İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Kağızman’daki Kiliseler

“Kağızman’da başlayan “Geçmişten Geleceğe Her Yönüyle Kağızman Sempozyumu”nda, Kars Kafkas Üniversitesi (KAÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi öğretim elemanlarından Arş. Gör. Muhammet Arslan tarafından Kağızman’daki kiliseler plan ve görüntüler ışığında anlatıldı.

Kağızman’da başlayan “Geçmişten Geleceğe Her Yönüyle Kağızman Sempozyumu”nda, Kars Kafkas üniversitesi (KAü) Fen-Edebiyat Fakültesi öğretim elemanlarından Arş. Gör. Muhammet Arslan tarafından Kağızman’daki kiliseler plan ve görüntüler ışığında anlatıldı.
        Arslan tarafından hazırlanan sunum eşliğinde Kağızman’daki çengilli, Keçivan ve Kağızman Eski Kilise, plan, mimari ve süsleme özellikleriyle tanıtarak; kiliselerde bulunan unsurları sanatta etkileşim boyutunda değerlendirdi.
               Arslan şunları kaydetti:
        Kağızman’ın 39 km. güneybatısındaki tahminen Bagratlılar döneminde X. ve XI. yüzyıllar arasında inşa edildiği düşünülen Çengilli Köyü’ndeki Çengilli Kilisesi kubbe ve batı giriş kapısı alınlığındaki çam kozalakları motifi (Resim 1-2) özellikle Erzurum ve Artvin civarındaki Gürcü kiliselerinde çok sık kullanılmıştır. Aynı uygulama Artvin/Yusufeli ilçesinin İşhan köyündeki İşhan Kilisesi kubbesinde de görülmektedir (Resim 3). Yine aynı kilisenin doğu cephesindeki pencere alınlığındaki yuvarlak kemer de benzer şekilde çam kozalakları motifiyle süslüdür. Aynı çam kozalakları, yine İşhan Kilisesi’nin kademeli kör kemerlerinde de görülür. Erzurum/Tortum öşkvank Kilisesi, Tortum Hahuli Kilisesi, Artvin’in Altıparmak köyündeki Barhal Kilisesi, yine Artvin’in Tekkale köyünün 7 km. uzağındaki Dört Kilise, Artvin/Merkez Hamamlı köyündeki Dolishan Kilisesi ile Şavşat ilçesinin Cevizli köyündeki Tbeti Katedrali benzer şekilli çam kozalaklarıyla süslü yuvarlak kemerlere sahiptir. Daha ilginç olanı ise, Erzurum’da Saltukoğullarından kalma Emir Saltuk Kümbeti’nin kubbesinde de aynı çam kozalaklarının görülmesidir (Resim 4). Ebediliği ve cenneti sembolize eden çam kozalaklarıyla süslü bu eserler sanatta etkileşimin en güzel örneklerinden olup,, farklı kültür ve medeniyetlerin birbirlerinden nasıl etkilendiğinin de en güzel kanıtıdır.
        Kağızman’ın 34 km. kuzeybatısındaki Tunçkaya (Keçivan) Köyü’ndeki Keçivan Kalesi içindeki şapel özelliği gösteren küçük kilisenin giriş kapısında yer alan, ancak günümüze sadece küçük bir parçası gelebilmiş olan geometrik motifli süsleme ise oldukça önemlidir (Resim 5-6). Irak’ın Küfe şehrinde doğduğu için küfi karakterli yazı olarak adlandırılan yazı çeşidine oldukça benzeyen bu süsleme, Keçivan Kilisesi’nde yazı olarak değil de tamamen dekoratif zenginliği nedeniyle kullanılmıştır. Kufi karakterli yazı ta Emeviler’den başlayıp, Abbasiler, Tolunoğulları, Karahanlılar, Büyük Selçuklular, Gazneliler, Anadolu Selçukluları ve Osmanlı’nın klasik dönemine kadar sık olarak görülmektedir. örneğin Abbasilerden kalma İran’ın Damga şehrindeki Tarıkhane Camii minaresinde (Resim 7), Karahanlı döneminden özbekistan’daki Car Kurgan minaresinde (Resim 8), İldenizlilerden Nahçıvan Mümine Hatun Kümbeti’nde (Resim 9), Anadolu Selçuklularında Konya Karatay Medresesi’nin kubbe eteğinde, Saltukoğullarından Erzurum Tepsi Minare gövdesinde ve Tercan Mama Hatun Türbesi giriş kapısında küfi yazılı kitabeleri görmek mümkündür.
        Son olarak hangi dönem olursa olsun tarihi eserlerin insanlığın kültür mirası olduğu üzerinde duran Arş. Gör. Muhammet Arslan, eserlerin maddi açıdan korunması, başta Vandalizm olmak üzere tüm kötülüklerden uzak tutulmasının tüm yurttaşlık için zorunlu olduğunu belirtti.

Yorumlar kapatıldı.