ve Türkiye′yi endişelendiren baya eski Metsamor Nükleer Santrali′nin bölge için oluşturduğu tehlikeden bahsederken Ermenilere özgü bir şekilde ülkesini savunuyor.
“Metsamor′u biz yapmadık, Sovyetler yaptı” diyor ama “Niye yıkmıyorsunuz?” diye sorulduğunda “Hidroelektrik santrallerimiz Ermenistan′ın enerji ihtiyacını tam karşılayamıyor. Metsamor′a halen ihtiyacımız var” diye yanıtlamaktan kendini alıkoyamıyor.
Aslına bakarsanız, nükleer santral çevre koruma falan Ermenileri tam olarak ilgilendirmiyor. Çoğu nükleer santral inşaatı ihtimalinin çok düşük olduğunu dahi kabul ediyor. Ne var ki projenin Türkiye ve Azerbaycan tarafından desteklendiği başından beri biliniyor. İşte Ermenileri kaygılandıran temel konu budur. Türkiye ve Azerbaycan′ın bölgedeki aktivitelerinden zaten baya rahatsızlanıyorlardı.
Asıl korkuları santral tesislerini koruma adı altında Türkiye veya Azerbaycan askeri birliklerinin bölgede konuşlandırılması ihtimali. “Türkler, bölgeyi tamamen etkisi altına alacak” diye alarm veriyorlar.
Aspindza kasabasında hidroelektrik santralinin yapılacağı doğrultusundaki haberler Gürcü muhaliflerin de eleştiri konusu oldu. Hükümete yüklenmek için fırsat kollayan muhalefet, bölgede aslında hidroelektrik değil nükleer santralin inşa edileceğini öne sürerek Azerbaycan ve Türkiye′nin proje konusunda görüşmelerde bulunduklarını savunuyor. Muhalefete göre Türkiye, projenin kamuoyuna açıklanmasında ısrar ediyor ama Tiflis yönetimi buna kesinlikle karşı çıkıyor.
Projeye gelince… İnşaat alanının Gürcistan tarafından tüm vergilerden arındırılmış serbest bölge ilan edilmesi bekleniyor. Gürcistan’ın dünyadaki yüzölçümü itibariyle hidro kapasitesi en büyük üçüncü ülke olduğu biliniyor.
Ceyhun Alekber
F.V

http://www.1news.com.tr/yazarlar/20120620031239547.html

Yorumlar kapatıldı.