İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Merdiven altı çocuklarının karne sevinci

Erhan Öztürk

Türkiye’de kaçak yaşayan Ermenistanlılar’ın merdiven altındaki okullarda eğitim gören çocukları, ilk kez arkadaşlarıyla karne aldı.


Milli Eğitim Bakanlığı’nın geçtiğimiz yıl Ermeni, Rum ve Musevi azınlıklarına ait okullarda ‘Türk vatandaşı olmayan Ermeni, Rum ve Musevi kökenli’ ailelerin çocuklarının da okumasının önünü açmasından sonra Kumkapı’da bulunan Özel Bezciyan Ermeni İlköğretim Okulu’nda eğitime başlayan Gakıg Ohanyan, Meri Pirumyan, Kristina Hacaduryan, Asat Pırumyan ve Erik Hurşudyan’ın da bulunduğu 12 Ermeni çocuk ‘Başarı Karne yerine sertifika’ aldı. Türkiye Ermenileri Patrikliği Genel Patrik Vekili Başepiskopos Aram Ateşyan’ın yaklaşık 3 yıldır süren çabaları sonucunda Başbakan Tayyip Erdoğan’ın onayıyla sağlanan, “Türkiye’de kaçak ya da çalışma izni alarak yaşayan ailelerin çocuklarını Ermeni Cemaati’ne ait okullara gönderebilmesi” yönündeki imkanın ilk meyvesi önceki gün alındı. Gerekli yasal düzenleme yapılmadığı için ‘e-karne’ uygulamasından yararlanamayan çocuklar, okul müdürü İhsabet Çatanaslan’ın elinden sertifikalarını aldı. Çocuklar, yaşıtlarıyla birlikte eğitim görerek ilk karne sevincini yaşadı. Hükümetin attığı bu adımın çok önemli olduğuna dikkat çeken Çatanaslan, “Okula yeni kayıt olan çocuklarımızın uyum sorunu olmadı. Tam tersi arkadaşları onları sahiplendi. Her türlü etkinliğe katılıyorlar” diye konuştu. Okul Müdürü Çatanaslan’dan ilk karnelerini alan Gakıg, Meri, Kristina, Asat ve Erik’in isimleri anons edilince alkış tufanı koptu. Töreni izlemeye gelen küçük büyük herkesin alkışlarıyla karnelerini alanlardan en küçüğü Asat’tı… Asat, “Mutluluğumu anlatacak kelime bulamıyorum. Sabahları yaşıtlarımın okula gitmelerini ağlayarak izliyordum. Evde tek başıma okumaya, yazmaya çalışıyordum. Şimdi çok mutluyum” derken karnesini elinden bırakmıyordu.
SABAH ORTAYA ÇIKARMIŞTI
SABAH, 20 Mart 2010’da, İstanbul’da kaçak çalışan bazı Ermenilerin çocuklarının, bir kilisenin altında yer alan okulunu “Kaçak dünyanın kaçak elleri” başlıklı haberle ortaya çıkarmıştı. Kilisenin hem okul, hem de yatakhane olarak kullanılan alt katında en küçüğü 2, en büyüğü 13 yaşında 50 çocuk vardı. İlkokul 4’e kadar burada eğitim gören çocukların aileleri İstanbul’da kaçak çalışıyordu. Aileler, gayrı resmi okula ayda 55 dolar ödüyordu. Azınlık okullarına kayıt tartışmasının gündeme gelmesi üzerine; Milli Eğitim Bakanlığı, Özel Öğretim Kurumları yönetmeliğinde değişiklik yapmıştı. Eski yönetmelikteki, “Bu okullarda yalnız kendi azınlığına mensup T.C. vatandaşlarının çocukları okuyabilir” maddesi kaldırılmıştı. Böylece kaçak Ermeniler’in çocukları okula yazılabilmişti.

Yorumlar kapatıldı.